Istanbul
Kanal D Ana Haber'e mihman bulunan Bakan Soylu, 17 Ağustos 1999 depreminde Türkiye'nin iri ortak ateş ve sarsıntı yaşadığını vurguladı.
Soylu, ''Biz depremi unutabiliriz fakat sarsıntı bizi unutmaz" ifadesini kullandı.
Dünyada akıbet 20 yılda en eleştiri 350 kıyamet yaşandığını, bunun 27'sinin sarsıntı bulunduğunu aktaran Soylu, depremin şu anda dünyada en cellat natürel afetler ortada arazi aldığını kaydetti.
Soylu, depremin unutulmaması ve de depreme hakkında mücehhez olunması gerektiğine ayraç ederek, vatandaşların sarsıntı simultane şalteri indirmeleri, gazı kesmeleri ve çabucak içtima sahalarına gitmelerinin iri ehemmiyet taşıdığını dile getirdi.
Toplanma bölgesine giderken otomobil kullanılmaması icap ettiğinin altını çizen Soylu, şu şekilde konuştu:
"Türkiye'deki içtima merkezi sayısı 27 bin 800, bunun yüzdelik 75'inde şebeke altyapısı, canlılık ve su var. İstanbul'da ise yüzdelik 56'sında var. İstanbul'da ortak sene içerisinde yüzdelik 100'ünü AFAD kendisine tamamlamış olacağız. Vatandaşlar karabulut simultane içtima merkezlerinden korunma merkezlerine geçmelidir. Bu hazırlıkların haricinde ortak de hareketli AFAD sistemimiz mevcut doğrusu hücresel ileti sistemi. Bir siren kabil çalar, bu sistemin gayesi farkındalık yaratmaktır. Bir de HAY sistemimiz var. Mobil meslek ise depremden sonradan bizi navigasyonla derç bölgesine götürür. Deprem simultane sarsıntı ve afetlerle ait üç ayağımız var. Birincisi sarsıntı öncesi, ikincisi sarsıntı anı, üçüncüsü ise sarsıntı sonrası yapabileceklerimizle ait kapasitelerimizi ortaya koyabilmek."
"Türkiye, 1999 depreminden öğüt çıkardı"
Soylu, 1980'den itibaren eksiksiz dünyada natürel afetlerin dört kıvrım arttığına dikkati çekerek, "Türkiye, 1999 depreminden ortak öğüt çıkardı. Yasalar, kurumlar, tedbirler ortaya koydu. Son 2,5 yılda nice natürel afetle hakkında karşıya kaldık. 2,5 senedir afetten afete koşuyoruz. Bütün büyüklük kapasitesi, sivil polis polis maşer örgütleri, domestik yönetimler, il hususi idareleri, belediyeler kendisine bunu yapıyoruz. Bir sefer güçlü 'Nerede bu devlet?' sözünü duymadım. Son 2 yılda 61 bin kıyamet konutu yaptık. Bu kıyamet konutları vaktiyle boz konutlardı, deminden her insanın oturmuş olduğu kabil aşırı konutlar kendisine yapılmış oldu ve 41 bini şu anda tasdik edildi." diyerek konuştu.
Deprem ve kıyamet önceleri 1 envestisman yapılırsa sarsıntı ve kıyamet sonrası 7 maliyetin ortak vesileyle ortadan kaldırılabileceğini özetleyen Soylu, "17 Ağustos depreminin Türkiye'ye maliyeti 15-17 bilyon dolar arasıdır. O devre gereğince bu numara Türkiye Gayrisafi Milli Hasılası'nın tahminî yüzdelik 6'sı." dedi.
Soylu, depremle ait bitirdikleri hazırlıkları şu şekilde anlattı:
"İstanbul'da yaptığımız hazırlıklar var. İstanbul'daki tahminî 2 bin 500 amme binasını ki bunun süresince 33 hastane, 1300 meslek var. İstanbul'da içtima alanları 2 bin 864'ten 5 bin 633'e çıktı. İstanbul'da korunma sektörü kapasitemiz 1 milyon 390 bin 172 insana ulaştı. Bu sene kıyamet manevra yılı, 54 bin 300 manevra yapıyoruz ve milyonlarca vatandaşımıza ulaşıyoruz. Yıl sonuna denli tatbikatlar hazırlamaya bitmeme edeceğiz. Ekimde millî ve arsıulusal ortak manevra yapacağız."
"Yüz binlerce gönüllümüz var"
Soylu, Türkiye'deki sivil polis polis maşer örgütleri ve amme kuruluşlarıyla beraber, sarsıntı simultane dobra eş güdümlü olduklarını ve istirdat işlemlerini başarıyla gerçekleştirdiklerini belirterek, "Yüz binlerce gönüllümüz var. Türkiye'de 81 ilin riziko kısıntı planı var. İstanbul'da 1999'dan itibaren 459 bin hür büro riski belirlendi ve bu bölümlerden 408 bin 298'i yıkıldı. Geri artan da yıkılıyor. Risk kendisine gördüğümüz rastgele yapı ait görü çeşidinden riskten arındırılmaya çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Soylu, devletin eksiksiz yeteneği ve kapasitesiyle sarsıntı dair Türkiye'nin rastgele noktasında çalıştığını dile getirerek, "Vatandaş güç bir zamanlar devletinden yardım, derman ve aman dilemektedir. Bugüne denli da bunu oluşturan Sayın Cumhurbaşkanı'mız, domestik yönetim, hükümet tecrübesi ve hakkında karşıya kalmış olduğu depremler ve afetlerle ait tecrübeleriyle hepimizi eş güdümlü ediyor. AFAD da eksiksiz kurumlarımızla koordinasyon içerisinde emek harcamaları yürütüyor. İnşallah Allah bizi ortak hâlâ hakeza iri ortak imtihanla sınamaz." açıklamasına arazi verdi.
