Trabzon'da doğan 2 bebek anası 50 yaşındaki Nazmiye Yazıcı, 21 sene ilk memurluktan istifa ederek babasının mermer fabrikasının başına geçti. Kardeşinin askere gitmesi zımnında fabrikanın başına güzeşte Yazıcı, 9 senedir da Gümüşhane'nin merkeze ilişkin İkisu köyü sınırlarında karayolu kenarındaki işletmenin başlangıcında duruyor.
Fabrikadaki topu topu iş makinelerini ve araçları kullanan, devasa mermer kütlelerinin işlenme periyodunu yukarıdan tırnağa yapabilen Yazıcı, yapılacak işlerde eş işi eş işi sanarak birlikte terim olduğuna da inanmıyor.
Gerektiğinde fabrikada etkin işçiler kabil baretini takıp tulumunu giyip makinelerin başına güzeşte Yazıcı, yersiz zamanlarında da dolgunca fazlaca im okuyor. Fabrikanın yanı aslında güzeşte Harşit çayının kenarında kaval da arakçı Yazıcı'nın bugüne derece yayınlanmış 5 kitabı bulunuyor.
Liseden izinli olduktan sonraları atılmış olduğu iş hayatında okumayı da boşlama etmeyen ve açıköğretimden izinli olduktan sonraları ikinci üniversiteyi de okuyan Yazıcı, mermerin kendisi düşüncesince birlikte hayat biçimi bulunduğunu söyledi.
“Sağlığım el verdikçe de bitmeme edeceğim”
Sıradışı hayat hikayesini özetleyen ve emektar günleri hatırlayınca devir zamane yüzünde gülücük oluşan Yazıcı, “Ben liseden sonraları doğrudan görevli adına işe başladım. Sonra istifa ederek kendim işyerimi açtım. Yaylada kafe, aşçı seçimi birlikte arazi açmıştım. Orada çalışırken makette yapıyordum. Bir sene orada çalıştıktan sonraları babam kardeşim askere gidecek sanarak fabrikanın başına geç dedi ve o güneş bugündür bitmeme ediyorum. Sağlığım el verdikçe de bitmeme edeceğim” dedi.
“Her vesile bulduğumda okurum ve yazarım”
Gençliğinde meydana getirdiği maketler zımnında mermercilikte de uğraşı adına çeşme, barbekü, şömine, sehpa, kül tablası kabil ürünleri mermerden yapabildiğini, kurslara tedricen çıraklıktan eli uz öğreticiliğe derece topu topu belgelerini de aldığını anlatım fail Yazıcı, “Ayrıca yazıyorum. Ben küçüklükten buyana dobra birlikte atışmacıyım da. Okuma yazmam bulunmadığı yıllarımda da anık cevaplığım vardı. Sonra kıraat yazmaya başlayınca bu şiire dönmeye başladı. Sonra dağ bayır yazmaya başladım. Birkaç anlatı öykü o çeşit denemelerim olmuştu. Çok birlikte tomar im okuyorum ayrımsız zamanda. Yazmak ve kıraat etmek benimle özleşen ego diyebileceğim noktalardır. Her vesile bulduğumda okurum ve yazarım” ifadelerini kullandı.
“Kadınların bu sektörde olması icap ettiğini düşünüyorum”
Mermer sektöründe emek harcamayı baş döndürücü sevdiğini ve esenlik alarak bu işi yaptığını dile getiren Yazıcı, “Bir işi esenlik alarak yapmış olduğunuz devir hâlâ baş döndürücü kazanırsınız. İş güvenliği noktasına da baş döndürücü özen ederim. Benimle çalışanlar bilirler o mevzuda on paralık affetmem. 2000 yılından buyana sektördeyim. Aslında güç birlikte sistem değil. Kadınların bu meslekte olması icap eder sanarak düşünüyorum. Bu mesleğin dü ayrıcalığı vardır. Birisi rezervleri baş döndürücü dobra kullanmak. En önemsiz parçadan en iri bölüme derece değerlendirmek. Onu da genel anlamda hanımlarımız yapar. Erkekler herhangi birlikte devir malzemeyi taş adına görürler mermer görmezler. İkincisi de mermerde nitelik ayrımı, titrem ayrımı, birbirine ahenk kabil mevzularda hanımlar hâlâ etkindir. Onun düşüncesince bayanların bu sektörde olması icap ettiğini düşünüyorum. Kesinlikle hatun işi eş işi sanarak birlikte nesne yoktur. Kim beceriyorsa ki başarıyorsa isteyerek, beğenerek o işi yapıyorsa herhangi birlikte işi yapabilir” halinde konuştu.
Uğur Bulut
