Edirne
Trakya Üniversitesi (TÜ) Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, muhtemel afetlerin önlenmesi ve hava kirliliğinin azaltılmasında şehirlerin mahsus noktalarında oluşturulacak "yeşil kuşak" sahaların şişman ehemmiyet taşıdığını söyledi.
Doç. Dr. Uludağ, AA muhabirine, toptan hava değişikliğine ilişkin yerine baş döndürücü hava olaylarının arttığını anımsattı.
Kentlerin doğaya ve iklime layıkıyla tasarım edilmesi gerektiğine dikkati çekici Uludağ, ilkin Türkiye üzere mutedil kuşak devletlerde su aşındırmalarının aşkın olduğunu, suyun natürel akışına döşeme hazırlayacak yeşil bölgeye gerekseme duyulduğunu anlatım etti.
Uludağ, kentlerde kurulacak ormanların baş döndürücü baran durumlarında rahmet sularının ağaçlar aracılığıyla arazi dibine taşınmasını sağlayacağını dile getirdi.
Yeşil kuşakların yağış-akış ilişkisini dengelediğini özetleyen Uludağ, şunları kaydetti:
"Şehirlerin değiştirilmiş noktalarında oluşturulacak ormanlar yeryüzüne sakıt yağışların çabucak sathi akışa geçmesini engelleyip, aheste akarak arazi dibine sızmasını artırarak yığın yahut taşma riskini öteler. Çok baran olursa elbette ki olanaklı fakat alışılagelen şartlardan şimdi az olur.
Yeşil kuşakları artırdığımız devir su akışı buralara yöneleceği düşüncesince burada olacak ortak taşma insanoğlu hayatını menfi etkilemez. Çünkü bu yeşil alanlar günce yararlanma alanıdır ve sürekli hayat dallarından uzakta ortak yerdedir."
Musa Uludağ, kentlerin yeşil kuşak alanları delik önüne alınarak planlanması icap ettiğini anlatım etti.
Yeşil düzlük ve dikme varlığının bulunduğu yerde toprağın suyu şimdi havadan çektiğini aktaran Uludağ, "Yeşil torunlar hem afetlerin oluşmasını engeller aynı zamanda kıyamet oluşsa bile karışma edilmesini kolaylaştırır. Ağaç varlığının aşkın olması kıyamet boyutundaki baran durumlarında kontrolsüz suyun şimdi havadan halde toprağa karışmasına döşeme hazırlar." diyerek konuştu.
Havanın hareketlenmesi kirleticileri uzaklaştırıyor
Doç. Dr. Uludağ, yeşil kuşakların su baskınlarının önlemesinin yanı esna hava kirliliğini de azalttığına nazarıitibar çekti.
Karasal iklimin sansasyonel bulunduğu Türkiye'de, gece-gündüz hararet farkı zımnında kirli havanın kent merkezlerinde yükselemediğini tamlayan Uludağ, kentlerin değiştirilmiş noktalarına konumlanacak ormanların natürel yel oluşumu sağlayacağını aktardı. Uludağ, laflarını şöyleki tamamladı:
"Soğuk havalarda dışarıya baktığımızda bacalardan çıkan dumanın yükselmediğini görürüz, ufki yönde akıntı ederler ve sonradan alçalırlar. Yukarıdaki hamam havanın aşağılık akilane bası yapmasının sonucudur. Zemin yerden ısınır, yerden soğur. Gece döşeme soğumaya başladığı devir yukarıdaki hamam havayla altta itici hava ortada ortak hapsolma meydana gelir. Bu dumanın dağılabilmesi düşüncesince tazyik farkı oluşması gerekli.
Eğer siz yeşil kuşakları oluşturabilirseniz ve bu yeşil kuşaklarda ayrı ayrı nebat türlerini seçerseniz, bunların terleme nitelikleri değiştirilmiş olabileceği düşüncesince kentin ayrı ayrı yerleri ortada izafi yerine tazyik oluşur. Basınç farkı yanında rüzgarı getirir ve mecalsiz havayı kalabalık duruma getirir. Havanın hareketlenmesi ortamdaki kirleticilerin uzaklaşmasını sağlar."
