USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

Meral Akşener: Cumhuriyet tarihinin en iri soygununa cezaevi yumdular

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis'teki kol toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Ekonomi dalında hükümeti eleştiren Akşener, "Machiavelli'i gururlandıracak yada yatmış olduğu yerden dar döndürecek, 'Ulan bunlar benim aklıma bozukluk gelmedi' dedirtec

Meral Akşener: Cumhuriyet tarihinin en iri soygununa cezaevi yumdular
16-03-2022 12:10
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis'teki kol toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Ekonomi dalında hükümeti eleştiren Akşener, "Machiavelli'i gururlandıracak yada yatmış bulunduğu yerden namüsait döndürecek, 'Ulan bunlar benim aklıma hastalık gelmedi' dedirtecek türden ortak bakış açısına ehil AK Parti kadrolarının elinde ekonomimiz dirilik çekişiyor." dedi.Abone ol

İYİ Parti önderi Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın etibba düşüncesince kullandığı "Varsın, gidiyorlarsa gitsinler" ifadesini eleştirdi. Tıbbiyeli Hikmet Boran ile Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk ortada Sivas kongresinde güzeşte diyaloğu anlattı.

Sözlerinin başında Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun Polonya tarafından  Nobel Barış Ödülü'ne sözlü gösterildiğini belirterek "Gönül lüzum ki kılıç de sözlü gösterelim" ifadesini kullandı.

Akşener'in açıklamalarının devamında öne çıkanlar şöyle:

AK Parti'nin sağlıklı açıklık Machiavelli'ye 'Ulan bunlar benim aklıma hastalık gelmedi' dedirtecek türden
- Aziz milletim, AK Parti iktidarının beyin ve bilimden uzak, cumhuriyet değerlerimizle de problemi bulunan idare anlayışı, alelhusus Atatürk'le bulunan problemlerini da ortak muhtelif çözemediler. İyice sakat ortak eritme aldı. Machiavelli'i gururlandıracak yada yatmış bulunduğu yerden namüsait döndürecek, 'Ulan bunlar benim aklıma hastalık gelmedi' dedirtecek türden ortak bakış açısına ehil AK Parti kadrolarının elinde ekonomimiz dirilik çekişiyor.

Türk Telekom tepkisi
-İşte Sayın Erdoğan'ın hayalî dünyasında gelişigüzel obje bu sistemle işliyor. Yani, bırakın sorunlarımızı çözmeyi hâlâ sorunlarımızın varlığını bile, onama etmiş değiller.

-Bu kafayla attıkları gelişigüzel aşama da maatteessüf milletimizin ve memleketimizin zararına sonuçlanıyor. Nitekim, bunun akıbet örneğini, Cumhuriyet tarihinin, en iri vurgunlarından bir tanesi olan, Türk Telekom'da gördük.

-90'lı yılların ortasında, 25-30 bilyon dolar arasında, bedel biçilen Türk Telekom'un, yüzdelik 55'ini, ailecek yârenlik kurdukları, Lübnan'lı Hariri'ye ‘Özelleştirme yapıyoruz, ecnebi kapital giriyor.” tezahüratları eşliğinde, 6 buçuk bilyon dolara sattılar.

-Hariri, gözlerinin uğrunda Türk bankalarından itimat kullandı. Gıklarını çıkarmadılar. Sözleşme gereği uydurma verdiği nazar boncuğu yatırımı yapmadı.

-Dönüp ortak tane ortak tezvir etmediler. Türk Telekom'un kârını cebine indirdi. ‘Sen ne yapıyorsun?’ demediler. Cumhuriyet tarihinin en iri soygununa düşünülerek ve istekle cezaevi yumdular.

Beştepe sokağında kabus
- 6 aydır öve öve bitiremedikleri kompetitif seviye masalı, gelinen noktada adeta ortak düşünce filmine dönüştü; beştepe sokağında kâbus.

- Milletimiz hakeza ortak ibretlik tabloyla erinç karşıyayken, bizi gelişigüzel güzeşte gündüz hâlâ da ağırlaşan sorunlarımızın gerçekte mevcut olmadığına kandırma etmeye çalışıyorlar. Bay Kriz çıktı, 'Bizim ayçiçek yağımız, zeytinyağı derece sorunlarımız yok' dedi. Şaşırdık mı? Şaşırmadık. Çünkü namına uyarınca evine kazanç götüremeyen de yok, aylakçılık de yok, fukaralık da yok, milletçe Şirinler Köyü'nde yaşıyor elhamdülillah. Bu arkadaşa uyarınca toplanmışız, kafamızdan dava uyduruyoruz. 

- İnsanların koyu yoksullukla savaş ettiği, annelerin çocuk bezi namına masnu torba gitmek mecburiyetinde bırakıldığı hakeza güç ortak devirde milletimizin gözünün içerisine baka baka meydana getirilen bu rezilliği bırakmayacağız. 

Müslüm Baba derece batsın bu evren diyorum
- Biliyorsunuz 26 aydır ülkemizi geziyoruz. Arkadaşlarımla bu arada milletimizin dertlerini dinliyorum. Dinlediklerimi de gelişigüzel hafta bu kürsüden anlatıyorum. Bu sayede milletimizin sesini tamamı Türkiye'ye duyurduk. Yine bu kürsüden lafı şahsen kendilerine vererek esnaflarımızı, sanayicilerimizi, atanamayan öğretmenlerimizi, işçilerimizi, bezginlik içerisindeki gençlerimizi dinledik. Bundan sonradan da dinlemeye bitmeme edeceğiz. Ancak ortak endam mevcut ki onların sesi nazar boncuğu duyulmadı; ev kadınları. İktidar kabilinden kolayca elde edilen tanıdık ev kadınları. İşte o sebeple ego de ortak taraftan kaymakamlık ziyaretlerimize bitmeme ederken, ortak taraftan da iktidarın alternatifini unutmuş bulunduğu o evleri görüşme etti. Öyle şeylere tanık oluyorum ki ortak yerden sonradan kalbim ağrıyor, Müslüm Baba derece 'Batsın bu evren be' diyorum, batsın.

- 'Eskiden bağır alırdık, tavuk ciğeri alırdık. Şimdi onu alamıyoruz' diyor. Bir apayrı kardeşim diyor ki; 'Önceki günden artan günü geçmiş ekmeği 1.5 liraya alıyoruz.' 

- Düşünün ev kirasını ödeyebilmeyi imgesel şekilde kail gepegencecik ortak hanımla konuştum. Böyle ortak maskaralık muhtemel mi? Bu kardeşim diyor ki; 'Her akşam başımı yastığa koyduğumda; 'Bize düğürcük yiyin diyorlar, düğürcük 4 liralık olmuş. Biz ilkokul yabanlık aileyiz, günde 20 liralık verip ortak kez simitle beslenemeyiz.' İşte size, evlerin süresince yaşanmış bulunan AK Parti gerçekleri.

- Buna 5 aylıklı danışmanları, karısına ayrı araba, namına ayrı makine maruz ve taraf gelip yatan, 24 vakit ne gösterişli restoranda ne yiyeceğini, ne selfieyi yapacağını, ne gösterişli aracın içerisinden cılk bulamaç ışık vereceğini düşünenler, bu sürede zenginleşmiş haramzadelerin evlatları ve hayali, kirasını ifa etmek bulunan gepegencecik ortak kadın. Sabahtan akşama derece anlatın faiz masallarıyla bu sesleri duymuyor, anlamıyorlar. Onlar istedikleri derece inka etsinler. Biz bu gerçekleri anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Esnafın, üreticinin, sahasının derdine kuşkusuz çıkar yol aradıysak, evlerdeki dertlere de çıkar yol arayacağız. Emeklililerin barışma sıkıntısına, gençlerin doğacak projelerine kuşkusuz eritme bulduysak, ev hanımlarına da bulacağız.

Bu aha yoksulluğu paylaşmak
- Hani 2 içkici niteleyerek taşlama ettikleri, karacılık ettikleri, bu ülkenin müessis önderi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşı İnönü mevcut ya... Cumhuriyet toy kurulmuş, fabrikalar kurmaya çalışıyorlar, fakirliği ortadan kaldırmaya mücahede ediyorlar... Ama tabii savaştan çıkmak ortak ülkede eksiklik var. O yokluğun kuşkusuz paylaşıldığını söyleyeyim size. O dönemin bakanlarının çocuklarına, 5 mt. 3 mt. her neyse Amerikan bezi verilirmiş. O Amerikan bezinden boyanmış elbiseyi giyen ablam sağlıklı benim. Zerrin Ablam anlattı. İnönü'nün de ailesine veriliyor, hepsine veriliyor. Bu bakanların eşlerinin ortak bölümü bu kumaşı boyamakta usta, ortak bölümü da onları dikmekte usta. Bir araya gelip evlatların elbiselerinin o bezini boyayan, sonradan onları çalı ve okula giderken de hasret Toker'in ayakkabısının altının pençeyle dolgun ortak halde bulunduğunu söylüyorlar. Ama ayrımsız halde Zerrin Ablamın da ayakkabısının altı bu kadar. Bu aha yokluğu paylaşmak. 

İğrenç dizilerde Abdülhamid'i ne bir duruma düşürdünüz
-Her hafta burada yaklaşan tarihimizden reşit ortak anekdotu anlatacağım. Bunlar öğüt alır mı bilmiyorum fakat milletimiz nereden nereye geldiğini, nereye götürüldüğümüzü anlayacak. Atatürk'le Abdülhamid Han'ı erinç karşıya getirdiler. Onları dövüştürerek, birinin diğerine faik bulunduğunu tez ederek elinize ne geçti muhteremler? Yaptığınız galiz dizilerle Abdülhamid Han'ı ne durumları düşürdünüz.

Tıbbiyeli Hikmet'in hikayesi
- 1919 senesinde İstanbul'un engelleme altında bulunduğu günlerde İngilizler, Mektebi Tıbbiye'nin mükemmel binasına el koymuştu. Tıbbiye öğrencileri, aralarında Hikmet Boran'ı mortocu seçmece işgali gıcırtı etmeye değişmeyen verdiler. Bu ne eyitmek biliyor musunuz? 'Canınız cepte o okula gitmeniz' demek. Dev ortak Türk bayrağı hazırladılar, 14 Mart sabahında İngiliz nöbetçileri atlatıp al bayrağı sallandırdılar. İşte o gençler, ziyasız engelleme güçlerimize imge oldular. Şanlı mücadelemize şetaret oldular. Ama öykü hâlâ burada bitmedi. 1919 yılı ayrımsız sürede Atatürkümüzün milletimizi kurtuluşa hazırladığı yıldır. Sivas'a vardığında Tıbbiyelilerin mümessili seçilen Hikmet Boran da oradaydı. Sivas kongresinde Tıbbiyeli Hikmet, hâlâ 19 yaşında. Coşkuyla Mustafa Kemal Atatürk'e seslendi. 'Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye eklenmek kıl payı gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer onama edecek olanlar varsa, bunlar gelişigüzel ki olurlarsa olsunlar hızlı red ve takbih ederiz. Farz-ı yöre camız fikrini siz onama ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i yurt kurtarıcısı değil yurt batırıcısı şekilde adlandırır ve lanetleriz.'

- Sivas kongresinde 19 yaşındaki Hikmet Boran'ın Gazi Paşa'ya söyledikleri ve Tıbbiyeli Hikmet'in yüreğinden kopan laflar karşısında Mustafa Kemal ne dedi biliyor musunuz? 'Evlat, müsterih ol. Gençlikle alım çalım duyuyorum.' Onun düşüncesince cumhuriyet gençlere dengesiz edilmiştir. 

- Tayyip Erdoğan'ın önsezi dünyasındaki dalgalanmalara ne biz, ne özlük partisi bundan hakeza fut uydurabiliyor. Psikolojik ortak değerlendirme yapamıyorum. Uzmanlara duyrulur. Milletçe adeta hekim Jekyll ile Bay Hayden'ın öyküsünü yaşıyor gibiyiz. Bir Sayın Erdoğan ve ortak de Bay Kriz var. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3558+13
4Beşiktaş3554+6
5Başakşehir FK3452+7
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3449-3
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler