Aksaray
Yaşadıklarını hafızasında biçimsiz birlikte hatırat adına koruyan Kılıçarslan İlkokulu sınıf öğretmeni 49 yaşındaki Demirer, hayalindeki mesleğinden ihraç edilmesine revan süreci ve o çağda kanıt olduklarını AA muhabirine anlattı.
İki bebek anası Demirer, 2000'de Şanlıurfa'ya geçmiş atamasının yapıldığını, öğrencilerine kavuşmanın sevinciyle mesleğe başladığını söyledi.
Fakültede okumuş olduğu çağda başörtüsü problemi yaşamadığını özetleyen Demirer, şöyleki konuştu:
"Başörtüsüyle derslere girdiğimiz düşüncesince soruşturmalar açıldı. Sonucunda da bizleri meslekten ihraç ettiler. Bizler düşüncesince aşırı çetin günlerdi. Yıllarca hayalini kurduğumuz muallimlik mesleğini muktedir olmak düşüncesince okumuştuk. Ailelerimiz bize aşırı iş harcamıştı. Öğretmen adına başladığımız görevimizde, birlikte süre sonradan onların gözünde ve kağıt üstünde tek nesne olduk. Bizim düşüncesince şişman birlikte hüsrandı. Ailelerimiz üstelik yıkılmıştı karardan. Beni en aşırı ailemin üzüntüsü yıktı. Babam duygu krizi geçirdi, cerrahi müdahale oldu. Bizler inancımız gereği yalman durduk fakat tek nesne yapamadık."
"6 sene derece göreve dönemedim"
Demirer, o çağda kimsenin ağzını bıçak açmadığını, aşırı şişman baskılar yaşadıklarını aktardı.
Baskıların 6 ay bitmeme ettiğini, aşırı uğraş vermesine karşın değerli olamadığını vurgulayan Demirer, "Önce soruşturma, sonradan uyarı, arkası sıra ayıplama ve aylık eğin cezası, en sonuç adına da sürgüne gönderildik. Yetmedi onlara ve mesleğimizden uzaklaştırıldık. 6 sene derece göreve dönemedim. Ardından 2006'da arzuhâl vererek mesleğime döndüm. Mutluyum ve gururluyum. Hala hatırladıkça o günleri yaşıyormuş üzere oluyorum." diyerek konuştu.
Demirer, şu an başörtüsüyle sınıfta vazifesini değerli halde yürüttüğünü, vatana, millete ve bayrağa iyi evlatlar beslemek düşüncesince efor gösterdiklerini tabir etti.
"Tekrar dönebilecek miyim hayalini kuruyordum"
Demirer, muallimlik mesleğinin aşırı mukaddes bulunduğunu belirterek, duygularını şöyleki dile getirdi:
"Tekrar dünyaya gelsem gine öğretmen olurdum. Çocukları aşırı seviyorum. Dünyanın en masumları onlar. Allah birlikte henüz beni onlardan ayırmasın. Çok çetin birlikte süreçti, neticeleri karşısında üzüldük. Altı sene boyuncu gelişigüzel okulun önünden geçtiğimde küskünlük yaşıyordum. Hep yeniden dönebilecek miyim hayalini kuruyordum. Öğretmen arkadaşlarımız çalışırken hepimiz evlerimizdeydik. Çok çetin yıllardı. 'Her şeyde birlikte yararlı vardır.' düsturuyla cereyan ederek hayatımızı yaşadık. Bir anneydim evladımı iyi halde bu topluma yetiştirmem gerekiyordu. Onun düşüncesince çabaladım."
Dilekçe verip yeniden görevine başladığına aşırı sevindiğine yer veren Demirer, sınıfa yeniden öğretmen adına girmenin kelimelerle anlatılamayacağını kaydetti.
