ANKARA Emniyet Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, ‘sahte esenlik raporu’ çetesine müteveccih meydana getirdiği operasyonda hususi tababet merkezlerinde etkin doktor, hemşire, teknisyen, sekreter, marazlı bakıcıların aralarında bulunmuş yer aldığı 17 ad yakalanmıştı. Gözaltına alınanlar ortada A.A. Tıp Merkezi sahibi A.A., Ö.Y.M. Tıp Merkezi sahibi S.Y., O.D. Tıp Merkezi sahibi G.S. ve T. Tıp Merkezi’nin sahibi M.U.’nun bulunmuş yer aldığı öğrenildi. Emniyetteki sorgularının arkası sıra adliyeye çıkarılan şüphelilerden A.A. Tıp Merkezi sahibi A.A. tutuklandı, öbür 3 tababet merkezi sahibi ise adli arama amacıyla bırakıldı.
Hastaneye gitmeden
Çetenin binlerce insana iş göremezlik, astronomi ve mânialı tutanağı hazırladığı, raporun süresi yahut içeriğine gereğince nukut almış yer aldığı kaydedildi. Kişilerin, işe gitmemek düşüncesince tahsil edilen 10 günce gerçek olmayan tutanağa 1250 lira, 30 günce tutanağa ise 3-5 bin teklik ödedikleri belirleme edildi. Rapor talip şahısların hastaneye gitmelerine fark lazım olmadığı, hemen etiket ve büyüklenme etiket fotokopileri gönderip, maksut paraları yatırıp esenlik tutanağı aldıkları ortaya çıktı. Sağlık raporlarının, hususi tababet merkezi sahiplerinin detayları doğrultusunda hazırlandığı, raporlarda imzası mevcut doktorların ise imza başı mülk aldıkları belirlendi.
İtirafçı ad yakalattı
Çetenin önderi yer aldığı iddiasıyla yakalanan Veli E., itirafçı oldu. Çete önderi olmadığını, hemen esenlik tutanağı ilişki şahıslara uzlaştırıcı bulunduğunu korumak için çaba sarfeden Veli E., 300 sayfalık ifadesinde gerçek olmayan esenlik tutanağı çarkının kesinlikle işlediğini anlattı. Veli E. adli arama şartı ile başıboş kaldı.
ÇETE önderi Veli E., ifadesinde ezcümle şunları söyledi:
“Örgüt önderi değilim, hemen bana vasıl şahıslara sesletim almalarına vasıtalık ediyordum. Sağlık tutanağı kabul etmek arzu edenler bana ulaştıktan sonradan istedikleri raporun içeriği, süresine gereğince ödemeler yapıyorlardı. Ödemeleri benim kontrolümdeki veznedar hesaplarına yatırıyorlardı. Bunun ilişkin onları hastaneye yönlendiriyordum. Raporlar, hususi hastaneler A.A. Tıp Merkezi, Ö.Y.M. Tıp Merkezi, O.D. Tıp Merkezi, T. Tıp Merkezleri’nde düzenleniyordu. Hastane sahiplerinin bilgisi dahilinde, bu hastanelerde etkin bazısı etibba ve hemşireler kabilinden raporlar veriliyordu. Rapor düşüncesince kontrolümdeki hesaplara yatan paraları elan sonradan götürüp sesletim sağlayan şifahane sahiplerine veriyordum.
Rapor tarifesi
Raporun içeriğine gereğince yahut işe gitmemek düşüncesince tahsil edilen raporların sürelerine gereğince nukut alınıyordu. mesela 10 günce sesletim düşüncesince 1250 lira, 30 günce sesletim düşüncesince ise 3-5 bin teklik alınıyordu. Raporu sağlayan doktor, sesletim başına anlaşılan ortak hacim alıyordu. Gerisi hastaneye kalıyordu. Bana götürdüğüm adam başı 50 ila 100 teklik veriyorlardı, başkaca götürdüğüm hastadan da çay-çorba parası ismi altında 50 ila 100 teklik alıyordum. Bu nukut önemsiz miktarlar kendisine görünse de maaş gelişigüzel hastanede 500 insana sesletim düzenleniyordu. Böyle bakılığında hamile oranda meblağlara ulaşılıyordu. Raporda imzası olan etibba imza başı mülk alıyorlardı, işin süresince olan, bilgisi olan hepsi ortak biçimde mülk alıyordu. En aşırı mülk ise şifahane sahiplerine kalıyordu.”
Kurum kimlikleri
Rapor ilişki şahısların hem etiket aynı zamanda büyüklenme kimliklerinin fotokopileri alınıyordu. Çünkü asker, manşet ve adalet sarayı çalışanlarına başağrısı çıkabilir niteleyerek sesletim verilmiyordu. Rapor alanlar ortada kamuda çalışan, bürokrat, öğretmen, doktor, esenlik çalışanı, duyu mensubu vardı. İş göremezlik, astronomi ve mânialı raporları da düzenleniyordu. Türkiye’nin gelişigüzel yerinden sesletim arzu edenler vardı. Bulundukları kentlerde on paralık gelmeden sesletim veriliyordu. kent dışından sesletim arzu edenler düşüncesince az buçuk elan ortak tomar mülk isteniyordu.”
