Terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’de karışma etmiş olduğu bölgelerdeki arsa yağı kaynağını namına mal deposu şekilde kullandığı ortaya çıktı. Fırat Nehri'nin doğusunda arazi düzlük arsa yağı sahaları üstünde ABD yardımı ile işgalci bulunan yıldırı örgütü YPG/PYD, Rumeylan ve Deyrizor’daki petrolü muhtelif firmalar marifetiyle satıyor. Bu satışta yıldırı örgütünün 'Cezire Petrol Şirketi' esas görevi üstleniyor. Bölgedeki kontrol ve istihsal işlerini tay tay arabası baş döndürücü sayıda şeriklik ise bu kuruluşa ilişkin şekilde çalışıyor.
Terör örgütünün şirketinin başında Eski PYD Eş Başkanı Şahoz Hasan bulunuyor. Hasan'ın muhtelif ülkelerdeki firmalarla Suriye’deki petrolün pazarlanması düşüncesince görüşmeler icra ettiği belirtiliyor.
Terör örgütünün karışma etmiş olduğu arsa yağı sahalarındaki faaliyetlerini ve satı işlemlerini SETA Araştırmacısı Ömer Kızılcık ve ORSAM Uzmanı Oytun Orhan değerlendirdi.
Suriye'deki petrolün baş döndürücü şişman ortak hacim olmadığını tamamı yatırımlar yapılsa fark ulaşabileceği seviyenin Türkiye'nin arsa yağı ihtiyacının üçte birtanesini sağlayacak ortak kapasitede bulunduğunu kail işlemlerini SETA Araştırmacısı Ömer Kızılcık "Bu dünya çapında incelendiğinde baş döndürücü ortak tomar yaşamsal ortak pınar değil. Yani Suriye'deki arsa yağı hem nitelik bununla birlikte hacim açısından Irak'tan ayrımlı şekilde o derece yaşamsal ortak pınar olmadığını belirtmemiz gerekiyor." dedi.
Petrolün 3 satı rotası var
Ancak Kızılcık Suriye'deki arsa yağı miktarının yıldırı örgütleri açısında yaşamsal ve şişman ortak dirimsel deposu bulunduğunu söyledi. Petrolün Suriye'den 3 satı noktasının bulunduğunu anlatım fail Kızılcık, "Birinci rota ki en baş döndürücü makbul rota Katerji Grup Esed diyetine ilişkin bulunan ortak şirket. Bu şeriklik üstünden YPG petrolü Esed diyetine satıyor. Bu ortak numara güzergah. İkinci güzergah Suriye'nin kuzeyinde ki bölgelere, kaçakçılık yoluyla petroller geliyor. Üçüncü güzergahta Irak'ın kuzeyine arsa yağı sevkiyatını gerçekleştirebiliyor." şeklinde konuştu.
Petrol satılmasında abd'nin rolü
YPG'nin arsa yağı satışındaki rolüne yer veren Kızılcık, "Amerika Birleşik Devletleri, YPG'ye burada şeriklik kurulması bağlamında birtakımı kolaylıklar sağlıyor. Normalinde arsıulusal yaptırımlar bağlamında ABD Birleşik Devletleri YPG sahasında envestisman meydana getirecek rastgele ortak petrole müteveccih yatırımı müeyyide kapsamında tutuyordu. Yani Suriye'de normalde on paralık kimesne envestisman yapamaz. Ancak gördüğümüz duyum çıkmış olduğu kıl payı bu şeriklik üstünden bunun köprüleme edildiğini görüyoruz. ABD Birleşik Devletleri oyunu da bu." ifadelerini kullandı.
YPG'nin ürettiği arsa yağı miktarının Türkiye'nin ürettiği arsa yağı miktarından az buçuk ortak tomar bulunduğunu tamlayan Kızılcık, "Yanlış hatırlamıyorsam 66.000 varil yöresinde YPG'nin ürettiği 80.000 civarında. Eğer bu Şirket yatırımlarına bitmeme ederse bu arsa yağı istihsal miktarının artması beklenebilir. Çoğaldığı takdirde de YPG yıldırı örgütü düşüncesince dirimsel deposu henüz da ortak tomar duruma geliyor." dedi.
Suriye'nin öteki Körfez devletleri derece koyu arsa yağı kaynaklarına erbap olmadığını anlatım eden ORSAM Uzmanı Oytun Orhan ise "Buna karşın yaşamsal ortak dirimsel ancak elbette YPG derece PKK derece ortak teşekkül açısından oradaki kurduğu yapıyı hem askeri yapıyı bununla birlikte politik yönetsel yapıyı akçalanmış edebilmek, özlük ayakları üstünde durabilmesi açısından baş döndürücü ağırbaşlı ortak dirimsel kaynağı." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin YPG/PKK'ya dayanak noktası verirken ilkin natürel kaynaklar açısında ensesi kalın yerleri erek aldığını kail Orhan, "Amerika bu örgütün elinde tuttuğu yerleri henüz etraflıca vadede ortak politik heykel kazanmasını istiyor. Yani burada ortak mevki yapımı süreci esasında ABD kanalıyla sürdürülüyor. O manada elbette bu binanın özlük ayakları üstünde durabilmesi, kendi ekonomik kaynaklarına erbap olması şişman ehemmiyet taşıyor." dedi.
Deaş de petrolü satıyordu
Orhan, eskiden arsa yağı bölgelerinin DEAŞ'ın elinde bulunduğunu ve arsa yağı gelirlerinin bu örgüte aktarıldığını anlatım ederek "DEAŞ yıldırı örgütü varken bile örgütün buradaki rafinerilerdeki kaynakları dışarıya sattığına tanık oluyorduk, kesinlikle satılıyor? Doğrudan ortak satı olmuyor ancak Zaten Suriye'de bu işle ilgilenen, ilkin diyetle irtibatlı ve Esad ailesiyle benzeyen iş adamları kurmuş oldukları firmalar marifetiyle tüccarlar tankerlerle derece derece bu petrolleri alıyor. Daha sonradan buradan tahsil edilen mahsulat gine Suriye içinde tüketiliyor ve Suriye ilkin perhiz bölgelerine gidiyor. PKK'nın eline geçtikten sonradan da gine ayrımsız halde tüccarlar yoluyla ilkin katırcı ailesi ve firmanın aha gine Esad'a benzeyen ortak aile. Bu arsa yağı transferinde yaşamsal gösteriş oynuyor." dedi.
Abd petrolü diyete erinç kartvizit şekilde kullanıyor
Terör örgütü PKK'nın müşteriler aracılar yoluyla Suriye petrolünü diyete sattığını tamlayan Orhan, ABD'nin de bu petrolü devir hin diyete erinç ortak kartvizit şekilde kullandığını söyledi. Orhan, "Yani politik müzakerelerde başağrısı yaşandığında yahut Amerika'nın Esad rejimini baskılamak istediği zamanlarda bu satışları durdurdular ve bu da perhiz bölgelerinde baş döndürücü ağırbaşlı mazot kuyruklarının ortaya çıkmasına ve ağırbaşlı ortak erke krizi yaşanmasına etken oldu. Zaman devir bu satışı kesip perhiz üstünde baskıyı arttırmaya çalışıyor ancak şu anda bu satı gine müşteri aracılar yoluyla bitmeme ediyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin akıbet devirde yıldırı örgütünün hesaplı altyapısını da erek aldığına ayraç fail Orhan "Türkiye zımnında doğrusu örgütün de bu hesaplı kaynaklarının doğrusu oradaki o askeri yapısını akçalanmış edilmesini sağlayıcı bu hesaplı kaynakları kurutmaya yahut zayıflatmaya çevrilmiş Türkiye'nin de çabaları bitmeme ediyor." dedi.
KAYNAK: HABER7
