Brüksel
Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ortada paydaşlık döneminin güçlendirilmesi ve hızlandırılması, terörle mücadele, düzenlilik ve savunma, göç, tutum ve tecim kabilinden bölgelerde iş birliğinin artırılması icap ettiğini bildirdi.
Kaymakcı, Brüksel'de birleşen 79. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı'nda meydana getirdiği konuşmada, Avrupa'da benzeri yepyeni gelişmeler yaşadığını, düzenlilik mimarisi ve arsıulusal sistemin dinamiklerinin değişmekte bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin değme devir Avrupa'da düzenlilik ve istikrarın tarafında bulunduğunu tamlayan Kaymakcı, istikrarın ve ateşkesin sağlanması düşüncesince Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya engelleme nice tarafla diplomatik çabalarını yürüttüğünü vurguladı.
Kaymakcı, şöyleki bitmeme etti:
"Biz Soğuk Savaş'tan buyana değme devir tarihin akıllıca tarafında olduk. Batı kampını seçtik ve NATO'nun katı nezdinde üyesi, Avrupa Konseyinin müessis üyesi olduk. Ancak bu AB çeşidinden aldığı kadar ölçüm görmedi. Biz AB'ye katılımda samimiyiz. AB çeşidinden kimi konuşmacılar Türkiye'deki gelişmelerden telaşlı olduklarını söyledi. Ancak bizim AB'nin Türkiye kabilinden sözlü nezdinde ülkeye huzur vizyonsuz ve görmez tavrından ötürü nice endişemiz bulunuyor."
Türkiye'nin AB üyelik sürecinde dair sakıt mevzular bulunduğunu fakat AB'nin de Türkiye'ye adaletli davranmadığını ve laflarını tutmadığını dile getiren Kaymakcı, "Katılım süreci ne denli çelimli olursa Türkiye'de reformlar da o denli aceleci olur." dedi.
Kaymakcı, Türk halkının yüzdelik 80'inin AB üyeliğinden yana olduğunu, TBMM'deki politik partilerin de üyeliği savunduğunu hatırlattı.
Gümrük Birliği ve hesaplı ilişkiler
"Gümrük Birliğinin güncellemesi bundan böyle nezdinde zorunluluktur." diyen ve Kovid-19 sonrası hesaplı toparlanma çabalarının, sayısal dönüşümün ve yeşil ticaretin çabucak güncellenmiş nezdinde Gümrük Birliği gerektirdiğine ayraç fail Kaymakcı, "Mevcut Gümrük Birliği gereksinimleri karşılamıyor." ifadesini kullandı.
Kaymakcı, AB'nin dünkü döl tecim anlaşmalarının Türkiye ve AB arasındaki bulunan Gümrük Birliğinden şimdi eksiksiz nezdinde çözüm aldığını anımsattı.
Gümrük Birliği yardımıyla Türkiye ve AB ortada bütün 2,3 trilyon avroluk tecim kütlesi olduğuna ayraç fail Kaymakcı, "Gümrük Birliğini güncellemek hem AB devletleri bununla beraber Türkiye düşüncesince kulaklı kulaklı durumudur." dedi.
Kaymakcı, Gümrük Birliğinin güncellenmesi dair hemen müzakerelere başlanmasının önemini vurguladı.
Türkiye-AB ortada sağlık, hava değişikliği ve barhana hikayelerinde efdal düzem diyalog toplantıları yapıldığını anımsatan Kaymakcı, enerji, ekonomi, muvasala ve aut siyasa hikayelerinde da efdal düzem toplantıların yapılması icap ettiğini söyledi.
Kaymakcı, AB'nin Türkiye'ye Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonlarının azaldığını hatırlatarak, bunun Türkiye'ye akıllıca ileti vermediğini anlattı.
"Terörle mücadelede içtenlik bekliyoruz"
Kaymakcı, Türkiye'nin sözlü ülkelerle AB'nin meydana getirdiği toplantılara çağrılmamasını eleştirerek, "Uzun süredir gözleyen sözlü şehir Türkiye ile Batı Balkanlar ortada hastalık tecezzi yaratıyorsunuz?" ifadesini kullandı.
Yunanistan ve Rum kesimi çeşidinden öbür kimi mekanizmaların da önlendiğini hatırlatan Kaymakcı, AB'nin ara sınav serbestliği dair laflar verildiğini fakat tutulmadığını, Türkiye'nin de dair düşenleri yapmakta bulunduğunu anlatım etti. Terörle mücadeleye yer veren Kaymakcı, şunları dile getirdi:
"Ben AB'nin yıldırı sıralamasında bulunan PKK'nın ismini söylediğimde caba erinçsiz bulunan kimi AP milletvekilleri var lakin kimi PKK sempatizanlarını ve FETÖ sempatizanlarını AP koridorlarında dezenformasyon yaparken gördüğümüzde Türk milletinin ne yapmasını bekliyorsunuz? Sizin terörle mücadelede içtenlikli olmanızı bekliyoruz. DEAŞ ve El Kaide engelleme topu topu yıldırı örgütleriyle kararlılıkla baş başa savaş etmeliyiz. Böylece sonuç senelerde kaybolan güvenin baştan organizasyon edileceğine inanıyorum."
"Göç dair teşrikimesai gerekli"
Kaymakcı, barhana mevzusunun ehemmiyetli nezdinde teşrikimesai piyasası bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye'de 4,2 milyon mülteci bulunduğunu, bunların 3,8 milyonunun Suriyeli bulunduğunu söyledi.
"Avrupa’nın yükünün çoğunu kılıç alıyoruz. Bu servet meselesi değil. Bu eş dümen meselesi." diyen Kaymakcı, Türkiye ile AB'nin barhana dair baş başa emek harcaması icap ettiğinin altını çizdi.
Kaymakcı, 4 mevzuya kilitlenmek icap ettiğini belirterek, bunları sıralarken Suriye’nin kuzeyine sakıncasız dönüşler, Türkiye’nin İran sınırındaki çabalarının desteklenmesi, eşme ülkelerle teşrikimesai ve adaletli ağırlık paylaşımı gerekliliğine ayraç etti.
Kaymakcı, "Siz doğacak 2-3 yılda (Türkiye'ye gidecek) 9 bilyon avrodan bahsediyorsunuz lakin bunun Türkiye'ye maliyeti 40 bilyon avronun üzerinde." ifadesini kullandı.
Güvenlik ve savunma
Kaymakcı, düzenlilik ve defans dair ise Türkiye'ye 2004'te lakırtı verilmesine karşın Avrupa Savunma Ajansında olmamasını, Yapılandırılmış Daimi İş Birliği (PESCO) planlarına engelleme edilmemesini eleştirdi.
Kıbrıs meselesinden meydana gelen mesail dolayısıyla nice bölgede mesail yaşandığını hatırlatan Kaymakcı, bunun AB-NATO iş birliğini de etkilediğini söyledi.
Kaymakcı, Kıbrıslı Türklerin politik eşitliğinin arsıulusal şeklide tanınmasını beklediklerini, AB içerisindeki veto hakkının istismar edilmemesi icap ettiğini belirtti.
Faruk Kaymakcı, "AB emniyetli nezdinde pörsümemiş olursa Türkiye hürmet mahsus ve çabucak reformlar karşılayıcı nezdinde şehir olacaktır." dedi.
