USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

TBMM Başkanı Şentop: İslamofobiyi oluşturabilmek düşüncesince Batı'da Müslüman yıldırıcı modeli buluş ett

TBMM Başkanı Şentop "İslamofobiyi oluşturabilmek düşüncesince Batı'da, Müslümanların icra ettiği birlikte yıldırı tablosu ortaya ayırmak lazımdı. Onun düşüncesince bunlar Müslüman yıldırıcı modeli buluş ettiler ve bunu destekleyecek parasal, askeri icraat içerisine gi

TBMM Başkanı Şentop: İslamofobiyi oluşturabilmek düşüncesince Batı'da Müslüman yıldırıcı modeli buluş ett
13-12-2021 16:05
TBMM

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolasıyla Meclis'te meydana gelen "Avrupa'da İslamofobi: Problemler, Yaklaşımlar, Çözümler" başlıklı panelin açılışında konuştu.

10 Aralık tarihinin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 73. sene dönümü bulunduğunu anımsatan Şentop, bu sene dönümü hasebiyle TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu ile programlar gerçekleştirdiklerini ve bu çerçevede meydana getirilen programların yarayışlı bulunduğunu düşündüğünü kaydetti.

Şentop, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 10 Aralık 1948'de onama edildiğini hatırlatarak, bunun İkinci Dünya Savaşı'ndan doğrudan sonradan bulunduğunu dile getirdi.

Bu muharebede tahminî 100 milyona andıran insanoğlunun öldüğünü, Birinci Dünya Savaşı'nın da Avrupa'nın özlük ortamında savaştığı, ekonomilerini, şehirlerini, konutlarını bozma etmiş bulunduğu yanında fasıl bulunduğunu özetleyen Şentop, Birinci Dünya Savaşı'nda ölenlerin yüzdelik 95'inin asker, İkinci Dünya Savaşı'nda ise ölenlerin yüzdelik 33'ünün asker, yüzdelik 67'sinin çırçıplak bulunduğunu aktardı.

İnsan hakkı konusunun, ilkin geçinme hakkı kazanmak neredeyse İkinci Dünya Savaşı'ndan sonradan hukukçuların, siyasetçilerin en ehemmiyetli konusu durumuna geldiğini tamlayan Şentop, Batı'nın da bundan hakeza adımlar attığını söyledi.

Şentop, "insan" kelimesinin bizim kültürümüzde, inancımızda bulunan bulunduğunu anlatım ederek, Batı uygarlığında "insan" yönünde geçer not "human" kelimesine literatürde 1680'li zamanlarda rastlandığını dile getirdi. Şentop, o vakte denli Batılıların yalnızca kadın-erkek ayrımı yaptığını, ikisini beraberce anlatım edecekleri yanında kelimeleri bulunmadığını söyledi.

"İnsan dediklerinde Batı'daki siyasetçilerin, akademisyenlerin hakkıyla bizim anladığımız kabil yanında insanı mı kastettiklerine değgin istifham göstergesi var kafamda." diyen Şentop, Hristiyan-Yahudi, alkan Avrupalı değilse, Müslümansa yahut ayrımlı yanında dine mensupsa insanoğlu haklarıyla ait yaklaşımda mesail ortaya çıktığını kaydetti.

Avrupalıların egoist yaklaşımının tezahürüyle, Avrupa'da ortaya çıkan ve kendilerinin ahlaken, hukuken akıllıca buldukları ve vasıflandırma icra ettikleri hususların cihanşümul olduğuna inandıklarını tamlayan Şentop, "İnsan diyince dünyada Adem'in Havva'nın evlatları insanı, kuşatıcı şekilde, içeriğini bu biçimde dolduracak yanında nazire adına anlayamıyorlar önceki planda." diyerek konuştu.

Din özgürlüğü konusunda, put takmanın Hristiyanlar açısından ecir olabileceğini fakat dini yanında hacet olmadığını dile getiren Şentop, "Ama başörtüsü anca değil." dedi. Şentop, "din" kelimesini somutlaştırırken her insanoğlunun özlük kültürünün birikimiyle meseleye baktığını fakat bunu bitmek icap ettiğini vurguladı.

İnsan haklarıyla ait yaklaşımın Avrupa-Batı sınırları dışına çıkıldığında, ahbaplık meselesi olmaktan uzaklaşıp politik meseleye dönüştüğünü özetleyen Şentop, "Avrupa dışındaki ülkelerdeki insanoğlu hakları dediklerinde anladıkları nesne siyaseten dava teşekkül fail insanların ve grupların hakları kabil anlıyorlar. Çoğunluğun hakları kabil anlamıyorlar. Nerede yanında budaklı husus, kişi, camia yahut madde var ise onun üzerine, büyüterek yaklaşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Küresel emir düşüncesince geçişsiz bulunan nesne toptan terördü"

Şentop, 1991'den, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından itibaren, Afganistan'daki gelişmeler, Taliban'ın giderek güçlenmesi ve 11 Eylül 2001'den sonradan dünyanın gündemine "İslamofobi"nin girdiğini söyledi.

Bu ifadenin onların bakışı olduğunu, kullanmamak icap ettiğini özetleyen Şentop, İslam kini meselesinin toptan emir idealiyle ortaya çıktığını bildirdi.

Şentop, toptan terörle mücadelenin toptan egemenliği meşrulaştıracağını ve İslamofobinin bunun en ehemmiyetli materyali bulunduğunu belirterek, "Küresel emir düşüncesince geçişsiz bulunan nesne toptan terördü." dedi.

İstanbul'da 2003'te, 2004'te Madrid'de, 2005'te Londra'da yıldırı olaylarının gerçekleştiğini ve Avrupa'da "Müslüman kıyafetindeki" tiplerin karikatürize edilerek anlatılmaya başlandığını anlatım fail Şentop, hususi adına buluş edilmiş, var edilmiş yanında Müslüman yıldırıcı modeli var bulunduğunu dile getirdi. Şentop, şunları söyledi:

"Uluslararası terörizmin ilkin El-Kaide ve DEAŞ kazanmak neredeyse filvaki Batı ülkeleri, onların duyu örgütleri kabilinden var edilmiş ve desteklenen binalar bulunduğu kanaatindeyim. Adamın bir tanesi geliyor Asya'nın bilmiyorum neresinden, Avrupa'ya geçiyor, Amerika'ya gidiyor, Suriye-Irak'a geliyor. Sıradan yanında vatandaşın ve aşırı sayıda insanoğlunun bu denli hazırlop dolaşımının olabilmesi beklenen değil. Bu yanında hoşgörü ister. Bedava değil bu işler, parayla oluyor. Paranın sirkülasyonu var, tabanca var. Dolayısıyla hakeza yanında arsıulusal yıldırı örgütünün var olabilmesi, yürüyebilmesi, çalışkanlık gösterebilmesi düşüncesince arsıulusal hoşgörü olması lazım, delik yumma olması lazım. Bunu da yapabilecek bulunan Batılı devletlerin duyu örgütleridir. Bunlar çıkıyor mı, çıktı? Mesela Lafarge ile ilgili, DAEŞ'e yardımına, bunun da hükümetin bilgisi dahilinde olduğuna değgin yanında sormaca yürütülüyor. Hukuki boyuta çevrildi mesele. Bu kimi itiraflarla rastlantısal adına çıkmak yanında şey.

İslamofobiyi oluşturabilmek düşüncesince Batı'da, Müslümanların icra ettiği yanında yıldırı tablosu ortaya almak lazımdı. Bu kendinden ortaya çıkmıyor hakeza yanında şey, İslam buna doğrusu izin etmiyor. Normal Müslümanların hakeza yanında nesne yapması beklenen değil. Onun düşüncesince bunlar Müslüman yıldırıcı modeli buluş ettiler ve bunu destekleyecek biçimde parasal, askeri anlamda, dolaşımını kolaylaştıracak biçimde icraat içerisine girildi. Dolasıyla arsıulusal terörün gerçekte hamisi İslamofobiyi buluş fail Batılılar."

Şentop, ideolojik yaklaşımları, engebeli paradigmaları yanında kenara bırakıp hayattaki etraflı insanların, evlerinde erinç ortamında terörden, anarşiden ırak şekilde, minimum insani-ekonomik koşullarda yaşayacak yanında ortamı gerçekleştirme buyurmak icap ettiğini söyledi.

"11 Eylül saldırılarından sonradan İslam'la yıldırı ortada alım satım kuruldu"

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu da 11 Eylül saldırılarından sonradan İslam'la yıldırı ortada düşüntülü ve dayatmacı alım satım kurulduğunu, kurulan bu alım satım hasebiyle Avrupa ve ABD'de canlı Müslümanların yurttaşlık kimliği edinmelerinin zorlaştığını söyledi.

İslami yeğleme ve değerlerini kamusal bölgeye haiz Müslümanların yanında yıldırma adına görüldüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, bunun kararında da devlet, siyaset, medya, ilçe ve maşer ayaklarında Müslümanlara çevrilmiş adına ayırımcı politikaların genellik kazanmaya başladığını belirtti.

İslamofobik politikaların hem anadan görme aynı zamanda içtimai medyadaki karşılığının devamlılık yayınlayan yanında "nefret söylemi" olduğuna dikkati çekici Çavuşoğlu, İslamofobik tiksinme söyleminin şiddete dönüşmesi kararı en sonuç 15 Mart 2019'da cuma esnasında 51 Müslüman'ın katledildiğini anımsattı.

Çavuşoğlu, konuşmasını şöyleki sürdürdü:

"Müslümanları yada İslam'ı kesinlikle adına kaba, cahil, yabancı, öbürkü ve şiddete eğik adına betimleme fail ifadeler açık açık tiksinme söylemidir ve anlatım hürriyeti parantezine alınamaz. Avrupa'da İslamofobinin yanında günce avlu olgusu durumuna gelmesi, burada canlı vatandaşlarımızla öbürkü Müslümanların hayatlarını tedricen yanında mengene içerisine Avrupa üstünde dolaşan İslamofobi hayaletinin ürettiği tehdidi abartmıyoruz lakin bazılarının icra ettiği kabil delik arkası da etmiyoruz. Temel insanoğlu haklarının Müslümanlar bahis konusu olunca hiçe sayılmasına itiraz ediyoruz."

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç ise 11 Eylül sonrası İslamofobi hasebiyle Müslümanlara ve İslam'a koltuk açılan biçimsiz düşüncenin tesirinin etraflı İslam coğrafyalarında kan ve yaş adına yaşandığını anlatım etti.

11 Eylül saldırıları sonrası İslamofobi üstüne yaşanmış bulunan yanında vakası aktararak, "Kitlesel tiksinme şiddeti, fark gözetmeksizin etraflı kitlesel yanında yıkıma, etraflı kitlesel imha hareketine dönüşüyor." dedi.

İslamofobinin Avrupa'nın değerlerinin ve insanlığın etraflı müktesebatının dışa vurumu bulunduğunu dile getiren Kılıç, İslamofobinin yanında ideolojik davranış olduğunu, ırkçılığa ve ağırbaşlı hüküm olaylarına dönüştüğünü belirtti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler