Düzce'nin biricik avrat orman korunum memuru yerine fariza karşıcı Fatma Varol, pres branşında binlerce adamın içinde ormanları koruyup, kolluyor. Zorlu toprak şartlarına karşın vazifesini en elleme halde hazırlamaya etkin Varol, rutin kontrollerin birlikte istihsal işlemleri, kuruyan ağaçların kesilmesi, ağaçların işaretlenmesi, bölgede mevcut fidanların korunması kabil faaliyetleri yürütüyor. Şırnak'ta ki evlerinin ormanın yakınında olması nedeni ile ormancılık mesleğini yeğleme fail 25 yaşlarında ki Fatma Varol, “Sabah ormanlara gidiyoruz. Rutin kontrollerimizi yapıyoruz. Üretim işlerimiz oluyor, istihsal işimizi yapıyoruz. İhbarlar oluyor, geçiş ederek onları hallediyoruz. Rutinimiz hakeza bitmeme ediyor” dedi.
“Ormancılık bana hiçbir çetince gelmiyor”
Binlerce adamın içinde biricik avrat olmanın alım çalım donör ortak boyut bulunduğunu tamlayan Varol, “Ben ortak avrat yerine bu mesleği yaptığım düşüncesince alım çalım duyuyorum. Ormanlara çıktığımız devir hanımlar az buçuk hâlâ ayrıntıcı bulunduğu düşüncesince ego az buçuk hâlâ avrat gözü ile bakıyorum. Sevgi ile besliyorum. Erkekler hanımları dayanıklı almalı. Çünkü hanımlar hem iş hayatındalar, hem ev işleri ile ilgileniyorlar. Biz bu derece uğraşırken adalet ettiğimiz değerin verilmesi lazım. Bunda hata anlaşılma olmasını istemiyorum. Bir fert yerine bakılması lazım. Ben küçüklüğümden buyana çetince işlerde çalıştım. Bu sebepten bu ormancılık bana hiçbir çetince gelmiyor” ifadelerini kullandı.
“Çocukluk hayalimdi orman koruma memuru olmak”
Ormanlara çocukluktan buyana bilinen bulunduğunu dile getiren ve düşlerini gerçekleştirdiği düşüncesince bahtiyar bulunduğunu dile getiren Orman Muhafaza Memuru Fatma Varol, “Çocukluk hayalimdi orman koruma memuru olmak. Bizim evimiz ormanın dibindeydi. Ben doğrusu orman girip çıkıyordum. Toprak işi ile uğraşıyordum. Gerçekten toprağa elini veren kolunu kaptırıyor. Küçüklüğümden buyana kıstak verdim ego bu işe. Bana aşırı bariyer oldular. Erkekler sen yapamazsın dediler. Bende yaparım dedim. Gerçekten de yapabildiğimi düşünüyorum. 2 senedir da hiçbir zorluk çekmeden bu mesleği yapıyorum” biçiminde konuştu.
“Erkekler sen yapamazsın dedi, ego yaptım”
Erkeklerin ortada çalışmanın zorluklarının bulunduğunu ancak hepsinin üstesinden geldiğini tabir fail Varol, “Zorlukları varmı mevcut yalnız ego aşırı önemsemiyorum. Çünkü ortak avrat değme aha çalışmalı, değme arsa de avrat var. Ben de ormana avrat elinin değmesi icap ettiğini düşünüyorum. Biz aşırı ortak tomar ayrıntıcıyız. Erkeklerin göremediği şeyleri görebiliyorum. Ona gereğince davranabiliyorum. Kadınların değişik fikirleri bulunduğunu biliyorum. Bunu ormana bütünleşmiş ettiğim devir çokta elleme işler başarabiliyorum” dedi.
“Ormanlara avrat eli değmeli”
Eğimli toprak şartlarına karşın ormanlarda çalışmaktan esenlik aldığını tamlayan Varol, “Ben esenlik alarak yapıyorum bu işi. Ben zorlansam fark esenlik alıyorum. Ben işimi seviyorum. Sevdiğim işi yaptığım sürede aşırı bahtiyar oluyorum. Bundan da hiçbir zorlanmıyorum. Ormanlarda hanımefendilerin olmasını banko kaynak ederim. Ormanlara avrat elinin değmesi icap ettiğini düşünüyorum. Her bölgede avrat olmalı. Ormanlarda da avrat olmalı. Kişi işini sevdikten sonraları afiyetle yaptıktan sonraları bence değme avrat işlerini yapmalı ve avrat yerine bu bölgede az avrat olması nedeni ile üzülüyorum. Daha aşırı avrat okumalı ve hâlâ aşırı avrat bu meslekte arsa almalı niteleyerek düşünüyorum” biçiminde konuştu.
Enes Bektaş-Ali Yıldız
