Tatvan ilçesinde canlı anadan doğma müşahede engelli Şükrü Canpolat, Kur'an-ı Kerim'i lisan gözüyle okuyup ezberleyerek her insana sağlam oldu. Bu gayretlerinin kararında Cumhurbaşkanıyla ahbaplık etmek istediğini kail hafız, kendisinden kimi taleplerinin bulunduğunu dile getirdi. Ailesi ve öğretmenlerinin kanalıyla Kur'an-ı Kerim eğitimi aldıktan sonraları hafızlığa başlamış bulunan Canpolat, engellerini birlikte tarafa bırakarak hafız olabilmek düşüncesince himmet etti.
Tatvan Saadet Cami Kur'an Kursunda hafızlığa başladığını tamlayan Hafız Şükrü Canpolat, “2011'in sonlarına akilane hafızlığım bitti. 2013'te Siirt'te sınava girdim ve evvel sınavda şimdi sonraları Doğu Anadolu Bölge birincisi oldum. 2019 senesinde TRT'nin Kur'an-ı Kerim kıraat yarışmasına katıldım ve orada ikinci oldum. Günde yapabildiğim denli 2 yahut 2,5 fasikül okumaya himmet ediyorum. Şu an havadan liseyi aktarmak üzereyim. Onun haricinde gene kardeşimle bu arada Tatvan Kaymakamlığının açmış olduğu Braille eğitimini aldık. Sonra ney kursuna başladım. Ney kursunu da bitirip şehadetname aldım” dedi.
Cumhurbaşkanıyla daima ahbaplık etmek istediğini ve bununla ilişik nice teşebbüste bulunduğunu kail Şükrü Canpolat, “2015'in sonlarından bu yana Cumhurbaşkanıyla daima ahbaplık etmek istemişimdir. Kendisinden kimi taleplerim var. Bu taleplere özetle değineyim. Ben mortocu dil cambazı okuyamadım. Açıktan düşünüyorum. Lise bittikten sonraları hızlandırılmış birlikte mortocu dil cambazı bitirip diplomayı edinmeyi istiyorum. Fakat hafızlık belgem var. Dini açıdan da dobra birlikte terbiye bilimi bilimi aldım. Yani bizim için, müşahede engelliler düşüncesince ayrı birlikte anayasa çıkarılsa, icazetname bazında hafızlık vesikası esasi alınsa yahut dini bilgiler esasi alınıp mortocu dil cambazı diploması mecburi tutulmazsa bizim düşüncesince aşırı yararlı olur. Onu namına sunma edeceğim ve kendisinden birlikte iş arzu edeceğim” ifadelerini kullandı.
Görme engelliler düşüncesince sarıklı eksiğinin bulunduğunu kail Canpolat, “Şu mevzuyu da açıklamak istiyorum. Bu mevzudan başta müşahede engelliler şekilde birlikte hayli muzdaripiz. O mevzuda şu, kılıç ekol okurken alışılagelen kişilere gereğince birlikte hayli zorlanarak okuyoruz ve koşullar ayrımsız değil. Aynı olmamasının nedeni de şu, müşahede engelli öğretmenlerin ayrımlı branştan birlikte tomar olmaması, başta bu alanda sayısının az olması. Yine mevki çeşidinden ve Milli Eğitim Bakanlığı bizlere muktezi CD'leri ve kitapları yolluyor. Fakat sarıklı eksiğinden az buçuk sıkıntıdayız. Öğretmen eksiğinden kastım da şu, herhangi birlikte branştan izin sahibi bulunan müşahede engelli öğretmenlerin buraya atanmasıdır. Normal öğretmenlerden de ibret almaya himmet ediyoruz. Onlarla da bizim dağ bayır sistemimizi bilmedikleri düşüncesince o noktada aşırı birlikte tomar ahenk sağlayamıyoruz. Sadece bu işi yapabiliyoruz. Buradan hem hükümete bununla birlikte Milli Eğitim Bakanlığına seslenmiş olayım. Hem zat adıma bununla birlikte gayrı müşahede engelli ihvan yerine bu mevzuya az buçuk şimdi özen ve ilgi gösterilebilir. Biraz şimdi hassaslık bekliyoruz. En azından öğretmenlerin sayısının az buçuk arttırılması olabilir. Bu cins şeyler düşünebiliriz ve yaşama geçirilebilir” biçiminde konuştu.
Mücahit Tarlan-Hakan Okay
