Sakarya
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Ferizli ilçesinde hapis kampüsündeki salonda tanıdık yedinci duruşmanın ikinci gününde, vakfedilmiş yargılanan fabrika sahiplerinden Yaşar C. ile Hasan Ali V, tutuklanmadan sanıklar Erşan Ö, Asiye A, Aslı B. ile tutuklanmadan yakınan maznun Ahmet Ç. ve yan avukatları müheyya bulundu.
Duruşma salonu binası içi ve etrafında manşet kuvvetlerince azade düzenlilik önlemi alındı.
Salona müştekiler, patlamada yaşamını kaybedenlerin yakınları ve gayrı izleyiciler, Kovid-19 tedbirleri uygulanarak alındı.
Yoklama yapılmasının peşi sıra müşterek müştekinin şikayetinden vazgeçtiğine ilişikli dilekçesini gönderilmiş olduğu zapta geçirildi.
Esas ile alakalı savunmasını fail maznun Aslı B, çalışmış olduğu müddet süresince vazifesini mucibince namına getirmeye çalıştığını söyledi.
Eğitimleri verdiğini tamlayan maznun Aslı B, "Çalışanların çokları benden şikayetçi olmadı, bu da görevimi namına getirdiğimi gösteriyor. Kazada müşterek kusurumun olmadığını düşünüyorum. İş güvenliği uzmanı şekilde kanunun bana verdiği yetkiler çerçevesinde görevimi kusursuz namına getirdim. Patlamada ihmalim ve kusurum yoktur. Beraatimi istem ediyorum." dedi.
Sanık Aslı B'nin avukatı Rahşan Bengi Gezgin Kayan da sundukları belgelerin müvekkilinin eyleminin kazaya sebebiyet vermediğini gösterdiğini dile getirdi.
Müvekkilinin, kanunların verdiği yetkiler zarfında vazifesini en dobra halde yaptığını korumak için çaba sarfeden Kayan, "Sorumlu olmayacağı ortadadır. Müvekkilin unsurları oluşmayan suçlardan beraatini yargıevi kapısı kapısı hırçın kanaatte ise lehe bulunan hususların kullanılmasını istem ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Sanık Asiye A. ise patlamada yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara felah diledi.
Adalete asistan olma namına bilmiş olduğu rastgele şeyi anlattığını kaydeden Asiye A, "İş durumunda yaşanmış bulunan aksaklıklar üstüne sözümün geçmiş olduğu derece uyarıda bulunabiliyordum. Çalışanların dosdoğru ve tehlikesiz müşterek halde çalışmalarına asistan olmaya çalıştım. Benden şikayetçi olunmaması da görevimi namına getirdiğimi gösteriyor. Hiçbir boşlama ve kusuru ikrar etmiyorum, beraatimi istem ediyorum." diyerek konuştu.
Sanık Asiye A'nın avukatı hür Bayraktar da mütalaaya katılmadıklarını, müvekkilinin fariza ve yetkisi dışındaki müşterek yerde yaşanmış bulunan patlamayla uyanıklık cezalandırılmasını hukuka karşıt bulunduğunu düşündüklerini söyledi.
Müşteki maznun Ahmet Ç. de mütalaaya katılmadığını ve bilmiş olduğu rastgele şeyi anlattığını tabir etti.
Ahmet Ç, "Ben çalıştıran vekili şekilde geçiyorum ama benim de Asiye A'nın da lakırtı gelir hakkımız yoktu. Sorumlu müdür, çalıştıran vekilliği vasfını tek devir taşımadım." dedi.
Müşteki Sanık Ahmet Ç'nin avukatı Mustafa Güçlüer de suçlamaları ikrar etmediklerini belirterek, müvekkilinin beraatini istem etti.
Sanık Erşan Ö. de aş hakkı ve ailesinin rızkı düşüncesince çalıştığını dile getirdi.
Ne iş verilerse onu yaptığını, işçiyi sürüm yahut işçiye ukubet ita yetkisinin olmadığını özetleyen Erşan Ö, şu halde bitmeme etti:
"İşçi nite çalışıyorsa esir onun derece çalışıyorum. Benim müşterek imza yetkim, tek yetkim yok. İşçi sınıfında çalışanım, buyruk kuluyum. Bana içeride söylenenleri derun gidip departman şeflerine söylüyorum. Müdür değilim, çabucak ustabaşıyım. Beraatimi istem ediyorum."
Sanık Erşan Ö'nün avukatı Yusuf Kantar da mütalaaya katılmadıklarını dile getirerek, müvekkilinin beraatini istedi.
"Verdiğiniz düşünüş iddianamenin aynısı"
Tutuklu maznun Yaşar C. de mütalaaya gönül rahatlığı defans yapmayacağını bildirdi.
Gerekli yukarı mahkemelere defans yapacağını kaydeden Yaşar C, "Bugün bu söylediklerimin altını dolduracağım. SEGBİS'ten alışmak istiyordum. Geçen yargıevi kapısı kapısı SEGBİS'ten bağlandım, bana hakaret, küfürler ediliyor, en şen yargıevi kapısı kapısı güzeşte duruşmaydı. SEGBİS'ten değişmeyen veremiyor musunuz? Sağlık sorunlarım var, buraya doğmak psikolojimi bozuyor, kalay yiyorum. Bana müşterek obje olursa bunun sorumlusu sizsiniz, buranın patronu sizsiniz." dedi.
Yaşar Ç, 9 Temmuz'daki ikinci patlamaya değinerek,"Birinci patlamada boşlama mevcut mı, fenomen nite oldu, baltalama varmı muhtemelen değil. İkinci patlamada ihmal, nedeni belli, ego 20 aydır tutukluyum, bu sanıklar sebep vakfedilmiş değil. Adalet her insana ayrımlı mı? Ben tutuklansın demiyorum ama doğruluk diyorum." ifadelerini kullandı.
"Bu mahkemeyi yararsız mı yapıyoruz, anladığım kadarıyla değişmeyen doğrusu verilmiş." diyen Yaşar C, savunmasını şu halde sürdürdü:
"Burada istediğim derece anlatayım. Verdiğiniz düşünüş iddianamenin aynısı. Bu mütalaayla ukubet vermeniz suçtur, bu mütalaayla 7 sanığın aklanma etmesi gerekiyor. Tek kanıt sabotaj, ayrıksı kanıt yok. Sabotaj iddiasının üstü kapandı. Sürekli konuşacağım, yargıevi kapısı kapısı bitsin gene konuşacağım ama bu iş ağırbaşlı müşterek iştir, günah işidir. Kardeşlerimiz öldü, 7 kişi. 55 salname emeklerimiz gitti. Babam fevt olmak üzere, bunun sorumlusu siz olacaksınız. İlk günden buyana doğruluk istiyorum, ki yaptıysa sorumlusu bulunsun. Böyle şişman müşterek dava 9 ayda bitirilmeye çalışılıyor."
Savunmasını sürdüren Yaşar C, şu halde konuştu:
"CHP, HDP milletvekillerini getiriyorlar ama bana yöntem diyorlar. Bu dava politik müşterek dava değildir. MÜSİAD üyesi olmaktan alım çalım duyuyorum. Siyasetçi değilim, iş adamıyım. Hakkınızı arayın ama siyasete maşa olmayın, kimlerle kere yürüdüğünüzün bilincinde değilsiniz, araştırın, hakkınızı akilane arayın, kusur yolda gitmeyin. Hazreti Ömer adaletini ısmarlamak zorundasınız. Bizi denk yargılayın. HDP'lilerin tesiri altında kip bunları yapıyorsanız yazıklar olsun.
30 bireyin tazminatını verdik. Bunlar arpa değildi, hakları ödendi. Cezaevindeyken eşimden, dostumdan, çevremden namus borcu alarak ödedim bu parayı. Ödedik ama başı yerde olduk. 'Olası kast' vardı mademki sebep yeniden açılmadı, ikrar etmiyoruz. Daha dobra bölgelere gelirsiniz inşallah ama sınama kazanırken elinizi vicdanınıza koyun."
Öte yandan, maznun ve avukatları "olası kastla ölüme sebebiyet verme", "olası kastla yaralamaya sebebiyet verme" suçlarına bağlı savunmalarını hazırlamaları düşüncesince ek müddet talebinde bulundu.
Verilen aranın peşi sıra maznun ve avukatları, cumhuriyet savcısının mütalaasına gönül rahatlığı beyanda bulunmaya bitmeme edecek.
Süreç
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde kestirmece 15 dönüm üzerinde müesses havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de vakit 11.15'te meydana mevrut ve fenomen namına 50 kilometre mesafedeki nice noktadan mahsus patlamalarda 7 isim yaşamını kaybetmiş, 127 isim yaralanmıştı.
Kontrollü imha şartıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların 9 Temmuz'da vakit 11.35'te kamyondan inmiş olduğu tam meydana mevrut patlamada da 3 er martir olmuştu.
İlk patlamaya bağlı hazırlanmakta bulunan 27 sayfalık iddianame, 7 sanığın "bilinçli taksirle çabucak çok bireyin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma" suçundan 2 sene 8'er aydan 22 sene 6'şar ayak tabanı derece hapisle cezalandırılması istem ediliyor.
Aralarında fabrika sahibinin de bulunmuş olduğu 5 kuşkulu tutuklanmış, müşterek kuşkulu ise adli arama şartıyla başıboş bırakılmıştı. Patlamada vurulan Ahmet Ç, davada yakınan maznun şekilde yargılanıyor.
Öte yandan, vakfedilmiş yargılanan iş güvenliği uzmanı Aslı B. ile mesul başöğretmen Asiye A. ve formen Erşan Ö. boşaltma edilmişti.
