By Yasa markasının kurucusu modacı Yeliz Yasa, 'moda' teriminin yüzyıllardır mevcut olduğuna ilgi çekerek, kıyafetlerin insanoğlu hayatında ehemmiyetli ortak toprak tuttuğunu hatırlattı. Tercih edilen kıyafetlerin kişilerin karakterini ve emanet vaziyetini yansıttığını da dile getiren modacı Yasa, "Birini gördüğümüz zaman, gayriihtiyari ortak halde ‘çok ciddi', ‘rahat', ‘deli dolu', ‘sessiz sakin' diyerek tanımlamalar yaparız. Bunun sebebi hemen o bireyin davranışları değil, bire ortak sürede giysi tercihleridir. Bir kişiyle tek konuşmadan üstelik hemen giysilerine göre düşünüm sahibi olabiliriz" dedi.
Hislerimizi ele veriyor
Giyimin iletişime vasıtalık fail ortak öge bulunduğunu tamlayan Yeliz Yasa, giyilen kıyafetlerin kişilerin esas hisleri de ele verdiğini belirterek, "Örneğin ortak kadın, ortak erkekle buluşacak. Her ne derece vurdumduymaz görünmeye çalışsa da tercih etmiş olduğu stiletto ve giydirilmiş olduğu iddialı elbise, esas hislerini ele verecektir. Ya da tek fiyaka meraklısı olmadığını kanıt fail birisi kocaman taşlı yüzüğü, kocaman logolu çantası yahut ‘ben markayım' diyerek bağıran giysileriyle dolaşıyorsa, kocaman ihtimalle dediği derece alçak gönüllü olduğuna inanmayacaksınızdır" biçiminde konuştu
"Mutluyken canlı, mutsuzken dip renkler"
“Siz sussanız da kıyafetleriniz konuşur” diyen Yeliz Yasa, nitelik seçimlerinin de emanet vaziyetini yansıttığını anlattı. Yasa, "Kendimizi kusursuz hissettiğimizde elan canlı, aktif elvan ve desenler tercih ederiz. Sıkıntılı, sorunlu, talihsiz ortak dönemden geçiyorsak dip renklere yöneliriz. Saklanma arzusunda olduğumuzda elan mat, gri, bej kabilinden renklerdeki giyiniriz. Kısacası giysi ve nitelik tercihlerimiz, toplumdaki konumumuzu, tipik özelliklerimizi ve emanet halimizi yansıtan ehemmiyetli ipuçları niteliğinde.Giydiklerinden karakterin, içtimai sınıfın ayrıca emanet vaziyetini üstelik idrak etmek mümkündür” diyerek konuştu