İstanbul
İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faik Tanrıkulu, yapay zekanın aksi kullanmak ile ilgili, "Bu teknolojilerin değerlendirmelerine ilişkin adına kişilerin meşkûk ikrar edilmesi hafriyat anlayışını zedeleyebiliyor." dedi.
Yapay zeka teknolojileri tahsilden sağlığa, güvenlikten eğlenceye denli yaşamın rastgele bölgesinden yararlanma alanlarını çabucak genişletiyor. Özellikle gene fail ve rutin işlerde getirdikleri haydi haydi iş hayatında merkezi müşterek gösteriş oynamaya başlamış bulunan yapay zeka teknolojileri, asayiş gerekçeleri ile hususi yaşamın gizliliği kabil mevzularda ise endişelere faktör oluyor.
İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faik Tanrıkulu, AA muhabirine, sonuç devirde yapay zekanın aksi kullanmak problemi ile ait görüşlerini paylaştı.
İktidarların hem sensörler aynı zamanda algoritmalar kanalıyla sonsuz değişik noktaları strateji edebildiğini tamlayan Tanrıkulu, "Bu mevzuda acemi teknolojileri kullanan devletlerin başlangıcında Çin geliyor. Çin hükümeti bu süreçte kişilerin kurnaz telefonlarını yakından izlemiş, beniz milyonlarca yüzü tanıyan kameraları kullanmaktan kaçınmamıştı. Hatta kişilerin gövde sıcaklıklarını, tıbbi durumlarını arama etmeye ve bildirmeye zorlamıştı. Bu kapsamda devletlerin hem millî asayiş aynı zamanda uç yönetimi üstüne bu teknolojileri kullanmak insanoğlu hakları açısından fikir donör olabiliyor. Zira yapay zekâ araçları lüzum kişilerin profilini çıkararak kalan töhmet ve yıldırıcı çalışkanlık alanlarını belirleyebilmek düşüncesince toplumsal iletişim araçları gönderilerini, yolculuk kayıtlarını ve töhmet istatistiklerini cezai antlaşma düşüncesince kullanabiliyor. Bu teknolojilerin değerlendirmelerine ilişkin adına kişilerin meşkûk ikrar edilmesi hafriyat anlayışını zedeleyebiliyor." halinde konuştu.
Myanmar'daki hüküm olaylarının artmasında yapay zekanın rolü
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Myanmar’ın askeri cuntasının arananlar listesini beniz ve plak aşinalık sistemiyle Çinli uygulayım bilimi firması çeşidinden sağlanmasını eleştirdiğini tamlayan Tanrıkulu, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Ayrıca 20018 senesinde Facebook’un kullandığı yapay zekâ algoritmalar belli müşterek müddet sonradan hüküm muhtevalı sayfalar önermeye başlaması hızla gelişen teknolojinin aksi kullanımını gözler önüne getirdi. Guardian gazetesinin müşterek tutanağa dayandırdığı haberde, Facebook Myanmar’daki çarpış protestocularına gönül rahatlığı sertliği isteklendirme fail paylaşımları platformun kötüye kullanmasını kısıt lafı vermesine karşın kaldırmadı. Global Witness hafriyat grubu, Facebook teklif algoritmasının kullanıcıları iştirak politikalarını ihlal fail içinde ne bulunduğu görüntülemeye bitmeme ettiğini belirleme etti. Ayrıca firmanın küfürlü mazruf barındıran er yanlısı sahife önerdiğini ortaya çıkardı. Bu sebeple Myanmar’da ve Etiyopya’daki budunsal arbede da şiddetin artmasında bu platformun tesiri bulunduğu ortaya çıktı. Myanmar’da nüfusun yarısını Facebook’u canlı kullanıyor. Dolayısıyla sansasyonel bulunan bu platformun yönlendirme ve etkileşim politikalarını yapay zekâ uygulayım bilimi ile yapıyor olması önemli. Şirket yetkilileri kötüye kullanıldığını ikrar ederek hatasını ikrar etmişti."
Veri setleri ayrımcılığa ve ırki önyargılara faktör olabiliyor
Yapay zeka destekli hızla gelişen teknolojinin oluşturabileceği tehlikelere gönül rahatlığı arsıulusal örgütlerin de harekete geçtiğine yer veren Tanrıkulu, "Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyinin yayınladığı raporda, bu hızla gelişen teknolojinin özellikle yanay oluşturma, bizatihi değişmeyen özgülemek ve araba öğrenimi karışma nice özelliğiyle insanoğlu hakları risklerini çözümleme ettiğini bildiriyor. Komiser Bachelet bu hali sıkıntı adına yorumluyor. Raporun dikkati çekici yönü ise bu teknolojide beğenilen data setlerinin hem ayrımcılığa aynı zamanda ırki ve budunsal önyargıları tetikleyecek sorunlara hastalık olacağını açıklıyor." sanarak konuştu.
Tanrıkulu, yapay zekanın mağduriyetlere faktör yapılmaksızın kullanılması düşüncesince yapılması gerekenlere değgin detaylar vererek, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Sonuç olarak, yapay zekâ teknolojisi çağımız dünyasında yaşamı kolaylaştıran olanaklar oluşturduğu kabil insanoğlu hakları ihlallerini görmemezlikten doğmak akıllıca müşterek yaklaşım olmaz. Bu yönüyle devletlerin ve değişmeyen vericilerin bu mevzuda elan müşterek tomar şeffaf, adaletli kıymetlendirme ve yapay zekanın kullanımının tesirleri hususunda elan açıkça olmalı. Konunun uzmanları bu mevzuda arsıulusal müşterek hisse senedi planının çıkarılması görüşünde. Tam bu aşamada bu teknolojilerin kullanımını kısıtlamadan ziyade, bu bölgede etkin kuruluşların arsıulusal ahbaplık normlarına uyması ve denetlenebiliyor olması esas ehemmiyetli hususlardan. Ancak evvel adına çağımız şartlarına uygulayım bilimi ile gelişen bu platformların devletler ve erkek oyuncular çeşidinden tarafsızca ele katılması ve mevzuatın oluşması gerekiyor. Bu halde yapay zekanın yönetimsel ve türel mekanizmaları ve uygulamaları gelecekte devletlerin elan aşırı gündeminde olacak."
