USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

İçişleri Bakanı Soylu: Bizim derdimiz kayyum tayin etmek değil

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine müteveccih soruşturmayla ilgili, "Bizim derdimiz kayyum tayin etmek değil. Bizim derdimiz işlerimizi yapmak, oraya yıldırı unsuru koyuyorsan o yıldırı unsurundan oraya arındırmak." dedi.

İçişleri Bakanı Soylu: Bizim derdimiz kayyum tayin etmek değil
06-01-2023 13:13
Ankara

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Kürdi'de gündeme bağlı değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki birtakımı belediyelere kayyum atanmasının özellikle dargın karşılanmasına rağmen artı müşterek algıya dönüştüğü tabir edilerek, "İnsanlar asıl manada kayyumun atanmasından hoşnutlar. Niye? Önceki belediyeler ihtimam yapmıyordu fakat kayyum aracılığıyla senelerdir boşlama edilen müşterek baş döndürücü ihtimam geldi. Bu artı algılama benzeşme periyodunu kabul etmek isterim. İkincisi İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle dayalı gündemde bulunan kayyum süreci, bu da bolca gündemde, görüşlerinizi nikbet ediyorum." soruları üzerinde Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da müşterek hayat iklimi düz yazı edildiğini anlattı.

Bu bölgelerden üniversiteyi kazanma, örgütlü uran bölgelerinde iş noktayı ihdas oranlarının arttığını tamlayan Soylu, bunun terörün namına ikame edilen hayat ortamıyla sağlandığını kaydetti.

Bölgeye başkaca Cumhuriyet tarihinin en iri spor yatırımlarının yapıldığını aktaran Soylu, A Milli Futbol Takımı'nın Diyarbakır'daki İskoçya karşılaşmasında stadın ağız ağıza kırcı bulunduğunu hatırlattı.

Kamu görevlilerinin görevlerini kanunlara, kurallara mucibince yapması icap ettiğinin altını çizen Soylu, laflarını şöyleki sürdürdü:

"3 kuruşluk siyasetçi müşterek doğacak hesabı yapacaksın diye dejavu olmayalım, gene arka dönmeyelim. Bu kusur müşterek obje olur. Bizim yaptığımız fariza var. Bize seçim fariza vermiş, diyor ki İçişleri Bakanlığı bu işleri arama eder. Şikayet üzerinde arama eder, rutin denetimlerle arama eder, çıkan istihbarat üzerinde arama eder, savcılıkların meydana getirdiği soruşturmalarda çıkan bir takım bilgiler çerçevesinde arama eder. Biz de ediyoruz. Biz bunu Doğu ve Güneydoğu'da da yaşadık belediyelerde, oradan bizim tecrübemiz var. Uyardık, dedik ki yapmayın bunu. Uyarmasa mıydım, benim görevim bu. Türkiye'de yaşananların gene İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de, Adana'da yaşanmasına izleyici mi kalsaydık, kalabilir miyiz? O devir ego fariza suçu işlemiş olurum. İhmal ortaya koymuş olurum."

Bu mevzuda uyarıda bulunduklarını aktaran Soylu, "Milletin görevlendirdiği işi değil hedeflerindeki işe yetişebilmek düşüncesince kuralsız, ilkesiz, çirkin yürüyorlar. Ben görüyorum, bunu dünya görüyor. Birileri bizlere kızdığından ekolojik ortam görmemezlikten geliyor olabilir. Bizi sevmiyorlar, 'o ne yaparsa yapsın meşrudur' diyor. Bu olabilir. Bunun maliyetini de o yaşar. Ama şurası bildirmek isterim, bunlar akla yatkın işler değildir. 'O ot biçiyor' demek, bu akla yatkın iş değildir. Biz bu maliyeti müşterek elan ödemeyelim. Bu akla yatkın müşterek yaklaşım değildir, bu politik rüşvettir." ifadelerini kullandı.

"Mağduriyet meydana getirmeye çalışıyor"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu müşterek kıygınlık algısı yaratmaya çalışmakla suçlayan Soylu, "Onu Süleyman Soylu'ya söylemiştim de oraya söylememiştim derece bir takım laflarla kimesne mahkemeyi, eksiksiz kullanıcılarını afedersiniz bön namına koyup aldatmaya çalışmasın. Böyle müşterek obje olmaz. Herkes kimin neyi kime söylediğini de biliyor." dedi.

Bütün belediyelere ayrımlı bölgelerde da sormaca yaptıklarını dile getiren Soylu, bazısına kılavuzluk yaptıklarını, kimini mahkemeye irsal ettiklerini belirtti.

"Şimdi de bana kayyum atıyorlar, kayyum atayacaklar diye ordan da müşterek kıygınlık meydana getirmeye çalışıyor." diyen Soylu, "Bir işinle gündeme gel. Gündeme geldiği obje şu, İETT otobüsleri bozuk, insanoğlu itiyorlar. Gündeme geldikleri obje şu, tatile baş döndürücü gidiyor. Gündeme geldiği şey, balık yemek." diye konuştu.

Bakan Soylu, şöyleki bitmeme etti:

"Şimdi de 'kayyum atanacak, bugün atanacak, ferda atanacak, şöyleki atanacak, hakeza atanacak.' Bizim derdimiz kayyum tayin etmek değil, hakeza müşterek derdimiz de bulunmayan zaten. İlk devir söyledim ben, bizim derdimiz işlerimizi yapmak, oraya yıldırı unsuru koyuyorsan o yıldırı unsurundan oraya arındırmak. Eğer ego müşterek sene evvela bunları dile getirmemiş olsaydım, bugün elan ayrımlı müşterek tabloyla hakkında karşıya kalırdık. Bu derece net. Allah'ınızı severseniz kimin Türk, kimin Kürt, kimin Alevi olduğu, kimlikleriyle dayalı müşterek obje söylüyor muyum, söylemiyorum. Bir biricik al çizgimiz var. Benim de değil, benim var zaten, Anayasa'mızın, kanunlarımızın... Yani o al çizginin haricinde ayrıksı müşterek obje bahis konusu değil. Kayyum tayin etmek düşüncesince hakeza müşterek kıymetlendirme yapıyor da değiliz. Bir biricik obje yapıyoruz, terörden arındırmak. Onun düşüncesince de kılıç kendimiz bunu yapabilme yeteneğine cemaat değiliz. Biz tespitlerimizi yaptık. Tespitleri değerlendirecek ve bunu türel anlamda ortaya koyacak bulunan mahkemedir. Bizim işimiz bitti."

Bakanlık şekilde tespitleri yaptıklarını, bunu türel anlamda değerlendirecek mercinin duruşma bulunduğunu dile getiren Soylu, şunları söyledi:

"Bizden ayrı müşterek doküman lüzum mahkeme, kılıç onu göndeririz ayrı müşterek şey. Bizim işimiz sona erdi. Evet, kılıç mahkemeye verdik fakat demin baki yandan müşterek sarılma sahnesi var ya sarılma sahnesi ile foya düşmüş olduğu düşüncesince 'Acaba buradan toy müşterek kıygınlık ortaya koyabilir miyim, oluşturabilir miyim?' Daha müddeiumumilik rastgele müşterek kıymetlendirme yapmamış, dosyaya bakıyor, dosyaya bakmadan, bitmeden, rastgele müşterek obje yapılmaksızın gine nice köksüz dolan. Orada kimin mesuliyeti var, kimin mesuliyeti yok, bunların bütünü ortaya çıkar. Oradaki sorumlulukları var ise yöneticiler, kanunun gerektirdiği söve arasında buna ilgilendiren cevaplarını verirler. Ama bizim yaptığımız da şayet doğruysa akıbet almış oluruz. Nasıl akıbet almış oluruz? Terörden orayı arındırmış oluruz. Bu derece basit. Yani, açık cevap, bizim kayyum derece derdimiz yok. Böyle müşterek derdimiz de olmadı elhak fakat bizim terörden arındırmak derece müşterek derdimiz var."

"Çok etkileneceğini bilseydim söylemezdim"

İmamoğlu ile telefon görüşmesi mevzusuna da yer veren Soylu, "Bir insanoğlu şöyleki müşterek obje söyleyebilir mi? 'Ben hiçbir konuşmadım telefonla.' Sonra, 'Bir kat konuştum.' Sonra, 'İki kat konuştum.' Konuşabilir insanoğlu insanla. Niye hakeza müşterek köksüz gelir gereksinimi duyulur? Ben filhakika bundan baş döndürücü etkileneceğini bilseydim söylemezdim ve bunları dile getirmezdim." ifadelerini kullandı.

Belirtilen birtakımı isimlerle dayalı İmamoğlu'nun, "Bu eş burada çalışmıyor" söylediğini aktaran Soylu, "Niye çalışmıyor? Kapı derece eş orada çalışıyor. Ama Belediyesine bilge değil, meydana getirdiği işe bilge değil. Çünkü insanın kafası ayrıksı havalarda. Kafaya takmış Cumhurbaşkanı olacak. Deli kız düğüne gitmiş, bura bizim evden dobra demiş. Burayı beğenmiyor, ayrıksı tarafa, ayrıksı tarafa gidiyor, işin hakkını ver arkadaş. Bak, kılıç ne savaş veriyoruz." dedi.

Ülkenin huzuru düşüncesince iri müşterek savaş verdiklerini özetleyen Soylu, "Bir dakikamız yersiz geçmiyor fakat sallayıp duruyorlar bize. Bu mücadelenin değme birinden müşterek meslek söylesen elhak insanı yoruyor. Bugün işiyle iştigal edene kılıç ne diyoruz, kime ne diyoruz? Şimdi Eskişehir Belediyesi var CHP'li, ego onlara sen yıldırıcı aldın mı diyorum, demiyorum. Böyle nice belediyeleri var." diye konuştu.

"Burası hususiyet devleti"

Soylu, şu anda HDP'li belediyeler içre görevden almadıklarının da bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Niye almadık? Çünkü terörle dayalı kifayetli bilgiyi ve doneyi bulamadık, bulunmayan hakeza müşterek bilgi. Yoksa alamam. Evet zihnimde onların gerçekli ki müşterek yerden terörle iltisakı bulunur fakat bura hususiyet devleti. Hukuk devletinin arasında bu mevzuda rastgele müşterek bilgelik ve doküman olmadan... Aldığımız şehremaneti başkanları ukubet aldılar 900 yıl. Hadi ego aldım, çirkin müşterek adamım. Diyelim ego kötüyüm, fenalık yaptım evet bilge bunlara 900 sene ukubet vermiş. Demek ki kılıç akla yatkın yere pus basmışız ve şu anda nice muamelat yapılıyor."

Kayyum tayin edilen belediyelerce 6 bin 994 kilometre hamam asfalt, 8 bin 600 kilometre yüzeysel kaplama, 27 bin 995 kilometre dengeli minval yapıldığını özetleyen Soylu, "Buraya aydan dünyalık gelmedi. Başta bir takım belediyelerimize amme kaynaklarımızdan müşterek artı ulama sağlandı, baş döndürücü akla yatkın fakat sonraları öz ayakları üzerinde oturdular ve bitmeme ediyorlar." dedi.

Soylu, 6 bin 61 kilometre içmece suyu kanalizasyon hattı, 685 içmece suyu kuyusu, 26 içmece suyu ayıklama tesisi, 32 atılan su ayıklama tesisi, 4 bin 253 kilometre lağım döşemi hattı, 785 kilometre rahmet suyu hattı, 2 bin 356 taziyet evinin bakım ve onarımı, 942 nüsha toy taziyet evi, 138 cahillik merkezi ve 1 milyon 689 bin 487 bireyin katılmış olduğu 3 bin 998 kurs, 234 eş ekin merkezi ve 6 bin 740 kurs, 8 bin 155 kültürel etkinlik, konser, curcuna yapıldığını aktardı. Soylu, Cizre'deki festivale 100 bin, Silvan'daki festivale 25- 30 bin can katıldığına dikkati çekti.

Bu belediyelerin kısaca 10 bilyon liralık amme borcu bulunduğunu aktaran Soylu, "10 bilyon liralık amme borcunun şu anda az elan yarısından bir fazla fazla ödenmiş gitmiş. Toplam alışveriş borçlarını, bulunan borçlarını ödemişler." dedi.

"Türkiye Yüzyılı"

Soylu, kayyum belediyelerin meydana getirdiği yatırımları ve planlı festivalleri emektar ve toy sahneler üstünden anlattı.

Türkiye Yüzyılı vizyonunun çıkarlarını baş döndürücü heyecanlandırdığını tamlayan Soylu, "Türkiye Yüzyılı, öz elbisemizi kendimizin biçtiği ve kendimizin diktiği müşterek çağ şekilde değerlendirilmelidir. Yani birilerinin bizlere 'Şöyle yaşayacaksınız, hakeza tertip olacaksınız, birbirinize hakeza davranacaksınız, kılıç hakeza istiyoruz ve sizi bu yerde konumlandırıyoruz.' dedikleri müşterek çağ değil. Şimdi daima baş başa geleceğe heyecanla ve çelimli müşterek halde bakıyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin ve milletin ağır dönemlerden geçtiğini kaydeden Soylu, "Buna tutum diyebilirsiniz, yıldırı diyebilirsiniz, bu milletin zenginliklerini öz aleyhine döndürmeye çalışanların oyunları ve kurguları diyebilirsiniz, mahrumiyet diyebilirsiniz, gücünüzün yetmediği düşüncesince hakkında karşıya kaldığınız teessürat diyebilirsiniz. Ama Türkiye, Cumhuriyetin önceki yıllarından bugüne derece iri merhaleler katetti." ifadesini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da tarihin en iri yatırımlarının yapıldığını tamlayan Soylu, başkaca bu bölgelerdeki tahsilden turizme, ekonomiden tarıma, mekân ve şehircilikten kültürel alanlara derece ortaya konulmuş bulunan gelişimleri de anlattı.

Türkiye'nin ağır müşterek geçitten değer ödeyerek geçtiğini kail Soylu, "Bu bedeller yaşanarak ödendi, televizyonda seyredilerek ödenmedi. Bunlardan İstanbul da, Karadeniz de, İç Anadolu da, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da etkilendi." dedi.

Soylu, "Bedel ödetmek arzu edenler daima vardı. Türkiye bu noktaya elbette geldi?" sorusuna, "Tayyip Erdoğan'ı denklemden çıkart, bugün FETÖ Türkiye'nin hakimiydi. Amerika'yla Türkiye'de iş tutacaktı. Bir de iri heybetli sözler üreteceklerdi." cevabını verdi.

Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan ile iri müşterek çevrilme gerçekleştirdiğini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimin kararı ne olacak diye bakmıyor. Cenabı Allah bizi illet yarattı, kılıç kulluğumuzla ne yapmalıyız, kılıç hizmetimizi elbette ortaya koymalıyız? Bu anlamda bakıyor. Bu budun de ferasetiyle bunu anlamış olur ve görür. Sonuç budur."

Diyarbakır Annelerinin mücadelesi

İçişleri Bakanı Soylu, Diyarbakır Annelerinin elden öz evlatları düşüncesince değil, şu anda yetişen füru düşüncesince de savaş ettiğini, döl nöbeti markajcı fasile sayısının 450 olduğunu, bunların 350'sinin Diyarbakır'da, 100'ünün de Şırnak, Hakkari, Van ve Muş'ta bulunduğunu bildirdi.

Çocukların arka dönmeleri düşüncesince yapılanlara bağlı bilgelik sağlayan Soylu, "TRT Radyo eliyle çağrılarda bulunuyoruz, akıbet da alıyoruz. Telsiz kanallarına giriyoruz, öz ana ve babalarının sesleriyle 'Dön' diye çağırma cihazı yapıyoruz." dedi.

Soylu, şöyleki bitmeme etti:

"Diyarbakır Anneleri Türkiye'ye, dünyaya, Türkiye'nin çevresinde dubara kurmaya çalışanlara büyük, ehemmiyetli müşterek ibret veriyor. Tam 28 Şubat döneminde, teşbihte günah olmaz, üniversitelerin uğrunda gelişim yapıp, 'Ben başörtümü çıkarmayacağım.' diyenler gibi. Onlar değerli oldular mı? Oldular. Bunlar değerli olacak mı? Allah'ın izniyle değerli olacaklar. Başkalarının evlatlarının dağa gitmesine bariyer olacaklar. Terör örgütüne katılmasına bariyer olacaklar. O evlatların serpilip, büyüyüp, parafin önlükle doktor, sarıklı olmasını sağlayacaklar."

Kavuşma anlarına bağlı duyguları sorulan Soylu, şunları dile getirdi:

"Çok emeksiz olmuyor o iş. Çünkü yıldırı örgütü de ağır halde hazırlık almaya çalışıyor. Kiminden telefonunu alıyor, kiminden bilmiyorum nesini almaktadır fakat değme birinin öz namına gelişinin iri müşterek hikayesi var. O hikayede annelerin, arada müşterek ablaların, babaların ağır rolleri oluyor. İşte kusursuz geleceği anda müşterek obje olacak mı, olamaz mı, yakalanacak mı... Her bir tanesi öz namına müşterek stresli devir dilimi. Her bir tanesini yaşıyoruz biz. Ne devir sınıra geliyor? Ne devir sınırda oluyor, kusursuz anlamıyla ülkeye fut basıyor... Biz aileyi arıyoruz. 'Tamam' diyoruz."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Fatih Karagümrük3436-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler