Sakarya
Sakarya'da akıbet aylarda çarpıcı bulunan yağışlar, göl, ırmak ve derelerde su seviyesini yükseltti.
Sapanca Gölü, Sakarya Nehri, göletleri, dereleri ve kaplıcalarıyla su kaynakları itibarıyla varlıklı vilayetler ortada arsa düzlük şehirde çarpıcı bulunan kar ve yağmur, arsa altı sularının derneşik beslenmesine katkıda bulunuyor.
2014 senesinde 29,64 blucin seviyelerini gören Sapanca Gölü, bu sene ilkin hanuman ve küçük ay çağında tesirini yayınlayan yağışlarla, akıbet yılların en dobra seviyesine çıkarak 32,20 metreyle maksimuma ulaştı.
Toplam uzunluğu 824 kilometre bulunan ve derinliğine yolculuğun arkası sıra şehirde Karadeniz'le buluşan Sakarya Nehri'nin debisi ise 221 metreküp/saniye ölçüldü.
Kent genelindeki göl ve göletlerde doluluk payı yüzdelik 90'lara ulaşırken, Sapanca Gölü'ndeki birlikte tomar sular kapakların açılmasıyla Çark Deresi üstünden boşaltma ediliyor.
"Yağışlar su kaynaklarının beslenmesi açısından önemli"
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, AA muhabirine, dünyada su kıtlığının yaşanmasının nedeninin hem global ısınmaya bununla birlikte insanın yaptığı birtakımı faaliyetlere ilişkin bulunduğunu söyledi.
Son zamanlarda alışılagelen seyrinde bitmeme fail yağışların su kaynaklarını beslemesi açısından ehemmiyetli olduğuna dikkati çekici Yiğit, "Çünkü nısıf yağışsız bölgedeyiz, senenin birlikte periyodunu yağışsız geçiriyoruz. Bu yağışsız çevrim ilkin de hava değişikliklerine, krizine ilişkin adına devir zamane uzayabiliyor. Dönem çevrim de sene süresince aşırı susuzluk yaşıyoruz." sanarak konuştu.
Barajlardaki su düzeyinin erdemli ölçülmesinin herhangi birlikte şeyin uğrunda bulunduğu anlamına gelmediğini vurgulayan Yiğit, su döngüsünü korumanın önemine ayraç etti.
Doç. Dr. Yiğit, makbul en esas kaynağın arsa altı suları bulunduğunu belirterek, "Dolayısıyla arsa altı suyunun beslenmesini aşırı dobra bitmeme ettirmemiz ve düzenliliğini sağlamamız gerekiyor. Bunu yapabilmemiz düşüncesince de nebat örtüsünü aşırı dobra korumamız gerekiyor. Ormansızlaşmayı sıfıra indirmemiz, tarla niteliklerini korumamız ve hata arsa kullanımından vazgeçmemiz gerekiyor. Bütün bunları yaptığımızda arsa altı sularını katıksız adına korumuş oluyoruz. Yer altı suları beslenmeye bitmeme etmiş bulunduğu sürece su kaynakları kullanması dair problemlerimiz minimuma inecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Su kaynakları yönetiminin aşırı karmaşa birlikte yapıda olması icap ettiğinin altını çizen Yiğit, "Bütün su kaynakları tekne bazında beslenirler. mesela Sapanca Gölü, ehemmiyetli içmece suyu kaynağı. Bütün havzaya mevrut suyun, bunun içinde yağmur miktarı, dereler, arsa altı suyu miktarı mevcut ve bunların hepsinin bütçesi bulunuyor. Bu bütçenin aşırı akıllıca yönetilmesi gerekiyor. Yanlış arsa kullanımını, nüfusun aşırı çabuk halde artmasına faktör olacak halde çekicilik durumuna getirirseniz bu, devir içinde gölün henüz az beslenmesine hastalık olacaktır." ifadesini kullandı.
"Kentlerdeki dip betonlaşmadan vazgeçilmesi gerekiyor"
Yiğit, arsa altı ve içmece suyu güvenliğinin sağlanabilmesi düşüncesince şu tavsiyelerde bulundu:
"Suyun sayı farkı yüzdelik 70'i zirai sulamada kullanılıyor. Dolayısıyla zirai sulama şekillerinde yapılacak iyileştirmeler, suyun kullanımını azaltacaktır. Kentlerdeki dip betonlaşmadan vazgeçilmesi gerekiyor. Artık 'sünger kentler' denilen birlikte deyim var. Dolayısıyla kentlere mevrut ve sathi akışla kaybettiğimiz yağmur sularının, su geçirimli yerlerin artırılmasıyla arsa altı sularını beslemesi bahis konusu ayrıca ağız ağıza su geçirimli asfaltlar üstelik üretildi. Bunları yaptığımız devir hem şehir içi sellerden vareste olacağız bununla birlikte kentlerin arsa altı kaynaklarına vermiş bulunduğu ziyanı en örgen indirgemiş olacağız."
Dünyadaki afetlerin başlangıcında susuzluk problemininin geldiğine dikkati çekici Yiğit, "Kuraklık, bizim düşüncesince aşırı ağırbaşlı birlikte kıyamet aslında. Dolayısıyla bu sorunu yaşamamak düşüncesince önlemlerin uslu elenip kesif dokunarak planlanması, riziko yönetiminin aşırı dobra yapılması gerekiyor." dedi.