Edirne
Ukrayna'nın Rivne şehrinde ticaretle uğraşan Tamer Ünal, topu topu yatırımını geride bırakıp ailesiyle savaştan kaçtı.
Rusya'nın savaş açmasının arkası sıra Ukrayna'daki Türklerin yurda dönüşleri bitmeme ediyor.
Ülkenin batısındaki Rivne şehrindeki kalas fabrikasında 24 insana istihdam sağlayıcı Tamer Ünal da benzeri ve 2 çocuğuyla arabayla Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan yurda antre yaptı.
Pasaport kontrolünün arkası sıra Türk Kızılay'ın çorba ve araç ikramlarıyla karşıladığı Ünal, his meşbu anlamış olur yaşadı.
Ünal, AA muhabirine, savaşın arkası sıra gelişigüzel şeyi geride bırakarak ailesiyle yola çıktığını söyledi.
Sadece evlatlarının gerekseme duyduğu malzemeleri yanlarına alabildiklerini tamlayan Ünal, "Su ve araç maddesiyle çıkıp geldik. Zaten besin problemi var. Alamıyoruz. Marketlerde istediğimiz şeyi bulamıyoruz. Marketleri yağmaladılar zaten. Yok yani. Sıkıntı var. Onun düşüncesince ego şurası söylüyorum buradan, eksiksiz evren devletleri, hacısı hocası oraya iane etsin. O denli insan orada harap oldu." dedi.
Ünal, uç kapılarındaki sıklık zımnında binlerce bireyin ülkeden depar belgesi yapamadığına dikkati çekti.
"Psikolojimiz bozuldu"
Özel aracıyla Türkiye'ye geldiğini anlatım fail Ünal, "Eğer öz aracımız olmasaydı elhak vürut şansımız yoktu. Çünkü bizim kaldığımız semt Kiev'e baş döndürücü uzak. Türk dostlarım var, elbette yapacaklarını bilemiyorlar. İnsanlar seçenek depar belgesi yolu arıyorlar orada öz imkanlarıyla. Konsolosluğa isminizi yazdırıyorsunuz ancak adamlar o yazışma yerlerine gidemiyorlar. Çünkü uzak. Nakliye problemi var. İnsanlar menfaatlerini atamıyorlar otobüslere, trenlere. Gidemiyorlar. Öyle yerler var." niteleyerek konuştu.
Ünal, kalas fabrikasında etkin işçilerin iri bölümünün savaş zımnında askere katılması dair iş yerinin kapısına anahtar vurup kentten ayrıldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Artık Ukrayna'ya arka dönecek olursak Ukrayna adına mı gideceğiz, Rusya adına mı gideceğiz? Onu da bilmiyoruz. Ne olacağını devir gösterecek elbette ki. Tabii beraber her insanın psikolojisi bozuldu çoluk çocuk. Kızım Safiye de siren seslerini duyduğu devir hüngür hüngür ağlayan, kaçan birlikte bebek ha artık. Hepimiz rahatsızlandık. Allah bizim vatanımızı korusun. Bayrağımızı korusun, insanlarımızı korusun. Bakın burada Türk Kızılay ne dobra sergilik açmış karnımızı doyurduk. En azından birlikte yunak çorba içtik. Allah vatanımıza gün dikilmesi vermesin."
