Istanbul
AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca, Bahçelievler Belediyesi Kongre Merkezi'nde planlı avukatlar buluşmasına dahil bulunan Bozdağ, milletin serbest iradesiyle verdiği oylarla, "Hiçbir bilinçlilik eskisi üzere olmayacak" lafıyla 2002'de, adeta batak müşterek Türkiye'yi, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti kadrolarının devraldığını söyledi.
Millete asılsız değil hakikati söyleyen, imkanlarıyla, yapacaklarıyla milletin huzuruna çıkan müşterek anlayışı özümleme ettiklerini tamlayan Bozdağ, "Biz milletimize vaatlerimizi, Türkiye'nin gerçeklerini görerek ortaya koyduk, beklentileri ona uyarınca yönettik. Milletimizin serbest iradesiyle sandıktan nüfuz adına çıktık. Türkiye'nin o günden bugüne ciharıyek yanı değişti, değişmeye de bitmeme ediyor." ifadelerini kullandı.
Bozdağ, "Bu ülkede bundan sonraları lehçe ayrımcılıklar olmayacak" dediklerini ve yatırımları Türkiye'nin 81 ilinde, topu topu ilçelerinde, beldelerinde, köylerinde senkronik başlatan müşterek yöntem izlediklerini, memleketin gelişigüzel yanını beraberce ayağa kaldıran müşterek anlayışı milletle nüfuz yaptıklarını anlatım etti.
20 yılda yargıda meydana getirilen değişiklikler
Türkiye'nin demokratikleşme, ahbaplık devleti ve insanoğlu hakları noktasında nereden nereye geldiğini, geçmişle çağ ortada ne farklar bulunduğunu gözler önüne savsamak istediğini kail Bozdağ, "Anayasamızda Türkiye'nin müşterek ahbaplık devleti bulunduğu söylenirken, uygulamalara bakmış olduğunuzda ahbaplık devletinin üstünde birçok olumsuzluklar vardı. Ülkemizde yargının üstünde birçok gölgeler, yargının ortamında birçok teessürat vardı. Ne mi yaptık? Bu gölgeleri nite mı kaldırdık? Adını unuttuk herhalde. Bu ülkede Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) vardı." dedi.
Geçmişte, "DGM'leri kaldıracağız." diyene üstelik anket açıldığını ve bu sözün parti metres davasına esbabımucibe yapıldığını aktaran Bozdağ, çağ ise Türkiye'de DGM'lerin olmadığını vurguladı.
Bozdağ, mülga DGM'lerin yerini Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesine uyarınca kurulan, hâlâ sonraları da Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesine uyarınca açılan hususi çıkışlı mahkemeler ve savcılıkların aldığını, fakat çağ ayrı kökler ve imtiyaza ehil rastgele müşterek duruşma olmadığını anlattı.
Bu değişimin, yargının içindeki hiyerarşiyi kaldıran, usulde donanması sağlayan, ahbaplık devletini düz yazı yazar kuvvetlendirme fail ehemmiyetli reformlar bulunduğunu kaydeden Bozdağ, Türkiye'de AK Parti iktidara gelene denli taharri memuru polis muhakeme karşılayıcı adli ve yönetimsel kaymakamlık haricinde askeri kaymakamlık bulunduğuna ve Türkiye'de senelerce dü ayrı kaymakamlık olduğuna dikkati çekti.
Bozdağ, askeri yargıyı da kaldırıp ahbaplık devletinin gereği adına yargıda donanması sağladıklarını dile getirerek, yargıdaki bu adaletsizliğin CHP zihniyetinin ürünü bulunduğunu anlatım etti.
Anayasa Mahkemesini de yapılandırdıklarını kail Bozdağ, "Çok kupkuru söylüyorum. Türkiye'nin Anayasa Mahkemesi üyelerinin dağılımına baktığınızda, üyelerden bir tanesi askeri Yargıtay üyeleri arasından, müşterek başkası askeri Yüksek yönetim Mahkemesi üyeleri arasından seçilir, Anayasa Mahkemesi adeta vesayetin altında müşterek duruşma gibiydi. Türkiye'ye taharri memuru polis müşterek Anayasa Mahkemesi kazandıran, Anayasa Mahkemesi içindeki vasilik alanını ortadan kaldıran, Anayasa Mahkemesine demokratik meşruluk de kazandıran ve ahbaplık devleti ilkelerine makul müşterek mahkemeye muhavvil adımı bu kadrolar attı." diyerek konuştu.
"Devletin halis muhlis kurumlarını yürütme, teşri engelleme aracısız vatandaşın denetimine açtık"
Hakimler Savcılar Kurulunda mestur devir etkin müşterek kast sistemi bulunduğunu ve vaktiyle Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu adına adlandırıldığını anımsatan Bozdağ, hakimlerin, savcıların sigortası bulunan bu yerleşmiş yönetimsel ve finansal özerkliğe kavuşturduklarını bildirdi.
Bozdağ, bundan sonraları dünya dışına çıkacak yasağının fakat müşterek kusur vesilesiyle giden müşterek anket yahut takibat esnasında bilgili yahut duruşma kararıyla konulabildiğini, önce el Türkiye'de arzuhâl hakkının ötesine geçerek bilgelik almayı anayasal kurda müşterek kazı adına getirdiklerini kaydetti.
Her ayrışık ayrımcılığa gönül rahatlığı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulunu kurduklarını tamlayan Bozdağ, şu halde bitmeme etti:
"Devletin halis muhlis kurumlarını yürütme, teşri engelleme aracısız vatandaşın denetimine açtık. Kapalı devir bulunan müşterek hükümet bu denli kazı kontrol yollarını çoğaltır mı? Yargınız bağımsızlığı ve tarafsızlığı düşüncesince böylesine iri reformları yaşama geçirir mi? Devleti, milletin denetimine açar mı? Biz devleti gelişigüzel manada aracısız vatandaşımızın denetimine açtık. Hak aramanın önündeki engelleri de kaldırdık. Yüksek Askeri Şura'nın kararlarına gönül rahatlığı kaymakamlık yolu kapalıydı, açtık. Cumhurbaşkanının yegâne başına meydana getirdiği işlemlere gönül rahatlığı kaymakamlık yolu kapalıydı, açtık."
"Türkiye Yüzyılı'nın anahtarı dünkü anayasadır"
Bozdağ, vaktiyle cumhurbaşkanının mesuliyeti olmadığını, demincek ise cumhurbaşkanının meydana getirdiği gelişigüzel işten, gelişigüzel işlemden çevre kaymakamlık denetimini sonuna denli açıkça bir duruma getirdiklerini söyledi.
Başörtüsü yasakları ve öbür hukuksuzlukların, zulümlerin bittiğini vurgulayan Bozdağ, Türkiye'nin ahbaplık devleti, insanoğlu kazı ve hürriyetleri ve öbür alandaki vasıflarını ihya dair azimli mücadeleyi sürdürdüklerini anlatım etti.
Bozdağ, avukatların ihtiyaçlarını, beklentilerini karşılamaya müteveccih atacakları adımlardan bahsederek, adli iane mekanizmasını, meydana getirilen ödemelerin tamamını yegâne bina altında toplayacaklarını anlattı.
20 salname iktidarları süresince ahbaplık devleti, insanoğlu hakları, yargı, altyapı, fevk yapı, doğruluk politikaları dair yaptıklarının müşterek giriş bulunduğunu dile getiren Bozdağ, şu halde bitmeme etti:
"Türkiye Yüzyılı'nın girişidir bu çalışmalar. İnşallah bundan sonraları Türkiye Yüzyılı'nı beraberce düz yazı edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nın anahtarı dünkü anayasadır. Eğer dünkü anayasayı yapamazsak dünkü Türkiye'yi de Türkiye Yüzyılı'nı da çelimli müşterek halde düz yazı edemeyiz. Milletimiz, bu iri uzlaşmayı sağlayacak müşterek çoğunluğu çağ eğer olmazsa erte gücün eninde böylelikle organizasyon edecektir. Türkiye dünkü anayasayı kesinlikle yapacaktır. Daha çok gecikmeye Türkiye'nin tahammülü yoktur."
Bakan Bozdağ, dünkü anayasada avukatlarla ilgilendiren de iri müşterek başkalık öngördüklerini aktararak, defans hakkının ayrı müşterek iç kulak altında bağımsız adına düzenleneceğini kaydetti.
''Bir senede cumhurbaşkanlığı adaylığı periyodunu danışma sonucu alamadılar''
Altılı masayla ilgilendiren beş altı hususu anlatım kılmak istediğini kail Bozdağ, şu halde konuştu:
"Takip ederiz altılı ganyan masayı. Dün de toplandılar. Yaptıkları açıklamaları madun alta yazmışlar, dibine da imza atmışlar. Bakıyorsunuz uğur boncuğu bilinçlilik yok. Neredeyse müşterek sene oldu, değişmeyen almışlar, 'Cumhurbaşkanı adaylığı danışma süreci başlatılıyor.' diye. Bir senede cumhurbaşkanlığı adaylığı periyodunu danışma sonucu alamadılar… Diyorlar ki 'Her ne değişmeyen alacaksa cumhur reisi bizim imzamızla alacak, her insanın imzası olacak.' Hep söylüyordum, bunlar Türkiye'yi yönetecek müşterek cumhur reisi talibi aramıyor, kendilerine itaat edecek ferman eri arıyor. Ama demincek cemaziyelevvel dinledikten sonraları bunu değiştiriyorum. Bunlar altı adet lider, Türkiye'yi yönetecek müşterek cumhur reisi talibi değil, altı önderi hile edecek müşterek hususi tür müdürü arıyor. Bunlar imzalayacak, o gereğini yapacak. Peki anayasayı ne yapacağız? Anayasa 104 yetkiyi kime vermiş? Yüzde müşterek üstelik oy alamayan Türkiye'nin yönetimine çöksün diyerek mi? Yüzde 51 cumhurun oyunu almış cumhurbaşkanına ferman ve yönerge versin diyerek mi o hükümleri koymuş? Bu, 'Millet bitirme verirse tığ anayasayı ayaklarımızın dibine alacağız, Türkiye'yi anca yöneteceğiz.' demektir. Bu, anayasaya dünkü müşterek darbedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan üzere güçlü, dirayetli, korkusuz müşterek liderle yönetilen eren Türk milleti, altılı ganyan masanın çevresinde toplanmış, toplasan müşterek Tayyip etmeyen birilerine bu ülkeyi denyo etmez.''
Bozdağ, eren Türk milletinin, ülkenin istikbalini cesur, iradeli, kudretli, milletin gözüne bakarak yönetecek kadrolara denyo edeceğini vurgulayarak, laflarını şu halde tamamladı:
''Türk milleti, altılı ganyan masanın veya Biden'ın veya AB'nin veya yıldırı örgütlerinin veya Türkiye'nin bağımsızlığı ve gücü, kudretinden erinçsiz bulunan çevrelerin güdeceği birtanesini cumhur reisi seçmez. Allah'ın izniyle bu millet, Türkiye'yi evcil arabayla tanıştıran, Türkiye'yi önce el katıksız gazla, evcil helikopteriyle, Kızılelma'sıyla, İHA'sıyla, SİHA'sıyla buluşturan, denizin altından yöntemler geçiren, Çanakkale 1915'i kuran, çekirdeksel enerjiyle Türkiye'yi buluşturan ve Türkiye'nin menfaati düşüncesince dünyayı karşısına almaktan çekinmeyen Recep Tayyip Erdoğan'ı baştan hâlâ çelimli halde seçecektir."
