Diyarbakır
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi mesul markajcı Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlatmış olduğu oturma eylemi 1175'inci gününde sürüyor.
Yurdun ciharıyek yanından mevrut ailelerin katılımıyla evlat nöbeti markajcı familya sayısı 331'e ulaştı, oturma eylemi sebebiyle 38 familya çocuğunu terörün pençesinden kurtardı.
Kararlılıkla eylemi sürdüren aileler, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde de senelerdir özlenti kaldıkları evlatları düşüncesince nöbette. Ellerinde evlatlarının fotoğraflarıyla eylemi sürdüren aileler, çocuklarından doğacak sevindirici haberi bekliyor.
"Nerede bizim evlatlarımızın hakkı?
Oğlu Mehmet'e karşılaşmak düşüncesince eylemde toprak düzlük anne Sariye Tokay, AA muhabirine, oğlunun 11 sene önceki 14 yaşlarındayken kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.
Yıllardır evladının şeklini gözlediğini, çocuğundan doğacak bahtiyar müşterek haberi beklediğini özetleyen Tokay, şunları söyledi:
"Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü, nerede bizim evlatlarımızın hakkı? HDP daima insanoğlu haklarından, bebek haklarından uydurma ediyor, evet nerede bizim evlatlarımızın hakkı? Bizim çocuklarımızı bizlerden koparıp silahlandırdılar, onların düşlerini ellerinden aldılar. Ellerinden kalemi aldılar, tabanca verdiler. HDP'nin bize evlat acısını yaşatmaya ne hakkı var?"
Evlatlarına kavuşuncaya derece eylemlerini sürdüreceklerini, eylemleri sebebiyle 38 çocuğu terörün pençesinden kurtardıklarını özetleyen Tokay, gayrı küçüklere da doğrulama olmaları çağrısında bulundu.
8 sene önceki 17 yaşlarındayken kandırılarak dağa götürülen oğlu Abdurrahman düşüncesince evlat nöbetine bitmeme fail anne Zeliha Yaşar ise senelerdir oğluna özlenti kaldığını, müşterek an önceki çocuklarına kavuşmayı dilek ettiklerini belirtti.
Oğluna doğrulama olması çağrısında mevcut Yaşar, şu şekilde konuştu:
"HDP, evlatları götürüp onlara doğrulama ediyor. Oğlum o silahı bırak, gel. Çocuklarımızın hakkı ora değil. Ellerinden kalemi aldılar, tabanca vermişler. Eğer vicdanları var ise çocuklarımızı göndersinler. Biz çocuklarımızı büyüttük, onlara bırakmayacağız. Çocuklarımızı bıraksınlar. Hasret kaldık onlara."
"Çocuklarımızı istiyoruz"
Yedi sene önceki 14 yaşlarındayken dağa götürülen kızı Nupeldan düşüncesince eylemini sürdüren ağababa Ali Şahin de kızının HDP intihap bürosunda kandırıldığını söyledi.
14 yaşındaki müşterek çocuğun iradesinin olmadığını özetleyen Şahin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"O yaşlarındaki çocuğun iradesi ne olabilir. Kürt'üm lakin bunun Kürt meselesiyle müşterek alakası yok. Kesinlikle benimseme etmiyoruz, evlatlarımızı istiyoruz ve sonuna derece da burada kalacağız. Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü, çocuğum yanımda olması gerekirken salim mı ölmüş mü bilmiyorum. Çocuklarımızı istiyoruz. İnsan hakları savunucularına sesleniyorum; benim çocuğumun hakkı namevcut mu? 9-10-11 yaşındaki evlatların ne günahı var?"
"Çocuklarımızı bıraksınlar"
Üç sene önceki 17 yaşlarında kandırılarak dağa götürülen oğlu Yusuf düşüncesince eyleme bitmeme fail ağababa Celil Begdaş da oğlunun şimdi bebek yaşta kendisinden koparıldığını belirtti.
HDP'nin bebek ve eş haklarından bahsettiğini özetleyen Begdaş, şunları söyledi:
"Madem bebek ve eş haklarından bahsediyorlar çocuklarımızı bıraksınlar. HDP'nin içten olduğuna inanmıyorum, içten değiller. Eğer hakkıyla bebek haklarını savunuyorlarsa bizim çocuklarımız bıraksınlar. Çocuklarımızın gelmesini istiyoruz, onları bekliyoruz."
