İstanbul
Göksu, İstanbul'da yaşanmış olan kar yağışının yönetimi, olumsuzluklar ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yağışın en çarpıcı bulunduğu saatlerde ortak balık restoranına gitmesiyle ilişik gelişmelere bağlı AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Doğa kaynaklı ortak grup afetlerde teessürat yaşanabileceğini tabir fail Göksu, başta karla ilişik İstanbul ve Türkiye'nin baş döndürücü görmüş geçirmiş olmadığını anlattı.
İstanbul'un bu mevzuda yaşamış bulunduğu teessürat sonrası tedbirler onama etme noktasında esbak çağda baş döndürücü titiz ve alıngan icraat karşılayıcı ortak şehir bulunduğunu dile getiren Göksu, şöyleki konuştu:
"Geçtiğimiz pazartesi gününden beri yaşananlara baktığımızda İBB bu kar vakasıyla baş başa hakikatle yüzleşti. Bugüne denli belediyecilik dediğimizde İBB'nin anladığı obje algı, gösteri ve reklam. İBB, hakikatler üzerinde değil idrak ve reklam üzerinde işler hazırlamaya çalışıyordu. Bir hakikatle riskle yüzleşmemişti. Bu kar İBB'yi hakikatle yüzleştirdi ve hakikatle yüzleştiği devir reklamın, algının kesinlikle da çöktüğünü dört başı mamur İstanbullulara gösterdi. Özetle yaşananlara baktığımızda hakikatle yüzleşen İBB'nin çöktüğünü görüyoruz."
"O akşam ezanı yolda kalanlara 'Trol' dedi"
Göksu, İstanbul'da akıbet kar yağışının 70-80 santim ölçüldüğünü, 2017'de ise 120 santim kar yağmasına rağmen şehirde bugünkü denli başağrısı yaşanmadığını belirtti.
İBB'nin bulunan yönetiminin *İş ika yeteneğinin bulunmadığını" ve bunu da "Algı, reklam, manipülasyon" üzere araçlarla çözmeye çalıştığını korumak için çaba sarfeden Göksu, "Düşünebiliyor musunuz İBB'nin ortak yetkilisi print ve o akşam ezanı yolda kalanlara 'Trol' dedi. Neden? Çünkü 'Algıyla reklamla yenerim ego bunu.' diye düşündü. Bu hakikatlerle yüzleşmeye başladıklarında hepsi arka plana çekildi ve kaçmaya başladılar. Tıpkı balıkçı vakasında bulunduğu gibi..." dedi.
Göksu, 2017'de yaşanmış olan koyu kar yağışıyla ilişik süreci de şöyleki aktardı:
"Meteoroloji 'Kar yağacak.' söylediğinde o çevrim merhum Kadir (Topbaş) Abi ve düzentileme arkadaşları, İstanbul'un dört başı mamur ilçelerinin karla mücadeleden mesul görevlileriyle günlerce manevra ve düzentileme yaptı. Kar nereden gelecek, İstanbul'un neresinde bulanıklık ve tıkanma yaşanacak, vesait nerede yolda kalır bunların hesabı yapıldı. Bütün noktalar belirleme edilip, simülasyonlar yapıldı. Sonrasında vesait görevlendirildi. Bu memur araçlarla ilişik de oluşabilecek menfi bir hale dirlik takviyeler belirlendi. Kadir Abi'ye 'En baş döndürücü kar Haramidere'de akşam ahit 23.00 sıralarında olacak' demişlerdi. Kadir Abi ahit 23.00'te Haramidere'deydi. İBB'de ortak Genel Sekreter Yardımcısı AKOM'da oturur, dört başı mamur sistemi arama fiyat ve baş döndürücü dizi halde süreçleri yönetirlerdi. Bugün karla mücadelenin başlangıcında ki var belirsiz, mesul yok."
Böylesi bağlam ve afetlerle dövüşmek düşüncesince kurumsal belleğin baş döndürücü ehemmiyetli bulunduğunu vurgulayan Göksu, bulunan yönetimin dört başı mamur kurumsal hafızayı bulunmayan ettiğini öne sürdü.
"İnsanları ustalık ve liyakatle değil partizanca aldılar"
Kar yağışı sırasında kar küreme aracını kullanamayıp kaçan çalışanlar gördüklerini tamlayan Göksu, "Kurumsal hafızayı bulunmayan ederken yerlerine getirdikleri kullanıcılarını da ustalık ve liyakatle değil partizanca, rozetlerine layıkıyla aldılar. Rozetlerine layıkıyla de bu işleri yaptılar. Ehliyet ve değim adına fırkacılık olunca neticede faturayı İstanbullular ödedi." dedi.
İBB'nin birleştirme olamaması zımnında şahısların saatlerce yollarda kuşatılmış kaldığını tamlayan Göksu, AK Partili belediyelerin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve AFAD'ın olmaması biçiminde durumun baş döndürücü çirkin olacağını dile getirdi.
Bu süreçte kaymakamlık belediyeleri kendisine doğrudan dört başı mamur tesislerini açarak binlerce insanı konuk ettiklerini, yolda kalanlara ikramlarda bulunarak, hüzünlerini gidermeye çalıştıklarını özetleyen Göksu, şöyle:
"Öyle ki 3-4 günce bebeklerle yolda kalanlar oldu. Hastaneye erişmesi gerekenleri hastaneye yetiştirdik. Yani yapacağınız partizanlık, yapacağınız şov, şu 3-4 günce bebeklerin yolda kalmasına bedel miydi? Ondan sonraları siz çıkacaksınız 'Efendim benim yetkimde, sorumluluğumda değil' üzere şeyler söyleyeceksiniz. Coğrafi sınırlarının bütününden domestik hizmetler bağlamında İBB sorumludur. Diğer dört başı mamur aranjman onun asistan unsurlarıdır. 16 milyon İstanbullunun coğrafi sınırlar içinde ayağını basmış bulunduğu rastgele yerden sorumlusunuz. Hiçbir şeyden kaçamazsınız."
"İBB meşime altında kaldı"
Kadir Topbaş'ın, Moskova'ya "Karla kesinlikle uğraş ediliyor?" diye personel gönderdiğini de özetleyen Göksu,"Onlar gittiler Moskova'da metodlar kesinlikle açılır, sodyum klorür ne güzergahlara yerleştirilir, tuzlama ve mahlul kesinlikle yapılır? diye eğitimler aldılar. Hepsi likidasyon edildi. Sonuçta da pazartesi akşam ezanı yaşadıklarımız oldu." diye konuştu.
İstanbul'da pazartesi haset yaşananların kar felaketinden elan baş döndürücü ortak idare krizi ve felaketi bulunduğunu tabir fail Göksu, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi maatteessüf meşime altında kaldı." dedi.
Yemek molası
İBB Başkanı İmamoğlu'nun pazartesi haset kar yağışının en koyu bulunduğu saatlerde İngiltere'nin Ankara Büyükelçisiyle yemeğe gittiğini ve bunu da gizlediğini tabir fail Göksu, fakat gerçeğin ortaya çıktığını belirtti.
"Fazilet Durağı" vakasında da benzeri ortak vaziyeti yaşadıklarını aktaran Göksu, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Şimdi şöyleki düşünüyorlar, 'Biz ne yaparsak deneyelim ne hatası yaparsak yapalım, algıyla manipülasyonlarla bunu çözeriz.' Çok girintisiz çıkıntısız ortak eseme yürüttüğünüzde, İstanbul üzere ortak şehirde iri kar felaketi yaşanırken bu işin esas ve ortak numara sorumlusu balıkçıya gidip esenlik yapmaz diye düşünürsünüz değil mi? Ben görüntüyü huzur gördüğümde 'Bu yanlıştır herhalde' dedim. Buna esasta on paralık kimesne belki vermedi. Çünkü, İstanbul'da bu denli başağrısı yaşanırken, İBB Başkanı'nın gidip de ortak balıkçıda o esenlik saatlerini geçirmesini kimesne beklemez. Bunun üzerinde hepsi 'Yalandır' dedi. Onlar da 'Acaba bu yalanı yutturabilir miyiz?' diye kelimesiz kaldılar. Ancak yatsıya denli üstelik kalmadan rastgele obje aydınlandı ve asıl ortaya çıktı."
'Manipülasyonla da kapatamadıkları ortak proses oldu"
Göksu, ortak şehremaneti başkanının yemeğe gidebileceğini fakat ortak akse sırasında rolü başlangıcında olmayıp, gittiği güzergaha kar küreme aracını da götürmesinin onama edilemez bulunduğunu kaydetti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, "Karla uğraş denli böylesi görüşmeler de benim görevim ve sorumluluğumdur." ifadesini de değerlendiren Göksu, sözlerini, "Bana kalırsa o manzume elhak İstanbullulara hakarettir. Baktığımızda hakkıyla yenilir, yutulur, telafisi baş döndürücü da beklenen sıfır ve bu kere algıyla manipülasyonla da kapatamadıkları ortak proses oldu." diye tamamladı.
