Ankara
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmaya mevkuf maznun Uygun, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) tarafından katılırken tutuklanmadan sanıklar Furkan G. ve Dilan C. ile avukatları salonda amade bulundu.
Mahkeme başkanı, suçlamaları hatırlattıktan sonradan defans yapması düşüncesince Uygun'a yalan verdi.
Olay haset dostlarıyla oturmuş olduğu tam Hankulu'nun kendisini arayıp evine çağırdığını fakat işi bulunduğunu ve gelemeyeceğini dediğini aktaran Uygun, "Saat 22.30 yöresinde beni gine aradı. 'Senin düşüncesince gato yaptırdım. Neden gelmiyorsun kılıç Dilanlardayız buraya gel.' dedi. Ben de 23.00 derece eve gittim." ifadelerini kullandı.
Hankulu ve Dilan C'nin evde içki aldıklarını Furkan G. ve kendisinin içmediğini öne devam eden Uygun, beraberce çorbacıya gittiklerini, eve geri döndüklerinde salonda daima beraberce oturduktan sonradan daldırmak düşüncesince zaman 02.30 derece maktulle, odaya gittiklerini söyledi.
Odaya geçtikten 10 zaman sonradan Hankulu'nun titremeye ve kasılmaya başladığını tez fail Uygun, şu beyanda bulundu:
"Esra'nın kollarından yakalayıp yere yatırdım. Furkan'ı odaya çağırdım. Birlikte Esra'yı banyoya götürdük. Saçlarına ve bacaklarına su tuttuk. Daha sonradan kendine geldi. 'Kötüysen hastaneye gidelim.' dedim. O da 'İyiyim, icap yok.' dedi. Furkan tuzlu katık yaptı, Esra içtikten sonradan kustu ve kendine geldi. Çay soğurmak istediğini söyledi. Hatta kişi çay demledi daima beraberce içtik. Uyumak düşüncesince gine odaya geçtik. Titremeleri bitmeme ediyordu. Sabah 08.00 avukatım aradı adliyede müşterek bambaşka fenomen düşüncesince tabir vermem icap ettiğini söyledi. Telefon sesine Esra da uyandı. Evden ayrıldığımda hayattaydı. Dilan ve Furkan da uyuyordu."
"Vücudundaki morlukların nite bulunduğunu bilmiyorum"
Mahkeme Başkanın Hankulu'nun hayatını kaybettiğini nite öğrendiğini ve Adli Tıp raporunda maktulün zedelenmek edilmiş olduğu tespitini sorması ilişkin maznun Uygun, "Furkan zaman 14.00 derece beni aradı. Esra'nın dudaklarının mosmor bulunduğunu ve nabzının atmadığını söyledi. Esra ile aramızda ağız dalaşı caba yaşanmadı. Vücudundaki morlukların nite bulunduğunu bilmiyorum." yanıtını verdi.
Müşteki avukatın sanığın cep telefonunun sayısal tetkik raporlarında, sabahleyin saatlerinde kamuoyunda Aleyna Çakır şekilde bildik Sema Esen'in fotoğraflarına baktığının belirleme edildiğini bu yüzden Hankulu'yla gürültü etmiş olabileceğini söylemesi ilişkin Uygun, fotoğraflara baktığını hatırlamadığını ve Hankulu ile on paralık gürültü etmediğini tez etti.
Tutuksuz maznun Furkan G. de Hankulu'yu kız arkadaşı Dilan C. tarafından tanıdığını, Uygun ile fenomen gecesi tanıştıklarını tez etti.
Geceyi bire müşterek evde geçirdiklerini, devrisi çağ zaman 14.00 sıralarında kız arkadaşının namına Hankulu'nun mosmor bulunduğunu dediğini aktaran Furkan G, odasına gittiklerinde Hankulu'nun dem almadığını ayırt edince cankurtaran çağırdıklarını belirtti.
Furkan G, fenomen sırasında maznun Uygun'u arayarak hali anlattığını ve gelmesini istediğini fakat "Polis ve ambulansı arayın, benden bahsetmeyin." yanıtını aldığını aktardı.
Delilleri karartacak rastgele müşterek eylemde bulunmadığını korumak için çaba sarfeden Furkan G, aklanma talebinde bulundu.
"Beni zılgıt etmişti"
Tutuksuz maznun Dilan C. de fenomen haset Hankulu ile alım satım yaptıklarını, arkası sıra evine döndüklerini, müşterek müddet sonradan beraberce içki amaya başladıklarını, bu tam Esra'nın eve gelmesi düşüncesince Ümitcan'ı aradığını söyledi.
Dilan C, "Yaklaşık 15 zaman sonradan Ümit eve geldi. Esra ile ego içki almaya bitmeme ettik. Furkan ile Ümit içki almıyordu. Hep beraberce çorbacıya gittik sonradan eve döndük." ifadelerini kullandı.
Gecenin ilerleyici saatlerinde ikilinin kalmış olduğu odadan ahenk duyduklarını, Esra'nın fenalaşması ilişkin Ümitcan'ın onu kucağına aldığını ve banyoya geçtiklerini özetleyen Dilan C, müşterek müddet sonradan Hankulu'nun namına geldiğini hâlâ sonradan çay demleyip içtiklerini söyledi.
Daha sonradan uyuduklarını, zaman 14.00 yöresinde uyanmasının arkası sıra işe kullanmak istediğini bildirmek düşüncesince odasına gittiğinde Hankulu'nu yegâne başına ve dudakları morarmış şekilde gördüğünü tamlayan Dilan C, şunları anlattı:
"Esra'ya seslendim, ahenk vermedi. Ağzından su geldiğini gördüm. Furkan, Ümit'i arayarak bilgi verdi. Ümit de 'Bir başağrısı olursa beni söylemeyin.' sanarak telefonu kapattı. Sesi az buçuk tehditvariydi. Ümit filhakika hâlâ evvel de kızlarla toplumsal medyadan neşriyat yaptığını Esra'ya dediğim düşüncesince beni zılgıt etmişti. O çağ de o ahenk tonuyla konuşmuştu."
Avukat beyanlarının arkası sıra ara kararını açıklanan duruşma heyeti, Uygun'un alıkonulma halinin devamına hükmederek duruşmayı 9 Mart'a erteledi.
Olayın geçmişi
Mamak ilçesi Akdere semtindeki eve 3 Ağustos'ta suç duyurusu ilişkin revan güven güçleri, Esra Hankulu'nun (25) yaşamını kaybettiğini belirlemişti.
Bunun ilişkin fenomen gecesi Hankulu ile bire müşterek evde küsurat şüpheliler Ümitcan Uygun, Furkan G. ve Dilan C. gözaltına alınmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanmakta olan iddianameye gereğince maznun Ümitcan Uygun'un Hankulu'nu öldürdüğü, gayrı dü sanığın ise töhmet delillerini kararttıkları belirtilmişti.
Bu kapsamda maznun Uygun'un, "kendisini savunamayacak vaziyetteki kişiyi" düşünülerek cani suçundan "ağırlaştırılmış müebbete", tutuklanmadan sanıklar Furkan G. ve Dilan C'nin de "suç delillerini karartmaktan" 5'şer yıla derece hapse mahkum edilmesi istenmişti.
