Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda planlı mitingde piyasası dolduran vatandaşlara seslenen MHP Lideri Bahçeli; "Bakıyorum da, Kayseri gine baş döndürücü güzelsin, gine hasım çatlatıyorsun, gine ve gene itimat veriyorsun. Bu nazar kamaştırıcı heyecanınıza, bu imrenme edilecek coşkunuza, delik kamaştıran sevginize helal olsun diyorum. Başını çevirince Erciyes'i görmüyorsan, bu birçok yaşamaktır? Başını kaldırınca bayrağı görmüyorsan, bu elbette mevcut olmaktır? Hamd olsun başımız diktir, bahtımız açıktır, Kayseri ayaktadır. Bastığımız arazi belli, tuttuğumuz sembol belli, mensup olduğumuz budun bellidir. Ve ismi Türk'tür, hakikaten ezelden ebede şişman borda bordaya kültür, gün ve uygarlık hazinesidir. Yürekten inanmaktayım ki, bugünkü belirgin iklim toplantımız, budun yaşamımızda ve ulusal tarihimizde, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023 umutlarının müjdesi adına anılacaktır. Türkiye üstünde melanet kurgusu olanların Kayseri'nin ihtişamına üzerine öz hisselerine sakıt mukteza derslerimizi çıkarmalarını referans ediyorum. Buradan yükselen ses, Türkiye'nin ulusal onurunu, ulusal haysiyetini kıyamete genişliğinde himaye ve kollama iradesinin borda bordaya ortalık okumasıdır" dedi.
Bahçeli, "'Geliyor gelmekte olan', masalını anlatanlara 'Geleceğiniz mevcut ise göreceğiniz de var' diyoruz, Tıpkı Ergenekon'da kuvvetli dağları eriten biberli gibi, Sivas'ta yaktığımız biberli Bursa'da yayıldı, Kayseri'de körüklenip halis muhlis Türkiye'yi sardı. 'Geliyor gelmekte olan' masalını özetleyen fesatçı muhterislere sesleniyorum; nereye geliyorsunuz, elbette geliyorsunuz, kiminle gelmeyi düşlüyorsunuz? Biz borda bordaya yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, ayrıca geleceğiniz mevcut ise göreceğiniz de mevcut diyoruz" sanarak konuştu. "Geliyor gelmekte olan, masalını özetleyen fesatçı muhterislere sesleniyorum" diyen Bahçeli, "Türkiye, geçmişinden kaçan, kendine itimatı olmayan, doğacak umudu kararmış yurt özelliğine düşürülmek istenmektedir. Bunun ismi da zillettir. Türkiye içeride ihanet, dışarıda adavet sarmalındadır. Sevr'de aklı kalmış, Lozan'da arzuları budanmış global kıya şebekesinin, toy taktiklerle devşirdikleri aşina işbirlikçiler eliyle, hamle adım, bati yavaş, derece kademe ruhumuzu teyit almalarına müteveccih kurnaz borda bordaya dizgi devrededir. Bin salname yurt toprağımız üzerinde, asırların uhuvvet bağlarını çözmeye müteveccih makus ve tiksindirici borda bordaya senaryo devamlı enerjik tutulmaktadır. Bu yüzden, tarihimizi yargılıyorlar. Milletimizi sorguluyorlar. Milli bütünlük ve el birliği azmimizi kurcalıyorlar. Bunları yaparken demokrasiyi sömürme ediyorlar; hak, hukuk, hak ve hürriyet kavramlarının içini boşaltıyorlar. Öncelikle borda bordaya büyüklenme geliştirmemiz, borda bordaya vakfe göstermemiz, borda bordaya kâm bildirme etmemiz geldiğimiz bu noktada şarttır. Önemle altını çiziyorum ki, tamamı gözler üzerimizdedir. Uyanık mıyız, uyuyor muyuz, bunu yokluyorlar? Durgun muyuz, duygulu mıyız, bunu kolluyorlar? Aciz miyiz, girişken mıyız, bunu inceliyorlar. Yılgın mıyız, dayı mıyız, bunu irdeliyorlar. Tıpkı Ergenekon'da kuvvetli dağları eriten biberli gibi, Sivas'ta yaktığımız biberli Bursa'da yayıldı, Kayseri'de körüklenip halis muhlis Türkiye'yi sardı. 'Geliyor gelmekte olan' masalını özetleyen fesatçı muhterislere sesleniyorum; nereye geliyorsunuz, elbette geliyorsunuz, kiminle gelmeyi düşlüyorsunuz? Biz borda bordaya yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, ayrıca geleceğiniz mevcut ise göreceğiniz de mevcut diyoruz. Buğdayımız mevcut demesinler ambara girmeyince, geliyorum demesinler Kayseri'yi görmeyince. Uyarayım, çağrılmaksızın mevrut döşeksiz oturmaya mahkumdur. Gelmekten gelmeye ayırt vardır, kahramanlar dirimsel Ankara Dikmen sırtlarında Seymenler kabilinden karşılanır, zalimler dirimsel Afyonkarahisar'dan İzmir'e genişliğinde kovalanır. Bu sözlerim alçaltı ittifakına biraz gövde şişman geliyorsa, zararı yok; 2023 ve müteakip senelerde da onları gene ayağa giydirmesini baş döndürücü dobra biliriz" ifadelerini kullandı.
"Onlar varsın aday falı açsınlar, 'o mu olsun, bu mu olsun' sanarak masaları aşındırsın. Bizim adayımız bellidir"
Bahçeli, konuşmasına şöyleki bitmeme etti: "Şu gaflete bakınız ki, Milliyetçi Hareket Partisi'ne yakasız mintan biçiyorlardı. Şu kifayetsizliğe bakınız ki, sormaca şirketlerini, kiralık gazetecileri, güya aydınları parayla yemleyip yağız kampanya düzeneği kuruyorlardı. Utanmadan asılsız rüzgarı estiriyorlardı, yüzleri kızarmadan yadımlama planı yapıyorlardı, ödün ve teslimiyet döngüsüne hapsolarak dejenerasyon akıntısında kürek çekiyorlardı. Hani, 'Ağustos'ta denize girsem, ay balta kesmez buz olur' derler ya, kelimesi kelimesine o durumdaydılar. Yolumuz uzun, yöntemler çetin, ne tasa ne tasa, Sivas dedik, Bursa dedik, Kayseri'ye kucağımızı açarak geldik. İşte görsünler heybeti, aha anlasınlar haşmeti, varsın çılgına dönsünler, kâfi ki hoşur kafalarına soksunlar şu anıtsal Kayseri gerçeğini, delil olsunlar Milliyetçi Hareket Partisi kuvvetini. Bizi arayan anketlerde değil; dilde, duada, camide, cemevinde, bağda, bahçede, bostanda, fabrikada, tezgâhta, tarlada, samut ve onurlu milyonların kalbinde arasın. Bizim yerimiz dolandırıcıların anketleri değil, kalemi satılmış gazetecilerin pas tutmuş köşeleri değil, Türk milletinin şaşmaz, sarsılmaz, katiyen tartışılmaz hükmü şahsiyetindedir, fakat hamiyet malikleri bu hakikatin idrakine varabilecektir. Elbette ve herhangi borda bordaya devir varlığımız Türk varlığına bin kat hediye olacaktır. Cumhuriyet'in yüzüncü sene dönümü bulunan 2023'te hem Cumhurbaşkanı seçeceğiz, bununla müşterek 28'inci Dönem Milletvekili Genel Seçimini yapacağız. Vakit yaklaştıkça alçaltı ittifakının ve bu ittifakın indinde civarında tetikçilik önleyen çıkarcıların korkuya kapıldığı, uykularının kaçtığı görülmektedir. Zilletin öbür failleri birbirlerine daha da düşecek, alayının yüzü bitkin satacak, sığınacak oda boncuğu mazeret bulamayacaklar. Onların adayı şu olmuş, bu olmuş, bundan sonra borda bordaya önemi yoktur. Çünkü tavşan yamacı aşmış, atı düzlük Üsküdar'ı çoktan geçmiştir."
"Kaldı ki, daha emir gelmedi, daha cevaz ve icazetname alamadılar." ifadesini kullanan Bahçeli, "Bir ad üstünde uzlaşamayan borda bordaya ittifakın Türkiye'nin ulusal hedeflerinde uzlaşması bellek eş mıdır? Birbirlerine güvenmeyen borda bordaya ittifakın Türk milletine itimat vermesi eseme iş midir? Birbirinin açığını arayan kokuşuk borda bordaya ittifakın ne yaraya em olması düşünülecektir? Bu ölçü bu sıkleti çekmez, alçaltı ittifakından oda boncuğu halt olmaz, olamaz. Bunların istikameti şaşmış, iradeleri sakatlanmış, itibarları sıfırlanmış. Vücuttaki öd her neyse alçaltı ittifakı odur. Daldaki batıl ürün her neyse alçaltı ittifakı aynısıdır. Onlar varsın aday falı açsınlar, 'o mu olsun, bu mu olsun' sanarak masaları aşındırsınlar.
Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Adayımızdan da, kararımızdan da art dönecek olursak âlem girsin kızılca çıksın. Ne demişsek odur, lafımız senet, özümüz kefildir. Türkiye'nin sonu bilinmeyen borda bordaya maceraya atılmaya gayrimeskûn yoktur.
Türkiye'nin sokak sokaklarda devir kaybetmeye takati yoktur. Türk milletinin oyalanmaya, milel mücadelesinde art düşmeye tahammülü yoktur. 2023 senesinde Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci devrinde de cumhur reisi olmalıdır. Arzumuz budur, arayışımız budur, misyonumuz budur, mücadelemiz bu amaca iktiran etmek mahsus yürütme ve ödeme edilmektedir" biçiminde konuştu.
"Sultan Vahdettin'in eksiği, gediği, kusuru olsa da, katiyen çıyan değildir"
Son günlerde tarihimizi münakaşaya açılış girişimlerinin vahametli borda bordaya insafsızlık, vandal borda bordaya ilkesizlik düzeyine ulaştığını dile getiren Bahçeli, "Bu tabloyu etkilenmiş borda bordaya duyguyla strateji ediyor iktisap etmek baş döndürücü hazindir. Dünyanın oda boncuğu durumunda atasına ve ulusal anılarına memleketimizdeki borda bordaya derinti genişliğinde yaralayıcı, hakaretamiz ve yıkmacı mütekellim yoktur. Dünyanın oda boncuğu durumunda ulusal kimliğe ve zamanı köklere bu genişliğinde saldırgan, bu genişliğinde tahammülsüz çıyan ve haşarat yığını görülmemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuç Padişahı Sultan Vahdettin 'hain miydi, değil miydi?' Revaçtaki kavga budur. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a gönderilmesindeki esas anlam ve istek üstünde düşün ve içtihat ayrılıkları, daima bütünleme edilen nifak adımları baş döndürücü kazalı boyutlar kazanmaktadır. Kadir bedel bilmeyen Türk ve Türkiye muhalifi atlamak borda bordaya katman sıradan ezberlerini sıralarken bizi tığ önleyen bedel hükümlerini belirgin belirgin ve sefihane erek almaktadır. Tarihte esasta ne olup bittiğinin araştırması, analizi ve açıklaması tarihçilerimizin işidir. Bize sakıt buna hürmet duymaktır. Ancak tığ tarihimizi ve ecdadımızı ideolojik gayelerle itham yarışına giren köksüzlere cevaz etmeyiz, hepsinin ansızın alnını santimetre santimetre karışlarız. Türk zamanı onların zamanı değildir. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun güncellenmiş, geçmişin rotasına eklemlenmiş ve gücüne çelim katmış borda bordaya devamıdır. Milli Mücadele'yi zaferle buluşturan, cumhuriyeti cumhurla kucaklaştıran kahramanlar kuşağı daima ansızın Osmanlı İmparatorluğu'nun ya borda bordaya paşası, ya borda bordaya düşünürü, veya kani borda bordaya büyüklük görevlisidir. Kan aynıdır, nasip aynıdır, değişmeyen aynıdır, kol aynıdır, cibilliyet aynıdır. Hepsi beraberce Türk milletinin gururlu evlatlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun ayrıca borda bordaya alternatif kalmadığından levent boylu borda bordaya süredir hazırlığı yapılan, senaristliği üstünde çalışılmış bulunan ciddi borda bordaya hamlesiyle, operasyonel borda bordaya tercihiyle, herhangi borda bordaya ihtimali hesaplanmış sağgörülü borda bordaya tecellisiyle deri bulmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı Türklüğün yüzyıllar süresince mahfazalı tuttuğu, bağımsızlığının ve bekasının tehlikeye düşmüş bulunduğu anda cemre kabil gönüllere sakıt nazar kamaştırıcı borda bordaya atasözü, müktesebatı bulunan dev borda bordaya atılımıdır. Esasen Samsun'a çıkan tarihin herhangi borda bordaya devrinde oluşuk ve yetişkin Türk büyüklük ruhudur, Türk büyüklük onurudur. Kurtuluş Mücadelesini başlatan Ötüken ufkudur, Söğüt şuurudur, Türk milletinin hürriyetine meraklı oluşudur. Elbette o dönemlerin hükümetlerinin yanlışları olabilir, kavisli kararları olabilir, acziyetleri olabilir, kabullenmiş nitelikleri de görülebilir. Ancak bu kabil ve beklenen olumsuzluklar gerçeğin şişman resmini katiyen değiştiremez, tarihin kolonlarını yerinden oynatamaz. Yine üstünde ısrarla ara vermek istiyorum ki, Oğuz neslinden, Kayı'sından Kınık'ından, 24 boyunun tamamından çıyan çıkmaz, çıkmamıştır. Türk hakanları ortada hıyanete susamış biricik borda bordaya ad gösterilemez. Sultan Vahdettin'in eksiği, gediği, kusuru olsa da, katiyen çıyan değildir" dedi.
"Kılıçdaroğlu, İstanbul'daki Belgrat ormanlarının Sırbistan'da, Arnavutköy'ün Arnavutluk'ta bulunduğunu söylerse şaşırmayacağız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sakarya Savaşı'nın Sakarya'da yapıldığını zannettiğini anlatım ederek muhalefete yüklenen Bahçeli, "Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele şeklini açan, kimliksiz, kişiliksiz, mâniasız saçık İzmir Belediye Başkanı'nın küstah sövdüğü Osmanlı İmparatorluğu padişahından ötekisi değildir. Oğlan babadan görür at oynatmasını, kız anadan görür anüs donatmasını. İzmir'in meşrebi ve mensubiyeti ağırbaşlı dertli şehremaneti reisi ne öğrenmişse gaddar babasından öğrenmiştir. Bu CHP zihniyetinin yatacak noktayı yoktur. Bu CHP zihniyetinin günahları diz boyudur. Bugünkü CHP zihniyeti Kuvayı Milliye iradesiyle geceyle şems kabil farklıdır. Kimi dikenini gülünden seçer, hacısı hocası ettiğinin mahsulünü borda bordaya şems kesinlikle biçer. Kılıçdaroğlu gün bilmez, atalar bilmez, budun bilmez, fazilet bilmez, incelik bilmez, bilmiş bulunduğu biricik nesne yalandır, iftiradır, izansızlıktır. Kayseri'nin ünlü borda bordaya sözünü anımsatmak isterim; 'Ahrazın dilinden annesi anlarmış'. Ne mevcut ki bu Kılıçdaroğlu'nun dilinden de, dileğinden de, dimağından da anlayan, anlayacak bulunan yoktur. Yalancılık, ulusal ve tinsel bedel yağmacılığı, yabancılara dalkavukluk zillettir, illettir, rezalettir, CHP'sinden HDP'sine, İP'inden Deva'sına genişliğinde hepsinin yakasına yapışmıştır. Kılıçdaroğlu'nun biricik borda bordaya akla yatkın lafını duyanınız ha mu? CHP'nin ve diğerlerinin milletimizin ve devletimizin lehine ıvır zıvır de olsa müspet borda bordaya görüşüne şehadet edeniniz print mı? Testide ne mevcut ise dışına sızan odur. Fikirde ne bulunuyorsa fiile yansıyan da odur. İleri kurda bellek dağılması dinç Kılıçdaroğlu, oysaki Sakarya Savaşı'nın Sakarya ilimizde yapıldığını sanıyormuş. Nasıl olsa bozacının tanığı şıracıdır, Sakarya çakılması esnasında kendisini dinleyenlerin alkış tufanı koparması da şişman borda bordaya bilgisizlik gösterisine işarettir. Nutuk'tan değil, Atatürk'ten değil, global kazanç ve hainlik merkezlerinden ilhamını sahaların akıbetleri böylesine mefluçtur. Doğrusunu Allah biliyor ya, İstanbul'daki Belgrat ormanlarının Sırbistan'da, Arnavutköy'ün Arnavutluk'ta, Ankara'daki Tunus Caddesi'nin de Tunus'ta bulunduğunu söylerse oda boncuğu şaşırmayacağız" ifadelerini kullandı.
"Masa dağılacağı genişliğinde dağıldı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altılı ganyan masanın cumhur reisi adayı iktisap etmek düşüncesince çırpındığını aktaran Bahçeli; "HDP'yle baş döndürücü murdar borda bordaya anlaşma içindeler. FETÖ'ye ağırlık eğmiş vaziyetteler. PKK'nın idare suyuna girmiş haldeler. Bu sebeple zilletin ta dibindeler. Küresel emperyalizmin kul kabil izindeler. Türkiye düşmanlarının emrindeler. Türkiye'nin izmihlaline hizmetteler. Milli bütünlük ve uhuvvet bağlarımızı koparmanın derdindeler. Etnik ve öğreti devamlı bölücülüğü kaşımanın hevesindeler. Türkiye ekonomisini kötülemenin peşindeler. Yunan tezlerine dayanaklık etmek vermenin hedefindeler. Terörle mücadeleyi bitirmenin niyetindeler. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Karabağ'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Mavi Vatan'da Türkiye'nin sonuçlu savaşım gücünü, muhik ve yasal varlığını münakaşaya açmanın emelindeler. CHP, İP, HDP, SP, Gelecek ve Deva'nın indinde TİP, TKP, Emek Partisi, Emekçi Hareket Partisi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Toplumsal Özgürlükler Partisi de zilletin göbeğindedir. Açık yahut mestur olsa da, bunların meslek kapısı birbirine açılmaktadır. Kılıçdaroğlu bu alçaltı koalisyonunun Cumhurbaşkanı adayı iktisap etmek düşüncesince çırpınmaktadır. Gelişmeler üzücü olunca CHP yönetimi mayasız masa ittifakını yıldırma noktasına gelmiştir. Kılıçdaroğlu şayet aday olmazsa, 'Alevi bulunduğu düşüncesince reddedildi algısı' yerleşirmiş. Bunu maşer ve el erki hazmedemezmiş. Üstelik altılı ganyan masa da dağılırmış. Masa dağılacağı genişliğinde filhakika dağıldı, fakat CHP yönetiminin öbür uçmuş deli ve ziyasız söylemlerinin ahlaki ve akla yatkın oda boncuğu yanının olmadığı da ortadadır. Alevi inancına ehil kardeşlerimizi kımıldatma fail kıstak bölücü, ayırıcı, kutuplaştırıcı ve tiksinme naşir borda bordaya dildir. Bu bühtanı ağzına alanlar Türk milletinin varlığından, birliğinden, kardeşliğinden, yükseliş ve canlanma gayesinden baş döndürücü erinçsiz bulunan namertlerdir. Alevi'si de bizim, Sünni'si de bizim, Caferi'si de bizimdir. Türkü de biziz, Kürdü de biziz, tığ Türk milletiyiz. CHP'nin bu kargışlı iddiası ulusal güvenliğimize tehdittir. Benden sonrası tufan anlayışına saplanıp küsurat borda bordaya siyasa kofluğundan Türkiye'ye doğacak sadece hüsrandır. Türk milleti bu yüz borda bordaya kudurgan fitneye boğaz vermeyecektir" sanarak konuştu.
"Can gardaşlarımız ne devir ve nerede istiyorsa onlara çelikten cebir oluruz"
Ermenistan'ın Karabağ'a saldırmasına da yer veren Bahçeli, "Buradan ikazla anlatım ediyorum, Karabağ'da ajitasyon hesabına ajitasyon yapan, kardeşlerimizin kanını döken caniler Türk'ün azameti karşısında tutunamaz. Karabağ Azerbaycan'dır, Karabağ dede yadigarıdır, Karabağ Türk yurdudur. Can gardaşlarımız ne devir ve nerede istiyorlarsa onlarla çelikten cebir oluruz, ayrımsız mevziiye girer etten gerelti öreriz. Ankara'yla Bakü'nün kaderi birdir. Türk'ü, Türk'ten ayıracak ne borda bordaya sınır, ne de borda bordaya bariyer vardır. Türkiye, Azerbaycan ile sonuna genişliğinde el birliği içindedir. Biz dü büyüklük biricik milletiz, bedenlerimiz ayrı olsa da, canımız birdir. Karabağ'da vurulup yere sakıt neferler bizim neferimizdir. Rahmetle ve hürmetle andığım şüheda bizim şehidimizdir. Alınacak intikam, sorulacak matematik namusumuza emanettir" biçiminde konuştu.
"Geldiğimizde Miçotakis'i korumaya ne efendilerinin ne de güvenilmiş bulunduğu işbirlikçi çevrelerin gücü yetmez"
Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e de seslenen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Anlaşılıyor ki, Türkiye'yi ve Türk milletini ciharıyek yandan abluka altında tutuyorlar. Bir yanda Ermeni çeteleri, öbür yanda Yunan kepazeliği; borda bordaya yanda lodosluk sınırlarımız süresince tahriklerini sürdüren yıldırı örgütleri, öbür yanda global baskılar. Yunanistan Başbakanı, Türkiye'ye 'gece vürut şems gel' diyormuş. Geliriz gelmesine, lakin gündüzünüzü akşam kabil örtmeye, tacizlerinizin bedelini misliyle ödetmeye seve seve, ikiz koşa, kanımızla, canımızla geliriz. Geldiğimizde Miçotakis'i korumaya ne efendilerinin ne de güvenilmiş bulunduğu işbirlikçi çevrelerin gücü de yetmez. Hedef Türk milletidir, tabanca çekenler ise global emperyalizmin kıya devriyesine çıkarttığı vatansızlardır. Ekonomimizin hisarlarını indirmek istediler, dayandık, enflasyonu düşürmek, avlu pahalılığını ortadan bozmak düşüncesince Cumhur İttifakı adına seferber olduk. Kılıçdaroğlu karalamaya çalışsa da, destekleyip peşinde olduğumuz 'İlk Evim ve İlk İşyerim' adıyla tarihin en şişman içtimai mesken projesi hükümet kabilinden yaşama geçirildi. 81 ilimizde ve tamamı ilçelerimizde 2023-2028 yılları arasını havi süreçte 500 bin içtimai konut, 250 bin mesken gayeli arsa, 50 bin iş noktayı gerçekleştirmek kanalıyla milletimize koskoca borda bordaya işlev düşüncesince dallar sıvandı. Bu arada CHP, İzmir'de milyon dolarları ödeyerek dinleti düzenlemekle, bühtan atmakla, yapılanı aşağılamakla, cemaziyelevvel akla yatkın söylediği kanunları bugün Anayasa Mahkemesi'ne taşımakla çalışır oldu. Onlar konuştu, Cumhur İttifakı gereğini yaptı. Allah'ın izniyle daha yapacağımız baş döndürücü iş vardır. Türkiye'yi ihracatta, istihdamda, üretimde, kalkınmada, büyümede, siyasi, diplomatik ve maşeri erinç sahalarında yüzyıl atlatmaya baş döndürücü şükür hazırız ve buna da kararlıyız" sanarak konuştu.
"Kılıçdaroğlu'ndan solcu olmaz"
"Terörist Demirtaş'ın göğsüne madalya asmayı düşünen borda bordaya şahısla ulusalcılık ayrımsız sinede, ayrımsız vicdanda, ayrımsız fikirde barınamaz, yaşayamaz" diyen Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nun ego de milliyetçiyim, ego de ülkücüyüm gürültüsünü çıkarması boşunadır, yıldırıcı Demirtaş'ın göğsüne madalya asmayı düşünen borda bordaya şahısla ulusalcılık ayrımsız sinede, ayrımsız vicdanda, ayrımsız fikirde barınamaz, yaşayamaz. Bir bedende hem iblis bununla müşterek ferişte olmaz, helal aşa yasak katarak meşime doymaz, Kılıçdaroğlu'ndan da solcu bile olamaz. Zillet ittifakı Türkiye'nin karşısında, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Türkiye'nin tarafındadır. Zillet ittifakı İmralı canisinin, teröristbaşı Gülen'in, PKK'nın, Firavun'un, müstevlilerin, sömürgecilerin yanındadır, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Kayseri'nin, Nevşehir'in, Niğde'nin, Aksaray'ın, Kahramanmaraş'ın, mazlumların, gariplerin, ülkemizi büyütme, ihya ve zenginleştirme savaşı sağlayan iş adamlarımızın arkasındadır. Biz, serbest ve çelimli Türkiye'den tarafız. Biz, feda edilecek biricik borda bordaya insanımız yok, 'birlikte Türkiye'yiz' diyen tarafız. Biz, zalime yavuz, mazluma yunus bulunan tarafız. Biz, global oyunlara alın ulusal duruştan tarafız. Çağrımız, evvel ülkem ve milletim diyen herkesedir. Çağrımız, bu millet, bu vatan, bu sembol benim diyen herkesedir. Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım bulunmayan diyen herhangi borda bordaya yurt evladıyla yolumuz birdir. Biz beraberce Türkiye'yiz diyen hacısı hocası bu milletin öz be öz evladıdır" biçiminde bitmeme etti.
Turan Bulut - Eren Kan
