İstanbul
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya bazısı vakfedilmiş sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) marifetiyle katıldı.
Tutuklu sanıklardan, görüngü tarihinde arama-el koyma, uygulayım takip, gözaltı, tutuklama, savca düzenlenmesi kabilinden türel vaziyeti etkileyen belgelerde imzasının bulunmuş olduğu tez edilen Abdulkadir Bayat'ın savunması alındı.
Bayat, "Amirallere Suikast" soruşturmasında Kocaeli'de müşterek evde meydana getirilen arama sırasında flash disk ele geçirilip incelendiğini belirterek, "Büro amiri bu bilgelik ve belgelere isnaden büroya sahra yazdırdı. Bu yazıyı ego yazdığım düşüncesince ego yargılanıyorum. Bu yazıyı yazdıran amirlerim yargılanmıyor hemen ego yargılanıyorum." ifadalerini kullandı.
Poyrazköy'de meydana getirilen arama sırasında hemen yazar şekilde bulunmuş olduğu öne geçindiren Bayat, "Yapılan hepsi işlemler kollukçu ve jandarmada mevcut uygulayım cihazlarla pırtı dibine alınmıştır' diyerek rapora da yazılmıştır. 38 ad bu raporu imzalamıştır. Amirim Kazım Aksoy'un beni görevlendirmesiyle gittim. Amirlerimin söylediklerini değiştirmeden rapora yazdım. Sadece bana söylenenleri yazan müşterek kollukçu memuruyum. Soruşturmayı etkileyecek müşterek konumum yoktu." diyerek konuştu.
Mahkeme heyeti, 18 maznun ile alakalı soruşturma kararının devamına, sanıklar Mehmet Koçak ve Volkan Düzgün karşı savunmalarının katılması amacıyla soruşturma sonucu çıkarılmasına değişmeyen verdi.
Müştekilerin iltihak taleplerinin maznun savunmaları alındıktan sonradan değerlendirilmesine de değişmeyen verici heyet, Emniyet Genel Müdürlüğüne sahra yazılarak sanıkların muvakkat görevleri de karışma ne birimlerde, ne rütbeyle, ne tarihlerde fariza yaptıklarının sorulmasına hükmetti.
Heyet, Kuzey Deniz Saha Komutanlığına sahra yazılarak Poyrazköy'de meydana getirilen aramalara bağlı ellerindeki fon kaydı ile müştekiler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan'a bağlı görüngü tarihinde Kocaeli Değirmendere'de meydana getirilen kontrol kayıtlarının istenilmesini de kararlaştırdı.
Duruşma, 24 Nisan ile 5 Mayıs ortada Marmara Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonlarda edilmek kıl payı ertelendi.
İddianameden
Poyrazköy davasının er sanıklarının da aralarında bulunmuş olduğu 87 bireyin "müşteki", Genelkurmay Başkanlığının ise "suç duyurusunda bulunan" şekilde toprak almış olduğu iddianamede, FETÖ ile ilişik nice davada teşekkül üyeleri yahut yöneticileri oldukları nedeni öne sürülerek yargılanan ve bazısı dosyalarda egemenlik giyen emektar güvenlik müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Kazım Aksoy, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Ömer Köse, Tufan Ergüder ve Yurt Atayün'ün yanında emektar Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandıktan sonradan Silivri'ye götürülmüş olduğu araçtaki görüntüsüyle gündeme mevrut Gafur Ataç'ın da aralarında bulunmuş olduğu 68 ad maznun şekilde bulunuyor.
Poyrazköy soruşturmalarına sabır noktası teşekkül fail tanınmayan ihbarların, FETÖ/PDY zarfında "Bilgi İşlem Mesulü (BİM)" şekilde toprak meydan çıplak kişiler yada aracısız sormaca işlemine eklenen yahut istihbari çalışmalarda işyar kollukçu görevlilerince yapıldığı vurgulanan iddianamede, bu yüzden hepsi araştırmalara karşın bahis konusu ihbarları bitirdikleri öne sürülen ad yada insanların belirleme edilemediği kaydediliyor.
İddianamede, bahis konusu soruşturmada tevakkuf aramalarına katılan, uzman raporu ve belirleme tutanakları düzenleyen personelin çoğunun ByLock programını kullanmış olmaları, bu insanların gene FETÖ/PDY'ye bağlı ayrımlı soruşturmalarda meşkûk şekilde muamelat görmeleri kabilinden hususlar dikkate alındığında, sormaca ve takibat makamında fariza meydan insanların teşekkül hesabına cereyan ettikleri kanaatine ulaşıldığı belirtiliyor.
Sanıkların hukuka karşıt başlatılan ve mütevali bitmeme eden, "Poyrazköy" şekilde tanıdık soruşturmalarda çalışan fariza aldıkları bildirilen iddianamede, 15 Temmuz vuruş girişimi sonrası çıkarılan KHK'ler kapsamında amme görevinden ihraç edilen sanıkların silahlı yıldırı örgütünün hiyerarşik yapısı zarfında bulunarak üstlerinden aldıkları buyuru ve emirler doğrultusunda soruşturma işlemlerine ve öncesindeki tedarik aşamalarına katıldıkları anlatılıyor.
Sanıklardan emektar güvenlik müdürleri Nazmi Ardıç, Yurt Atayün, Ömer Köse, Kazım Aksoy ve Mutlu Ekizoğlu'nun hukuka karşıt başlatılan ve mütevali bitmeme fail "Ergenekon" isminde soruşturmalar kapsamında "Poyrazköy", "Kafes Eylem Planı" ve "Amirallere Suikast" şekilde tanıdık soruşturmalarda çalışan halde fariza aldıkları anlatım ediliyor.
İstenen cezalar
İddianamede, 68 maznun karşı müteselsil şekilde "kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, amme görevlisi nüfuzu, çelim ve hileyle hürriyeti kısıtlama, kanıt uydurarak isnat ve amme görevlisinin resmi belgede sahteciliği" kabilinden suçlardan ukubet talebinde bulunuluyor.
Eski güvenlik müdürü Ömer Köse'nin 11 kere müteselsil şeklinde "kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 22 yıldan 66 yıla, 37 kere "kamu görevlisi nüfuzu, çelim ve hileyle hürriyeti kısıtlama" suçundan 222 yıldan 777 yıla, 86 kere "delil uydurarak iftira" suçundan 129 yıldan 516 yıla ve müteselsil halde "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan da 6 yıldan 16 yıla derece peyda etmek kıl payı 379 yıldan 1375 yıla derece delik cezasına çarptırılması iddianamede istem ediliyor.
Benzer suçlardan emektar güvenlik müdürleri Kazım Aksoy'un 280 sene 6 aydan 1012 yıla, Yurt Atayün'ün 223 sene 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan'ın da 314 sene 6 aydan 1155 yıla derece hapisle cezalandırılması maksut iddianamede, sanıklardan Abdulkadir Bayat'a 181 sene 6 aydan 664 yıla, Ahmet Davulcu'ya 126 yıldan 433 yıla, Ahmet Uğurlu'ya 153 yıldan 580 yıla, Bekir Peker'e 195 yıldan 739 yıla ve İsa Akyüz'e de 195 yıldan 739 yıla derece delik cezası verilmesi öngörülüyor.
İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu'nun "silahlı yıldırı örgütü üyeliği" suçundan, Ufuk Yıldırım'ın ise "kamu görevlisi nüfuzu, çelim ve hileyle hürriyeti kısıtlama" suçundan 6 yıldan 21 yıla, 2 kere "delil uydurarak iftira" suçundan 3 yıldan 12 yıla ve müteselsil halde "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan da 6 yıldan 16 yıla derece peyda etmek kıl payı 15 yıldan 49 yıla derece hapisle cezalandırılması talebinde bulunuluyor.
Mahkeme heyeti 27 Ekim 2022'deki duruşmada, sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Yücel Bilgiç, Polat Kongur, Tolga Güzeltaş ve Erol Demirhan'ın dosyasının ayrılmasına hükmetmişti.
