Adana
Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca, DEAŞ ile irtibatının bulunmuş yer aldığı nedeni öne sürülerek güzeşte sene 5 Temmuz'da tutuklanan İ.Ç. karşı planlı sormaca tamamlandı.
İ.Ç. karşı "silahlı yıldırı örgütüne örgen olma" suçundan 15 yıla, "6136 izlemsel kanuna muhalefet" suçundan da 3 yıla derece cezaevi cezası istemiyle hazırlanmakta olan iddianame, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince onama edildi.
Mahmut Özden ile kentteki bağlantısının ortaya çıkarıldığı iddianamede anlatım edilen İ.Ç'nin, örgütün Yamaçlı Grubu'nda çalışkanlık yürüttüğü belirtildi.
İddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının örgütün neymiş Türkiye emiri Özden'le alakalı yürüttüğü soruşturmayla alakalı tutanağa da arazi verildi.
Raporda el telefonu ve dijital materyalleri incelenen Özden'in, Suriye'deki neymiş fevk düzem DEAŞ yöneticileriyle icra ettiği görüşmelerde 5 ayrımlı harf ad kullandığı kaydedildi.
Suriye'deki neymiş teşkilat yöneticisinin, Özden üstünden Türkiye'deki teşkilat mensuplarına eylemlerinde açıklanmış olmamaları düşüncesince buyruklar gönderilmiş yer aldığı belirtildi.
Raporda neymiş teşkilat yöneticisi çeşidinden sunulan emirde DEAŞ personellerinin fen takibe takılmamak düşüncesince telefon ve elektronik beyin üstünden şifreli şekilde "TrueCrypt, Telegram, Threema, Mega.nz" programlarını kullanmaları, örgütsel yazışmaları da "Risale ve mektup" ismi altında yapmaları icap ettiğinin anlatım edilmiş yer aldığı bildirildi.
"Sahte belgelerle telefon hattı gerçekleştirme edin" uyarısı yapılmış
DEAŞ üyelerinin kullandıkları bilgisayarlardan hard diskleri sökmeleri gerektiği, güvenlik güçlerinin örgüte müteveccih operasyonlarda geçmiş şekilde bunları incelemiş yer aldığı anlamında Özden'e tembihler iletildiği anlatım edilen raporda, şu ifadelere arazi verildi:
"Örgütsel görüşmeler düşüncesince cep telefonlarının baş döndürücü dikkatli, şuurlu ve müdebbir kullanılması, hatların gerçek olmayan belgelerle gerçekleştirme edilmesi, webin izinin sürülmesini karşıcı VPN programının yüklenmesi, eşlerine ilişik cep telefonundan banko örgütsel musahabe yapılmaması, mesajların 'sesli mesaj' şekilde iletilmesi ve ahenk muhavvil cihazlardan faydalanılması, görüşmeler düşüncesince kontörlü telefon çizgileri kullanılması, hattın daim ayrımlı cihazlara takılması, teşkilat üyelerine hususi şekilde tahsis edilen telefonun katiyen gaye dışı kullanılmaması, aksaklık yerinde değiştirilecek telefonunun ikinci el şekilde satılmaması, kırılıp imha edilmesi, örgütsel görüşmeler düşüncesince gümrüksüz telefon gerçekleştirme edilmesi, kaçakçının baş döndürücü inanılır olması, telefon kullanırken daim güvenlik güçlerince dinleniyormuş şüphesi ile akım edilmesi, görüşmeler esnasında ayrımlı harf adları kullanılması ve şifreli sözcükler seçilmesi gereklidir."
İddianamedeki ifadesinde konusu için suçlamaları onama etmeyen İ.Ç, 10 Mayıs'ta bilgili karşısına çıkacak.
Özden'in yakalanması ve usa vurma süreci
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DEAŞ'ın neymiş Türkiye emiri Mahmut Özden'in ehemmiyetli planlarla yakalandığını ve 1 Eylül 2020'de tutuklandığını açıklamıştı. Özden'in, İstanbul'da can alıcı hisse senedi yapmak düşüncesince keşifte mevcut DEAŞ üyesine yönerge verici isim yer aldığı belirlenmişti. Mahmut Özden karşı İstanbul'da başkaca sormaca başlatılmıştı.
Özden, Adana'da da yıldırı örgütü DEAŞ namına fırıncılardan baç topladıkları iddiasıyla 17 sanıklı davada güzeşte sene 12 Mart'ta "silahlı yıldırı örgütüne örgen olma" suçundan 6 sene 8 ay cezaevi cezasına çarptırılmıştı.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince güzeşte sene 17 Aralık'ta meydana getirilen usa vurma kararında ise Mahmut Özden'e "silahlı yıldırı örgütüne örgen olma" suçundan 6 sene 3 ay cezaevi cezası verilmişti.
