Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk-Kanal D eş neşeli yayınında gündeme bağlı soruları yanıtladı.
"Milli Güvenlik Kurulunda terörle uğraş masaya yatırıldı. Mersin'de polisevine müşterek atak oldu. Bu saldırıyı oluşturan teröristlerden Dilşah Ercan'ın CHP'nin hazırladığı 'Tutuklu Gazeteciler Raporu'nda arazi almış bulunduğu ortaya çıktı. Bunu nite değerlendiriyorsunuz?" sorusu üstünde Erdoğan, saldırıda martir bulunan kolluk Sedat Gezer'e Allah'tan yağmur diledi.
Gezer'in ailesine ve Türk milletine başsağlığı dileklerini ileten Erdoğan, gaileli polise ise şifalar dilek etti.
Şehit Gezer ilkin edinmek kıl payı öbür kolluk ve bekçilerin atak esnasında yiğitçe müşterek uğraş verdiğini tamlayan Erdoğan, teröristlerin elinde kalaşnikof varken martir Gezer'in tabancasıyla kendisini yere atması ve orada dü teröristin nötr bir vaziyete getirilmesinin, kahramanlıklarının yanı esna eğitimlerinin de ne genişliğinde doyurmak bulunduğunu gösterdiğini söyledi.
CHP'nin bu teröristlerden birisini gazeteci sanarak eskiden savunduğunu anlatım fail Erdoğan şunları kaydetti:
"Çünkü bunlar tamamıyla bizim önümüze çıkıyor. İşte şu anda gazetecilerden hapiste olanlar var. İşte bunlara müteveccih rastgele müşterek müspet yaklaşımımız yok. İçeride, dışarıda bunlarla dirlik karşıya oluyoruz. Terör örgütü ve siyasal uzantısı bilinen öğür yerine, devletin dediğine şayet kulak verselerdi, hakeza ibretlik ve utanılacak durumlara düşmezlerdi. Ama maatteessüf bariz söyleyeceğim, bunlarda utanacak beniz yok. O hapistekilerin de kanıt edilmiş bulunduğu kabil gazeteci değil, yıldırıcı bulunduğunu kılıç en yeni baştan bu yana söyledik ve hâlâ da söylüyoruz. Ama bunlarda beniz yok. Yargı bunları yıldırıcı oldukları düşüncesince cezalandırıyor, mahkum ediyor yahut tutukluyor. Şimdi bunu müşterek kere görmemiz lazım. Resmi genel ağ sitelerinde de bu 'tutuklu gazeteci' sanarak gösterdikleri tutanağı hâlâ maatteessüf gezdiriyorlar. Demek ki hâlâ bu teröristin de bunlar arkasındalar. Yani bundan fariğ değiller. Bir de o şişirme haber raporda bu teröristin eğin çantasında kamera, foto makinası taşımış bulunduğu detayını da yazmışlar. Yazanlar kim? Yine bilinen anne muhalefetin besbelli bölgelere yerleştirdiği kişiler."
Teröristlerin saldırıyı eğin çantasında taşıdıkları kalaşnikofla yaptığına dikkati çekici Erdoğan, "O eğin çantasında taşımış bulunduğu bombayı patlatarak kendini de katletti. Bunların Türkiye'ye kişmiri aşırmak düşüncesince hazırladıkları şişirme haber raporda savundukları aha bu teröristler. Bunların icra ettiği hükûmet eleştirisi değil, büyüklük kini derken aha ego bunu kastediyorum. CHP müşterek ulusal düzenlilik sorunudur. İşte eksiksiz bunları söylerken kastım da bu. Bu oyuna gelmeyeceğiz." sanarak konuştu.
%2FAA-29015209.jpg)
"Edirne'de vakfedilmiş olanların hali da aynı"
"CHP, 'O devir bunun yıldırıcı bulunduğunu bilmiyorduk, bilmeyebilirdik.' biçiminde müşterek defans yaptı. Bu, sizin düşüncesince doyurucu he mu?" sorusuna Erdoğan şu cevabı verdi:
"Bunun zati inandırıcılığı, gelişigüzel şeyi bu vakayla birlikte ortaya çıkmak oldu. Bundan ahir süreçte şu anda içeride olan, CHP'nin bunların gerisinde durması ve öbür taraftar bilinen partinin de bunların gerisinde durmasının kıymetiharbiyesinin bulunmadığı ortaya çıkıyor. Bunlara baş döndürücü uyanıklık buyurmak lazım. Bunların gerçekli terörle müşterek iltisakı, dağla linkleri var. Bunu bileceğiz, adımı da buna layıkıyla atacağız. Yani şu anda Edirne'de tutuklu, mahkum olanların hali da aynı. Bunlar Diyarbakır'da 50 kesir günahsız evlatlarımızı... Yine bunlar bitirdikleri 'Sokağa çıkın, dökülün' eyitmek şekli ile onların ölümüne bozukluk olmadılar mı?"
"Tutuklu bulunan emektar HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı mı kastediyorsunuz?" sorusuna Erdoğan "Tabii" karşılığını verdi.
"CHP'nin 'belli bölgelere yerleştirdiği kişiler' dediniz. Bununla neyi kastettiniz?" sorusu üstünde Erdoğan, "Parti içi makamlar, ekip başkanvekili vesaire." yanıtını verdi.
"ABD adaletli davranmıyor"
"Türkiye'nin müşterek İHA'sı, Yunanistan'ın doğrudan dibimizdeki Sisam ve Midilli adalarına ABD'nin verdiği zırhlı araçları yerleştirdiğini belirleme etti. Bu, Lozan'a ve arsıulusal anlaşmalara karşıt müşterek durum. Bir meşhut suç hali var. Siz sabah akşam 'Bunu yapmaktan vazgeçin.' dediniz, üste kaba mesajlar da verdiniz lakin dinlemiyorlar. Ne yapmayı düşünüyorsunuz?" sorusu üstünde Erdoğan, "ABD, gelişigüzel şeyden ilkin NATO'da birlikte olduğumuz devletler meydanda adaletli davranmıyor. Yunanistan, NATO'da birlikte olduğumuz müşterek iklim lakin Türkiye de NATO'da, birlikte olduğumuz müşterek ülke." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin NATO'daki durumuyla Yunanistan'ın NATO'daki durumunun kıyas edilir müşterek yanının olmadığını tamlayan Erdoğan, Türkiye'nin hem icra ettiği ödemelerle hem de Kara Kuvvetleri ve verdiği güçle NATO'da ilkin 5 içerisinde arazi aldığına dikkati çekti.
"Amerika'nın bu adalara, icap Midilli'ye icap Sisam'a bu genişliğinde dü alevli silah, mühimmat, anahtar malzeme göndermesi onama edilmektedir müşterek nesne değil." diyen Erdoğan laflarını şu biçimde sürdürdü:
"ABD'nin akıbet vakitteki bunlara vermiş bulunduğu zırhlı araçlar, bunları buraya konuşlandırmaları filan eksiksiz bunlar İHA'larla belirleme edildi. Tabii bunları belirleme etmekle kalmadık. Amerikan zırhlıları sonunda bizi zılgıt buyurmak düşüncesince kullanılıyor. Ama bunlara sorduğunuz devir ne diyorlar? 'Biz, bunları Rusya düşüncesince kullanıyoruz, kullanacağız. Bunun düşüncesince burada hakeza müşterek konuşlanma yapmış bulunuyoruz'. Amerika'ya denir ki Türkiye kabil müşterek bağlaşık bulamazsın. İşine geldiği devir bunu hakeza söylüyorsun. Yine Amerika'ya ve Yunanistan'a mukteza ikazları Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla yaptık. Birleşmiş Milletlere akıbet mektubumuzu da 17 Eylül'de gönderdik. Durumdan bilgili edelim, sonraları bizlere şurası söylemesinler, 'Siz bizi bilgili etmediniz'. Yunanistan bu meseleyi bulunmayan sayıyor ve görüşmeden de kaçıyor. Burada müşterek nesne baş döndürücü önemli. Buralar, türel ifadesiyle gayriaskeri adalar. Biz, burada arsıulusal sakatlık yöntemini bunların tıkadıklarını görüyoruz. 'Uluslararası hukuktan yanayım.' diyorsan bozukluk görüşmeden, mahkemeden kaçıyorsun? Bu adaları silahlardan arındırmaları şart. Lozan'a layıkıyla buralar hususi müşterek statüye tabi."
"Şu anda 40 bine DOĞRU askerimiz var"
Yunanistan'da mecmu 9 Amerikan üssünün bulunduğunu anlatım fail Erdoğan, "Bizim, Amerika'dan beklentimiz, Yunanistan'ı kusur hesaplara sokmaması ve arsıulusal kamuoyunun manipüle edilmesine izin etmemesidir. Şu anda biz, eksiksiz bu meydana gelenleri ağır ağır strateji ediyoruz." dedi.
Bugünkü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı'ndan sonraları meydana getirilen matbuat açıklamasının bunları içerdiğini dile getiren Erdoğan şunları kaydetti:
"Amerika'nın Güney Kıbrıs'a müteveccih tabanca ambargosunu kaldırmasının da ne muhteva bakımından ne de zamanlama bakımından izahı yoktur. Rum-Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz'de sulh ve istikrarı zılgıt fail adımlarını görmezden gelen, üste heveslendirme fail Amerika, bu adımıyla adada müşterek de silahlanma yarışına biçim açacaktır. Biz kalacak mıyız? Duramayız. Biz de ne yapıyoruz? Tabii ki Kuzey Kıbrıs'ta ne gerekiyorsa bu mevzuda bu adımları attık, atıyoruz ve atacağız."
"Asker ve tabanca sevkiyatı mı yapılıyor?" sorusunu Erdoğan, "Hayır, er en kolayı. Şu anda 40 bine DOĞRU bizim orada askerimiz var. Ama bunun haricinde da şu anda orada bizim silah, mühimmat, araç, malzeme vesaire, bu mevzularda da hem kişmiri hem iklim hem bahir eksiksiz bunlarla ilgili adımlarımızı atıyoruz. Bu akıbet adımın da karşılıksız kalmayacağını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği düşüncesince gelişigüzel çeşitli tedbirin alınacağını her insanın bilmesi gerekir." sanarak yanıtladı.
"ABD'nin Kıbrıs'la ilgili ambargoyu kaldırmasına dirlik mı söylüyorsunuz bunu?" sorusu üstünde Erdoğan, "Tabii, o var lakin besbelli şu ki ABD ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da maatteessüf attığı adımlarla 'Türkiye sen ne yaparsan yap'. Bunu diyor." ifadesini kullandı.
"Limana askeri harp gemilerinin girecek olmasını nite değerlendirdiniz? Türkiye'ye zılgıt mi bu?" sorusu üstünde Erdoğan, "Lozan'a baktığımız devir buralar silahtan özgür bulunan adalardır. Ama silahtan özgür olması müstelzim bu adalara ABD maatteessüf ne Lozan'ı dinliyor ne bu evrede Paris'i dinliyor, bunların hiçbirisini dinlemeden bu adımları attı, atıyor." dedi.
"Sayın Putin ile bu mevzuları detaylı ele edinmeyi düşünüyorum"
Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu temasları ile Türkevi'ndeki ecnebi büyüklük başkanları ve başbakanları ile görüşmelerinin sorulması üstünde Erdoğan, "Yani ayrıcasız söylüyorum, görüştüğüm büyüklük başkanları olsun başbakanları olsun senatör ve milletvekilleri olsun bütünü de ayrıcasız şu ifadeyi kullandılar; 'Rusya-Ukrayna arasındaki arabuluculuğunuz gelişigüzel çeşitli takdirin üstündedir, müşterek taraftan, hububat koridorunun emek harcaması müşterek öbür yandan basma vakası lakin en önemlisi de 200 esirin takası'." sanarak konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki gökyüzü takasına baş döndürücü ehemmiyet verildiğini, bilhassa Rusya'nın, Rusya yanlısı anne ihtilaf partisi Yaşam İçin Muhalefet Platformu'nun önderi Viktor Medvedçuk'a baş döndürücü ehemmiyet verdiğini söyledi.
Erdoğan, "Belki siz de izlemişsinizdir, Medvedçuk'un kadını monitör ekranlarından bizlere çağrıda bulunmuştu, 'ne olabilmektedir Erdoğan kocamı kurtar'. Şimdi yaptığım herkes görüşmelerde Sayın Putin bana bunu her daim hatırlattı. Biz de elimizden mevrut gayreti göstererek, Sayın Zelenskiy ile de bu mevzuları görüşerek icap Medvedçuk gerekse bu öbür esirlerin takası vakası hamdolsun doyurmak müşterek biçimde sona erdi. Şu anda bundan ahir proses de var, bundan ahir süreci de bizim oldukça elleme yönetmemiz lazım." değerlendirmesini yaptı.
"Barış düşüncesince hala rüya var mı?" sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi:
"Yani ego nevmit değilim lakin hakeza de doğrudan çabucak müşterek mefhum alırız dersek o da hayalet olur. mesela şu anda 4 kıta kentte meydana getirilen plebisit olayı. Şimdi bu plebisit vakası neyi getiriyor, sıkıntıyı getiriyor. Yani keşki hakeza müşterek referanduma gidilmeseydi de eksiksiz bunları müşterek diplomatlık eliyle çözebilseydik yahut çözebilseydiler lakin maatteessüf bu olmadı. 2014'te de biliyorsunuz ki benzeşim müşterek boyut Kırım hakkında olmuştu. Mesela Kırım hakkında mevzuda da doyurmak olamadık şu demek olmaktadır ki ego o devir gene Sayın Putin'e 'Burada bizim soydaşlarımız var, şu demek olmaktadır ki Kırım'la ilgili kendisine bu attığınız aşama akla yatkın değil.' demiştim lakin mefhum alamadık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bugün icra ettiği telefon görüşmesinin sorulması üzerine, "Zelenskiy de bu 4 kıta semt hakkında desteklerimizi istiyor. Yani bu mevzuda Sayın Putin'le görüşerek Sayın Putin'i kandırma etmemizi istiyor. Şimdi ferda bakalım ihvan linkleri kuracaklar, inşallah Sayın Putin ile ferda bu mevzuları şu biçimde detaylı müşterek ele edinmeyi düşünüyorum." dedi.
Tahıl koridoru anlaşmasının hatırlatılması ve Rusya'dan basma tedarikine bağlı istifham üstünde Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunlar da gündemimizde. Şimdi biliyorsunuz ki şu anne genişliğinde hâlâ baş döndürücü Ukrayna çeşidinden mevrut hububat vardı. Bu tahılda da şu an 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz lakin basma vakasında hâlâ baş döndürücü ağırlıklı kendisine Rusya tarafı ehemmiyet bildirme ediyor. Onlarla da bu mevzuları görüşüp ordan da şayet basma konusunu çözebilirsek, bilhassa şu demek olmaktadır ki tarımda gübreye gereksinim duyan devletleri bu mevzuyla ilgili doyurmuş oluruz ve basma ile birlikte de oralara da müşterek artağanlık getirmiş oluruz sanarak düşünüyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in hububat mevzusundaki sözlerinin sorulması üzerine, şu biçimde bitmeme etti:
"Şimdi eksiksiz maslahat zati orası, şu demek olmaktadır ki kılıç şu anda bilhassa bu tahılı az ümranlı acayip gureba devletlere nite aktarırız, her daim bunun gayreti süresince olduk. Ne eyvah ki mevcudun diyebilirim ki yüzdelik 80'i hâlâ baş döndürücü varlıklı devletlere gitti. Şimdi varlıklı devletlere gidince bu da ağır anlamda Sayın Putin'i erinçsiz etti ve bu akıbet görüşmelerimizde icap Özbekistan'da gerekse ondan evveli Tahran görüşmemizde de bunlar gündeme geldi. Temenni ederim ki bundan ahir süreçte amacımız bulunan o, kimsesiz fukara, acayip gureba ve az ümranlı devletlere bunu göndermek, bunların ihracında doyurmak olalım, sonuca varalım. Çünkü burada dü nesne ehemmiyet bildirme ediyor, hububat ve gübre. Şimdi daha Rusya'dan kılıç bu ürünleri çekmiş değiliz. Bugüne genişliğinde hâlâ baş döndürücü Ukrayna tahılını aldık. Fakat demin anca zannediyorum ki hububat ve gübrede inşallah Rusya kanalı devreye girecektir."
"Rusya'nın bölümsel seferberlik sonucu caba düşünce vericidir"
Rusya-Ukrayna arasındaki muharebede çekirdeksel müşterek tehdidin olup olmadığına ve bu mevzuyla ilgili Putin ile görüşmesinde telkinde bulunup bulunmadığına değgin müşterek istifham üstünde Erdoğan, şu biçimde konuştu:
"Ben bunları farz buyurmak istemiyorum. Yani müşterek çekirdeksel harbe gitmenin bedeli, faturası müşterek felaket. Bunu on paralık bırak konuşmayı, düşünmemek gerekir. Bunları zati inşallah gündeme getirmeden diplomatlık eliyle bu işi çözmek, işin en yerinde bana layıkıyla adımı olacaktır. Biz de hâlâ baş döndürücü zati buradan aşama atalım diyoruz. Çünkü Ukrayna'nın nehiy altındaki birtakım bölgelerinde Rusya'ya katılma düşüncesince plebisit düzenlenmesi ve Rusya'nın bölümsel seferberlik sonucu caba düşünce vericidir. Yani bazıları eyitmek ki işin her daim bu yanından girdiler. Bu türden gelişmeler diplomatik sürecin canlandırılması çabalarını zora sokuyor ve istikrarsızlığın derinleşmesine de biçim açıyor. Ukrayna'nın bilhassa bu nehiy edilen bölgelerinde meydana getirilen bu plebisit vakası şayet buradan munzam sonucu çıkarsa ki buradan endişeliyim, çıkabilir, zira tanıdığım Sayın Putin müşterek şeyi kafasına koyduysa bunu o biçimde yapar, hakeza de müşterek boyut var. Onun düşüncesince yarınki görüşmemizi inşallah termin verilirse baş döndürücü müşterek tomar önemsiyorum. Temennim o ki bu işi inşallah şu geldiği noktada bırakıp diplomasiyi devreye sokmuş olalım."
Türkiye'ye F-16 harp uçağı satılması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye F-16 harp uçağı satılması mevzusundaki akıbet vaziyete bağlı istifham üstünde de şunları kaydetti:
"Bize verdikleri yalan ilkin Sayın Biden bu mevzuda Demokratlar kendisine şahıs düşüncesinin F-16'ları ve öbür eksiksiz parçalar, aksam, bunları vermekten yana bulunduğunu bizlere söyledi. Bu arada da gene bilhassa defans bakanım, muhatabı ile icra ettiği görüşmelerde bu istikamette yanıtlar alıyor, 'Yani kılıç vermekten yanayız, aha Cumhuriyetçilerden dayanak noktası alamıyoruz, onlar bu işe aha çirkin bakıyorlar' filan. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve gene müşterek başka senatör de vardı, onlarla ayrımlı görüşmelerim oldu. O görüşmelerimde de bana müspet yanıtlar verdiler. Dediler, 'Yani kılıç NATO'daki en ehemmiyetli ortağımız bulunan Türkiye'yi bu evrede bekâr bırakamayız, elimizden mevrut gayreti göstereceğiz'. Farklı müşterek dü kişiyle hâlâ gene görüşmelerim oldu. Onlar da Türkiye'ye dirlik büyüklenme içerisinde bulunan adı burada vermeyeyim, eş ve kişilerden bahsetti, 'Onlarla da görüşmeler yapacağız ve bu görüşmelerle indinde Türkiye'ye dirlik müşterek düşmanca davranış içerisinde olmanın akla yatkın olamayacağını zira Türkiye NATO'da bizim baş döndürücü müşterek tomar ehemmiyetli müşterek ortağımız zımnında bu problemi çözmemiz icap eder diyeceğiz' dediler. Biz de şu anda Sayın Biden'ın bizlere vermiş bulunduğu bu lafdan hareketle nitekim bunun neticesini bekliyoruz."
"İyimser müşterek bekleyiş içerisinde misiniz" sorusuna Erdoğan, "Evet." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti heyetinin, Türkiye'ye F-16 satılması üstünde ABD Kongresindeki temaslarının sorulması üzerine, "Beraberdik, onlar kaldılar ve şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da orada gene Senato ve Kongredeki birtakım üyelerle, Cumhuriyetçi ve Demokrat onlarla birtakım görüşmeleri yaptılar. Temennim odur ki inşallah NATO'nun da menfaatine bulunan hakeza müşterek teşebbüste NATO da bizi bekâr bırakmayacaktır ve o da mukteza adımları atacaktır sanarak düşünüyorum." biçiminde konuştu.
"Kimse bizim kelimesiz kalmamızı bekleyemez"
Türkiye'nin Suriye'ye müteveccih harekatının gündemde olup bulunmadığı ve Şam reijimi ile MİT'in görüşmelerinin sorulması üstünde Erdoğan, şunları kaydetti:
"Suriye'de yıldırı örgütü başkaları malı gösterdiği ve ulusal güvenliğimizi zılgıt etmeye bitmeme etmiş bulunduğu müddetçe bizim oradaki azimli mücadelemiz bitmeme edecektir. Biz ondan ödün veremeyiz, sahada bu doğrultuda mukteza emek harcamaları yapıyor gelişigüzel çeşitli tedbiri alıyoruz. Burada bizim düşüncesince esasi unsuru oluşturacak bulunan ulusal güvenliğimizdir. Yani ulusal güvenliğimizi zılgıt fail ne var ise nerede olursa olsun bu 4 benek olabilir, 5 benek kabil yahut hâlâ müşterek tomar olabilir, oralara dirlik hani o 'bir tün ansızın' dediğimiz madde odur. Gerekli adımı atarız ve yapmamız müstelzim de her neyse onu da yaparız. Çünkü bu uğraş ve çalışmalarımızı mukteza ve akıllıca gördüğümüz anda şümullü müşterek terörle uğraş harekatına dönüştürmekten katiyen kaçınmayız. Nitekim bugünkü Milli Güvenlik Kurulu matbuat metninde de bunlara bilhassa arazi verdik. Biz bunların doyurmak neticelerini gördük görüyoruz, kılıç esasında bölgedeki terörle uğraş gayretimizle yalnızca ulusal güvenliğimize müteveccih tehditleri kaldırılmış etmiyoruz, bölgenin huzurunu da burada gerçekleştirme ederiz ve terörle uğraş ihvan biliyorsunuz ki biricik cepheli imkânsız onun düşüncesince dirlik yan da buna ayrımsız biçimde müspet yaklaşımda bulunması geçişsiz ki mefhum alalım. ABD ve Rusya'nın 2019 Ekim ayında vardığımız mutabakatları uygulaması gerekiyor. Sınırdan 30 kilometre güneye... Burada müşterek de PKK/YPG yıldırı örgütü sınırımıza DOĞRU alanlarda bu mutabakatlara karşıt biçimde halen konuşlu, tatbikatlar yapıyor. Hatta üste Kamışlı ve etrafında bunlar yetişek alıyorlar. Şimdi bu gerçekler ortadayken, ABD eş yönetim güçleri ile birlikte bu adımları atarken, kılıç nite NATO'da birlikte olacağız. Bu vaziyete da kimesne bizim kelimesiz kalmamızı bekleyemez."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şam ile görüşmelere ilişkin, "Şam hakkında kendisine bizim duyu örgütümüz oralarla ilgili görüşmeleri yürütüyor ve hepimiz de duyu örgütümüzün almış bulunduğu sonuçlar üstünden biçim haritamızı belirliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Suriyeli mültecileri oradaki sakıncasız bölgelere takrir çalışmalarınız bitmeme ediyor mu?" sorusuna, Erdoğan, "Suriye'nin kuzeyinde amacımız ilkin etapta 100 bin, ikinci etapta bunları 250 bine çıkarmak. Buralarda briket evler yapıyoruz. Bu briket evlere Türkiye'deki sığınmacılar ağır ağır taşınmaya başladı. Bu briket evlerin altyapısı var. Artık çadırlar, yağmur, balçık yok. Altyapısıyla, gelişigüzel şeyiyle oldukça dobra briket evler yaptık." yanıtını verdi.
Briket evlerin 2+1 ve 1+1 biçiminde olduğunu, içerisinde banyo ve abdesthane bulunduğunu özetleyen Erdoğan, evlerin şems enerjisiyle ısındığını söyledi.
Suriyelilerin ülkelerine fahri ve güvenli, bunun indinde haysiyetli dönüşünü alıştırmak icap ettiğini vurgulayan Erdoğan, şu biçimde bitmeme etti:
"Biz CHP'nin yahut diğerlerinin dediği kabil 'Biz selamet gelmez bunları Suriye'ye süreceğiz' hakeza müşterek nesne diyemeyiz. Bizim ne medeniyetimizde ne kültürümüzde hakeza müşterek boyut bahis konusu değil. Onun düşüncesince de insancasına muamelemizi sürdüreceğiz. Biz Yunan'ın bakmış bulunduğu kabil de bakamayız, onların botları şişlemek şekli ile bunları Ege'de, Akdeniz'de nite gömdüklerini, nite onların boğulmasına mefruşat hazırladıklarını gördünüz, görüyoruz. Biz bu biçimde de bakamayız ve CHP'nin sayın başkanının yaklaşımıyla da yaklaşamayız. Onurlu müşterek biçimde kendileri 'Yerler hazır, bundan sonraları gidebiliriz, şahıs topraklarımıza hâllenmek istiyoruz.' dedikleri anda da menfaatlerini güçlükle burada tutmayız."
"Uluslararası bölgede Türkiye vicdanın sesi oluyor"
Erdoğan, "Briket evlerin yapımına yalnızca Türkiye mi mülk harcıyor? Uluslararası kanallardan bu evlerin yapımına kifayetli oranda mal sağlanıyor mu?" sorusu üzerine, briket evlerin finansörünün yalnızca Türkiye olduğunu, evleri çırçıplak maşer müesseselerinin gayretleriyle yaptıklarını söyledi.
Bir boşluk Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) "Destek vereceğiz" söylediğini aktaran Erdoğan, "Hatta Sayın Merkel ile bu mevzuları görüşmüştüm, o da tikel müşterek şeyden bahsetmişti. Hiçbir nesne gelmedi. Görüyorsunuz şu anda bunlar bizim yaptıklarımız ve Suriyeliler buralara bundan sonraları ağır ağır yerleşmeye de başladı. Şimdi bunların altyapısı da müşterek yandan bitiyor. Oyun grupları, evlatların oynayacakları alanlar, onlar da buralarda yapılmaktadır ve bizim bildiğiniz eksiksiz STK'larımız saf olsun buralarda şişman müşterek gayretle, coşkuyla, inançla bu yatırımları gerçekleştirdiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmada da bu mevzuya değindim. Biz âlemşümul kazı çağrımızı yinelemeye bitmeme edeceğiz. Böylelikle arsıulusal bölgede Türkiye vicdanın sesi oluyor." sanarak konuştu.
"BM Genel Kurulu'ndan da mefhum alacağımıza inanıyorum"
Erdoğan, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapmış olduğunuz konuşmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması çağrısı yaptınız. Buna değgin DOĞRU devirde müşterek ümit var mı?" sorusunu, "Biz denir ki Kıbrıs Türk halkının 1959-60 anlaşmalarıyla teslim edilen edinilmiş haklarını, şu demek olmaktadır ki hâkim eşitliğinin ve bedel arsıulusal statüsü tescil etsin. Bu adadaki dü devletin bedel statüde konuşma masasına oturması anlama gelir ve bunu başaracağız. Tabii bu eşitliği terazi rolü de ilkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne düşer. Eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hakkıyla adaletli davranırsa, bu süreci hızlandırırız. Çünkü ego Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan da mefhum alacağımıza inanıyorum." sanarak yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,5 senedir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden bu mevzuda nazar boncuğu cereyan görmediklerini, konseyin Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliğini, bedel arsıulusal statüsünü teslim buyurmak düşüncesince nazar boncuğu aşama atmadığını dile getirdi.
"Bunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yapamıyorsa o devir Birleşmiş Milletler üyeleri Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyarak Kıbrıs Türklerinin edinilmiş haklarını teslim edebilirler." diyen Erdoğan, bunun düşüncesince Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki hitabında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması düşüncesince arsıulusal topluma çağrıda bulunduğunu hatırlattı.
Erdoğan, "Bu müşterek ön hazırlık. Çağrımızın gerisinde kalacak herkes gurur ve kuruluşlarımızla arsıulusal camianın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıması düşüncesince çalışacağız. Uluslararası maşer bundan sonraları çözümün yöntemini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıyarak açmalıdır sanarak düşünüyorum." dedi.
New York'ta da görüştükleri muhataplarına bu politikayı gerekçeleriyle anlattıklarını dile getiren Erdoğan, çabalarının meyve vereceğine inandığını anlatım etti.
"Biz şu anda bu attığımız adımla müşterek kere yeni baştan müşterek gün yazıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TOKİ'nin 250 bin mesken projesinde akıbet boyut nedir? Bu projelerde temeller ve kuralar ne devir çekilecek? Taksitlerin çakılı olmaması üstünde tenkit var. Bununla ilgili kodifikasyon yapılabilir mi? Bu mesken hamlesiyle ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'Para almak düşüncesince yapıyorlar' dedi ve peşi esna da 'Garanti versinler, destekleyeceğiz' açıklamasını yaptı. Bu açıklamaları nite değerlendirirsiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun daireye gereksinimi mı var? Garanti istediğine layıkıyla eyitmek ki hakeza müşterek gereksinimi var herhalde. Şu anda hakeza müşterek gerekseme var ise TOKİ'ye başvurma eder, tükenmiş bulunan konutlardan da hakeza müşterek olanak ona tanınabilir. Buyursun. Biz 1 milyon 250 bin TOKİ kendisine mesken yaptık. Biz ilkin kere bu bölgeye girmiyoruz ki. Biz bu adımı atmış, kendimizi ispatlamışız. Burada kaç acayip gureba, kimsesiz fukara, asker, özürlü buralardan mesken aldılar. Hepsi de bu konutlarda ne genişliğinde bahtiyar bulunduğunu bizlere anlatım ediyor. 1-1,5 ay ilkin Esenler'de mesken dağıtımı yaptık ve orada gene müşterek eve gittim, çaylarını içtik, mutluluklarını gördük. 3+1 konut. Kemal Bey, bak DOĞRU ol. Siyaset dürüstlüktür. Böyle enine uzunlamasına aklına ne geliyorsa çarpmak değil. Biz şu anda bu attığımız adımla müşterek kere yeni baştan müşterek gün yazıyoruz.
Gençlerimizin başvurma sayısı 1 milyon 715 bin. Bak çoluk çocuk caba bu işi senden elleme kavramış vaziyette. 5 milyona dayalı müşterek başvurma var ve projelerimizde ilkin kazmayı inşallah 25 Ekim'de vuruyoruz. Bununla neyi beyan buyurmak istiyorum? Derdimiz Türkiye'nin ciharıyek yanında, nerelerde TOKİ kendisine mesken yapımına başlayacaksak, hepsine ayrımsız anda müşterek kere temelleri atalım, bu işi başlatalım istiyoruz. En çelimsiz sürede ad çekme tarihlerimizi de açıklayarak bu adımları atacağız. Tabii müşterek nesne hâlâ demin suni durumumuz var. O da şu, biliyorsunuz ki konut, çevre müşterek de gençlere müteveccih bulunan adım. Şimdi ego 'arsamı alır, evimi kendim yaparım' diyenlere müteveccih de bulunan rakamı kümelenme buyurmak şekli ile olasılık bunu 1 milyona, olasılık hâlâ fazlaya boşaltmak suretiyle, gene kuraya editör avlamak suretiyle, istiyoruz ki kılıç yurttaşlarımıza bu sayıyı artırarak, hakeza müşterek olanak tanıyalım. Rakam 5'i yakalayınca demin bizlere acemi müşterek aşama atmak, bu evrede acemi müşterek mefruşat alıştırmak düşüncesince hakeza müşterek adımı bakanımla da konuştuk, 'bunu yapalım' dedik."
Erdoğan, "Mevcut çevre düşüncesince açtığınız müşterek olanak var. Bu imkana istem var mı?" sorusunu, "Olmaz olabilmektedir mu? Ondan çevre bunları yapıyoruz zaten." biçiminde cevapladı.
"Arsayı düzlük şahıs evini mi yapacak?" sorusu üstünde Erdoğan, "Biz altyapıyı yapacağız, o da evini yapacak." dedi.
Vatandaşın, ufki mimariye akıllıca edinmek kaydıyla evini yapabileceğine ayraç fail Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu anda Çevre Şehircilik Bakanlığımız kadrosuyla eksiksiz buralarda muayeneleri yapıp, planlamayı yapacaklar. Bu planlamayı yaptıktan sonraları da 'hangi ilde ne genişliğinde arsa' kılıç sunma edeceğiz. Bunun adımını inşallah bu ad çekme çekiminden önceye yetiştireceğiz. Şu anda çalışmayı, geçmiş akşam ezanı Murat Bey'e buyruğu verdim, dedim 'Süratle bu emek harcamaları başlat ve en çelimsiz sürede da inşallah bunun duyurusunu yapalım', çevre ilişki yurttaşlarımız doğrudan buraya yönelsinler ve onlarda da ad çekme çekeceğiz malum, bu kuraya onları da editör tutalım ve bu kurayla neresi kime çıkarsa o da orada yerini alsın."
Erdoğan, plan kapsamındaki çevre sayısına ilişkin, "1 milyon arsa. Fazla kabil lakin az olmayacak." bilgisini verdi.
TOKİ'nin "İlk Evim İlk İş Yerim Projesi"ne vatandaşların derin alaka gösterdiğini, başvuruların 5 milyon sınırına yaklaştığını aktaran Erdoğan, ilkin ilkin başvurma sayısının bu genişliğinde olacağını öngöremediklerini söyledi.
Geçen hafta meydana getirilen kabin toplantısının peşi esna ikinci müşterek evreyi seçimlerden sonraları başlatabileceklerini açıkladığını hatırlatan Erdoğan, "Fakat demin koşullar bizi anca zorluyor ki on paralık Şayet olmazsa demin şu çevre lakin arsanın da elbette altyapısını yaparak bunları verelim. Bunu da vatandaşımız kendisi yapsın. Tabii demin kılıç 500 bin içtimai konuta müşterek kere çabucak başlayalım, müşterek yandan bu arsalara vatandaşımız altyapısı mamul kendisine gelsin girsin, o da şahıs konutunu yapsın. Böylece 1,5 milyon oluyor. Biz demin bu arsaların adedini artırırsak, ha arttırmayı düşünüyoruz. Az ilkin de söyledim 1 milyon 175 bin şişman konutu kılıç yaptık, diğeri değil. Daha ilkin de söyledik. Yani akçasal kendisine bizim müşterek sıkıntımız bulunmayan ve kılıç bunları yaparız." sanarak konuştu.
Kabine toplantılarından sonraları vatandaşlara müteveccih müjdelerin açıklandığının hatırlatılması üstünde Erdoğan, öğrencilerden çiftçilere, ücretli çalışanlardan işverenlere genişliğinde milletin eksiksiz kesimlerinin indinde olduklarını, bilhassa namüsait gelirli vatandaşlara müteveccih etraflı destekleri okunabilen sürdürdüklerini anlatım etti.
Yükseköğrenim yurtlarında artan öğrencilere maruz günce tagaddi yardımını 25 liradan 60 liraya çıkardıklarını aktaran Erdoğan, yüksek tahsil yurtlarının kapasitesini 850 bine yükselttiklerini kaydetti.
Öğrencilerin tagaddi yardımını maaş 750 liradan 1800 liraya yükselttiklerini tamlayan Erdoğan, "Öğrenim kredisi borçlarının art ödemelerinin yalnızca tahsil edilen anne mülk üstünden yapılmasını da ne yaptık, açıkladık. Böylece güven art ödemelerinde mecmu 26 bilyon liranın üstünde müşterek yükü gençlerimizin üstünden kaldırdık." ifadesini kullandı.
Çiftçilere, çarpıcılık faturalarını maaş ifa hesabına hasat derhal sonra ifa olanağı sağladıklarını, evveli dönemlere ilişik borçları düşüncesince de 5 yıla genişliğinde önel ile nazar boncuğu ürem işletilmeden art ifa olanağı getirdiklerinin müjdesini verdiklerini özetleyen Erdoğan, kaç zirai ürünün alıntı fiyatlarında müşterek evveli yıla layıkıyla ehemmiyetli oranlarda artma yaparak müşterek kere hâlâ üreticilerin indinde arazi aldıklarını söyledi.
Erdoğan, 2002'de içtimai gayeli masraflara bütçeden ayrılan eşme 1,6 bilyon liralık iken, 2022'de ek bütçeyle indinde bu rakamın 146 bilyon liraya ulaştığının bilgisini verdi.
"Bu asrın ismini koyuyorum, Türkiye yüzyılı olacak"
Dünyadaki menfi gelişmelere karşın Türkiye ekonomisinin büyümeye bitmeme ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Çok hâlâ açık, kupkuru söyleyeyim inşallah bu asrın ismini koyuyorum, Türkiye yüzyılı olacak. Dünyada koşullar ne getiriyor, ne götürüyor, Avrupa'da, Amerika'da boyut nedir, görüyorsunuz. Ama Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. Eğer bugün şu demek olmaktadır ki 2'den 4'e, 6'ya Türkiye büyümesini gösterdiyse aha bu müşterek gerçektir. Türkiye bunu yakaladı. İç ve aut ilginin katkısıyla yüzdelik 7,5 stabil ve çelimli müşterek repo kaydettik. Bu büyümede ihracatın desteklediği, donanımlı piyasasının yanı esna turizmdeki müspet gelişmelerin ulama sağlamış bulunduğu hizmetler sahası de sansasyonel oldu." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022'de toptan repo tahminleri evren genelinde aşağılık cepheli bulunmasına karşın üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı merkeze düzlük Türkiye ekonomisinin ise büyümeye bitmeme edeceğini vurguladı.
Erdoğan, "2022 senesinde büyümenin yüzdelik 5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyorum. Tabii bu müşterek averaj rakamdır, hâlâ iyisi olacak lakin hâlâ kötüsü olmayacak." dedi.
"Yılbaşından itibaren de neticelerini almaya başlayacağız"
Ekonomideki büyümenin vatandaşa ne devir yansıyacağına bağlı istifham üstünde Erdoğan, şu biçimde bitmeme etti:
"Ocaktan itibaren bunun emarelerini baş döndürücü şen göreceğiz. Bir kere enflasyondan ilkin şu anda faize bakıyorum. Şu an bakımından kılıç ürem oranını yüzdelik 12'ye indirdik. Buradan herkes yatırımcılara çağrımı gene yapıyorum, diyorum ki, 'Eğer yatırımcıysan, bak amme bankaları ilkin edinmek kıl payı şu anda ürem 12'ye indi. Bundan sonraları fevk çıkacak yok, hâlâ aşağılık inecek ve hâlâ aşağılık ağmak şekli ile de bu enflasyonu da ne yapacak, onu da baskılayarak aşağılık indirecek.' Bir yatırımcı neyi arar? Yapacağı yatırımda ceninisakıt ürem arar. Şimdi bizim kentet başlığımız var, yatırım, istihdam, üretim, akan masraf noktasında bilhassa oradaki büyümeyi istek ettiğimiz istikamete getirmek. Şimdi bu iptidai başlıkla müşterek kere gel, yatırımını yap ve ceninisakıt faizle krediyi müşterek numara derecede amme bankalarından al. Adımını at, hem istihdam sağla hem istihsal hem ihracatta sen de yerini al ve müşterek de ülkenin gelişmesine ulama sağla. İnşallah bu sene içerisinde beklemeden doğrudan yılbaşından itibaren de neticelerini almaya başlayacağız."
Asgari ücret
Asgari sevap tespitinin aralıkta yapılacağını, buna müteveccih çalışmaların ilgililer çeşidinden yürütüldüğünü anlatım fail Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aralıkta yeni baştan değerlendirmeleri yapmış olup acemi müşterek adımı da inşallah sene sonu bakımından atacağız ve bu mevzuda 2023'e girerken baş döndürücü hâlâ değişkin müşterek şekilde, baş döndürücü hâlâ çelimli müşterek biçimde gireceğiz. Hiç duraksama etmeden minimum tutarı yükseltirken artışın getirmiş bulunduğu iyon tamamını işverenin üstünde bırakmadık, üzerimize aldık. Böylelikle üretimi korumuş olduk. Devlet kendisine baş döndürücü ağır müşterek fedakarlıkta bulunarak minimum sevap indinde herkes ücretlerin minimum tutara kadarki kısmından vergileri yılbaşında kaldırdık. Bu kodifikasyon ile işçi-memur ayrımı olmadan herkes çalışanlara bağış istisnası kaynaklı arttırma müşterek selamet pozitif yanları sağladık. İşçilerimizin mangır şişkinliği ve sahn pahalılığı karşısında emekli vaziyette kalmasını engel edinmek bizim müşterek numara önceliğimiz olmaya bitmeme ediyor. Tabii bu müşterek boşluk artma idi. Bunu zati işçilerimiz de nitekim başkalık ettiler ve bundan çevre da bizlere her daim şükranlarını anlatım ettiler."
EYT mevzusuna da yer veren Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in bu mevzuda emek harcamaları yürüttüğünü belirterek, "Vedat Bey'in bölgesine girersem ona hayıf yaparım. Onu, kendisi açıklarsa bizim düşüncesince baş döndürücü hâlâ yerinde olabilmektedir lakin akıbet evresine emek harcamayı getirdiklerini biliyorum ve bizlere sunduklarında değerlendirmelerimizi başkaca yapacağız." sanarak konuştu.
"Doğal kavara sıkıntımız olmayacak"
Rusya-Ukrayna mücadelesi hasebiyle Avrupa'da yaşanmış bulunan saf kavara sıkıntısının Türkiye'de yaşanmayacağını anlatım fail Erdoğan, Avrupa devletlerinde bulunduğu kabil artırım çağırısında bulunup bulunmayacağına değgin soruya, "Yapmadım, yapmayacağım, yapmıyorum. Çünkü artırım gelişigüzel devir düşüncesince zati anca yahut hakeza faydalıdır. Zaten israftan kaçınalım." yanıtını verdi.
Erdoğan, gerekseme sahiplerine çarpıcılık ve saf gazda mukteza destekleri verdiklerini hatırlatarak, "Hele alelhusus demin Karadeniz saf gazı inşallah bu kışla birlikte devreye girerse o devir zati işimiz baş döndürücü da hazırlop olacak. Doğal gazın devreye duhul ihtimali sıradan elleme lakin bizim Rusya ile bu evrede şu anda rastgele müşterek sıkıntımız yok. Doğal gazımız Rusya'dan geliyor ve rastgele müşterek ihtilafımız yok. Bunun indinde fazlalık birtakım değerler bizlere katması noktasında da Sayın Putin ile görüşmelerim oldu, olmaktadır ve ondan da inşallah dobra gelişmeler olacak." sanarak konuştu.
"Doğal gazda olsun, çekirdeksel enerjide olsun dayanışmamızı bitmeme ettireceğiz"
Türkiye'nin Rusya ile Mersin'de yapımına bitmeme etmiş bulunduğu Akkuyu Nükleer Enerji Santralinin müşterek numara çelim birimi türbininin 2023'te çalışkan bir vaziyete geleceğini, ahir evrede 3 türbinin hâlâ devreye gireceğini özetleyen Erdoğan, bu sürecin 2028'de tamamlanacağını kaydetti.
Nükleer erke üstünde acemi adımlar çarpmak istediklerini tamlayan Erdoğan, "Biz bu aralık esna de Sinop'ta müşterek çekirdeksel erke santralinin adımını atacağız. Bununla ilgili de gene Putin ile benim şu biçimde etraflı birtakım görüşmelerim he ve bu görüşmeleri de bitmeme ettiriyoruz. Çünkü yenilenebilir enerjide bilhassa çekirdeksel erke santrallerinin baş döndürücü şişman fonksiyonu var. Hem fiyatlar bakımından hem bulaşık erke değil. Temiz enerjiyi bilhassa çecik kazandırma noktasında baş döndürücü şişman önemi haiz. Bunun çalışmalarını en akıbet Soçi görüşmemizde de Sayın Putin ile detaylı yaptık ve bu mevzuyla ilgili kendisine da kılıç saf gazda olsun, çekirdeksel enerjide olsun dayanışmamızı bitmeme ettireceğiz." değerlendirmesini yaptı.
"Sinop'taki nükleere erke santrali düşüncesince gün belirlenip belirlenmediği" sorusuna Erdoğan, "Onu da 'Görüşelim' dediler, 'Tamam' dedik. Bu mevzuda da Enerji Bakanımızla muhatabı süreci bitmeme ettiriyor." karşılığını verdi.
Doğu Akdeniz
Türkiye'nin saf kavara kontrol çalışmalarına bitmeme ettiğine dikkati çekici Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çalışıyoruz hamdolsun, bugün dünyada izlemsel devletlerde var, aha görüyorsunuz şu an 4 tetebbu gemimiz var. Nereden nereye geldik? İki kıta sismik araştırı var. Şimdi bu gemiler müşterek yandan sismik araştırmayı yapacak, müşterek yandan da tetebbu meydana getirecek lakin Karadeniz'de lakin Doğu Akdeniz'de. Gemiler, 12 bin 500 metreye genişliğinde tetebbu yapabilme yeteneğine sahip. İnşallah bu yetenekleri berekete dönüşür, buralardan arazi yağı çıkartırız. Buralardan saf kavara çıkartırız. Beklentimiz müşterek numara derecede şu anda elbette elhak saf kavara lakin arazi yağı de gelse bizim düşüncesince eyvallah saf kavara da gelse bizim düşüncesince eyvallah. Şu anda elbette ağırlıklı kendisine eksiksiz yatırımlar, adımlar saf gazda. Artık gelişigüzel evde saf kavara adeta her insanın talebi oldu. Nereye gitsek şayet evinde saf kavara yoksa, 'Başkanım ne olabilmektedir bizim saf kavara da gelsin.' Herkes bunu istiyor."
"Doğu Akdeniz'de müşterek beşaret bekliyor muyuz?" sorusunu Erdoğan, "Şu anda Karadeniz'deki bu çalışmaların peşi esna gemilerimiz oralarda da tetebbu çalışmalarına inşallah bitmeme edecekler." niteleyerek yanıtladı.
ABD'nin aralarında arazi almış bulunduğu birtakım devletler ürem artırımına giderken Türkiye'nin ürem oranını düşürmesine bağlı değerlendirmesi sorulan Erdoğan, "Amerika'nın ürem artırımı dediğiniz ne genişliğinde müşterek oran? Dikkat ederseniz anca ağır müşterek kemiyet yok. Küçük müşterek oran. Diyelim ki Amerika'da ürem artırımı olasılık şu anda akıbet sonuncu boyut yüzdelik 6 olabilir. Son sayıları bilemiyorum. Avrupa'ya geliyorsunuz oralarda da gene hakeza yüzdelik 4, 5, 6. Çift haneli rakamda değiller. Şimdi kılıç aha akıbet şu demek olmaktadır ki Para Piyasası Kurulu yüzdelik 12'ye indirdi. Temennim odur ki bundan ahir toplantısında bunu az buçuk hâlâ tahrip kılmak şekli ile kılıç sene sonuna genişliğinde faizimizi biricik haneli rakama indirmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Türk lirasının ne devir bedel kazanmaya başlayacağına değgin istifham üstünde Erdoğan, altı sıfırın atılmasıyla Türk lirasına bedel kazandırdıklarını belirtti.
Erdoğan, "Şu anda da kılıç ağır ağır paramıza bedel kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız. Neyle? Faizi tahrip kılmak suretiyle. Buradan neyi kazanacağız? Buradan kazanacağınız nesne şu, müşterek benim yatırımcım diyecek ki 'Ben bu ceninisakıt faizle envestisman yaparım. Niye? Ben şu anda bu envestisman düşüncesince şu genişliğinde ürem ödeyeceğim. Yani şu genişliğinde krediye, şu genişliğinde faiz. Bu benim yararıma, ego bu yatırımı yapayım' diyecek. Çünkü kazanacağıyla müşterek kere o faizi ödemesi beklenir bir vaziyete gelecek. Ama bu efdal ürem bulunduğu zaman, yüzdelik 30-40'lar bulunduğu devir o yatırımcı nereye çalışıyor? O mal sektörüne çalışıyor. Soygun orada. Biz o soygunu demin ne yapıyoruz? Önlüyoruz. Yani bu ülkede soygunculara değil, kılıç yatırımcılara müşterek olanak verelim, müşterek olanak açalım." sanarak konuştu.
"(Türkiye'nin yüzyılı) seçimlere girerken mottomuz olacak"
Bankaların gelişigüzel sene faizden kazandıkları paralarla övündüklerine ayraç fail Erdoğan, konuşmasına şu biçimde bitmeme etti:
"Ben amme bankalarına onu söylüyorum, 'Arkadaşlar kılıç sizden bu ülkeye ne genişliğinde yatırımcıyı tahkim ettiniz, onlara güven sağladınız ve onların yapmış bulunduğu yatırımlarla iklim nereden nereye gidiyor sizden bunu bekliyorum.' Çünkü bura anca önemli, anca ehemmiyetli ki bu modelin adı, her daim söylüyorum, Türkiye hattıhareket modeli. Türkiye hattıhareket modelini, bilhassa de 'Türkiye'nin yüzyılı' dediğimiz bu adımda inşallah, bu seçimlere girerken bizim mottomuz da o olacak, Türkiye'nin yüzyılı... Tabii finansmanı amelî koşullarda ve okunabilen müşterek halde yatırımcıyı heveslendirme edeceğiz ve o da elbette atılmış bu adımları inşallah bu kapsamda istimara şekli ile oralardan doğacak imkanlarla inşallah Türkiye sıçramasını gerçekleştirmiş olacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkez Bankası (MB) ürem oranlarıyla bankaların verdiği ürem oranları meydanda müşterek başkalık var biçiminde eleştiriler yöneltiliyor, ne diyorsunuz bunlara?" sorusuna, şu cevabı verdi:
"Bazı mahfiller, bilhassa Merkez Bankamızın üstünde spekülasyonlar oluşturmaya himmet ediyorlar. Çünkü Merkez Bankası çöktüğü zaman, Merkez Bankası yıprandığı devir ki kaybedecek? Türkiye'nin mal sahası kaybedecek. Ve şu anda elbette bizim Merkez Bankamızın döviz rezervi onların beklediği yerlerde değil hamdolsun elleme müşterek konumdayız. Şimdi bu döviz rezervini bizim hâlâ da koruyarak, hâlâ da güçlendirerek, hâlâ da kümelenme buyurmak şekli ile Merkez Bankası da ayrımsız sürede amme bankalarını ve benzerleri noktayı geldiği devir akçalanmış edebilecek. Yeri doğacak Merkez Bankası gerekince BOTAŞ'ın sıkıntılarına çıkar biçim olacak. Bütün bunlar birbiriyle irtibatlı konular. Şu anda Merkez Bankasının enerjisini bilhassa kaybetmesini bekleyenler kusura bakmasınlar onlar avucunu yalamaya bitmeme edecekler."
Başbakanlığı zamanında MB'nin dolar rezervini 135 bilyon dolara genişliğinde çıkardıklarını anımsatan Erdoğan, "Şimdi maşer kesimlerimizle, eksiksiz sektörlerimizle her daim birlikte kazanalım diyoruz. Ülkemiz kazansın, vatandaşımız kazansın ve bankalarımız da mevzuya buradan baksın istiyoruz." dedi.
"TOGG'un fiyatının korkutucu olacağına olasılık vermiyorum"
Erdoğan, TOGG'un ne devir yollarda görüleceği ve satı fiyatının ne olacağına değgin soruya "Öyle korkutucu müşterek bedel ortaya çıkacağına olasılık vermiyorum. Hedefimiz, inşallah 29 Ekim'e TOGG'u yetiştirelim istiyoruz." sanarak konuştu.
TOGG'un baş döndürücü fariğ ve şen müşterek anahtar bulunduğunu tamlayan Erdoğan, "Hız yaptınız mı?" sorusuna, "Tabii. Zaten Gürcan Bey 'Başkanım ne genişliğinde basacaksan bas' diyor. Dedim 'Başıma iş mi açacaksın?' Bu otomobilin niteliği orada zaten. Şimdi buradan ego şayet kilometreyi filan açıklarsam tenkit alabilirim. Bunu açıklamayayım. Potansiyeli süper." biçiminde karşılık verdi.
"Borsadaki çabukluk en edepli ayrıntısına genişliğinde incelenecek"
Borsadaki hareketliliğe bağlı müşterek tetkik yapılıp yapılmayacağına bağlı istifham üstünde Erdoğan, borsada baş döndürücü kazananın indinde az da olsa kaybedenin de bulunduğunu söyledi.
Türk borsasının bu sene sabah akşam kazandıran müşterek borsa bulunduğunu özetleyen Erdoğan, "Ama akıbet zamanlarda birtakım kurgusal hareketlere girenler yardımıyla borsada az buçuk başağrısı yaşamadık değil. Ama kılıç borsamızdan hakkıyla mutluyuz. Hazine ve Maliye Bakanımız Nurettin Bey, mukteza hazırlıkları şu anda tamamlıyor, tetkik ve denetimlerini de yürütüyorlar. Konu, en edepli ayrıntısına genişliğinde incelenecek ve en çelimsiz müddet süresince de inşallah bunu kamuoyuyla paylaşacağız." sanarak konuştu.
"Seçim beyannamemiz üstündeki icraat bitmeme ediyor"
Seçim sürecine girilip girilmediği ve AK Parti'nin 28 Ekim'de açıklayacağı seçme beyannamesinde ne başlıkların öne çıkacağına bağlı soruya Erdoğan, "Şu anda seçme beyannamemiz üstündeki icraat bitmeme ediyor. Bu çalışmalarla indinde elbette kılıç yola çıkarken bildiğiniz kabil Türkiye'yi 4 iç kulak üstünde yükselteceğiz demiştik. Bu da eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Daha sonraları kılıç bu 4 başlığa neyi arttırma ettik? Ulaşımı, enerjiyi, tarımı, aut politikayı arttırma ettik. Tabii hepsinden ileride demokrasiyi hakkıyla herkes insanımızın ferah ferah yaşayabileceği, algılayabileceği müşterek pozisyona yükseltmeyi, kazı ve özgürlüklerle birlikte bunu nite işleyeceğiz, nite bunu yaşayacağız bunları anlattık ve demin de gene bunlar üstündeki çalışmalarımızı arkadaşlarımız kurduğumuz ekiplerle bütünü ayrımlı çalışıyor." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasına şu biçimde bitmeme etti:
"Bugün hatırlarsanız Ankara'nın en şişman demeyeyim lakin bedel kendisine ikinci şişman hastanesi Etlik kent Hastanesi'nin açılışını yaptık. Bu hastanenin 4 bin 50 odası ve 4 bin 50 yatağı var. Diğer yan da aynıydı. Şu anda eksiksiz hekim kadrolarını ve benzerleri onları da yerleştirdik lakin hepsinden mavera burada demin bu hastanede en fevk düzeyde, en istikbal tomografi, MR, ultrasonografi ve herkes bunların indinde kemoterapi, ışın tedavisi bunlar da ayrımsız biçimde bu hastanemizde şu anda kurgu edildi, yerlerini aldılar. Bütün bunlarla birlikte söz gelişi demin bu Etlik'teki yerde elbette onkoloji servisiyle hakkıyla Türkiye'de kural dışı müşterek şifahane oldu. Ben bugün müteahhit kuruluşa da 'Bütün bunların bütünü oldukça iyi, dobra lakin ego senden demin senin düşüncesince şişman ağırlık getirmeyecek müşterek nesne istiyorum, o da şu, etrafındaki ağaçlandırmayı ve yeşili de müşterek an ilkin bitir. Ne genişliğinde devir istiyorsun' dedim. 'Bana 2 ay izin edersen, tamamlayacağım' dedi. Şimdi 2 ayda inşallah çevredeki yeşili de halledeceğinin sözünü aldık."
Etlik kent Hastanesi'nin, Bilkent'teki Ankara kent Hastanesi ile göz ve döşek kapasitesi bakımından ayrımsız bulunduğunu anlatım fail Erdoğan, sonunda Ankara'da dü şişman hastanenin bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, İstanbul'da da Çam ve Sakura'nın yanı esna Kartal, Göztepe, Yeşilköy ve Sancaktepe'de kent hastanelerinin bulunduğunu anımsatarak, 15-16 milyon nüfusa erbap kente müşterek kent hastanesi hâlâ düz yazı ika durumunun olabileceğini anlatım etti.
Yeşilköy ve Sancaktepe'deki kent hastanelerine cankurtaran uçakla marazlı getirilebildiğini kaydeden Erdoğan, "Uçaktan inip hastaneye intikal 5 dakika. Böyle müşterek boyut var. Bunlar elbette çağcıl dünyanın acemi gıcır hallettiği şeyler lakin kılıç şu anda çağcıl dünyayla afiyet turizminde ve sağlıkta yarışır vaziyete geldik. Bu bizi başkaca bahtiyar ediyor." dedi.
"İlk oyum AK Parti'ye" buluşmaları hatırlatılarak, gençlerin AK Parti'ye ilgisine bağlı istifham üstünde Erdoğan, "Gayet iyi. Çünkü gencim, kıray kendisine bu işe başladım. 40 sene siyasetin içerisinde çaylaklık kollarından başlayarak geldim. Bunun düşüncesince de her daim kıray kaldım. Şu anda gene gençlerle gittiğim kentlerde gerçekli çağ şişman açım yapıyorsam, mitingimi yapıyorsam ondan sonraları da gençlerle müşterek araya gelmiş şekilde onlarla sorulu yanıtlı izlence yapıyoruz. Tabii boşluk esna bu çalgılı çağanaklı türkülü de oluyor." dedi.
"Gençliğim derken onu hakeza hissediyor musunuz? Yani Z kuşağı az buçuk hâlâ hakeza değişik, şu demek olmaktadır ki Z kuşağını da hakeza hissediyor musunuz?" sorusu üstünde Erdoğan, "Z değil Teknofest." yanıtını verdi.
Erdoğan, şu biçimde bitmeme etti:
"Dikkat ederseniz o akşam ezanı orada Orhan Bey'in türküsüyle ne yaptık? İşi bitirdik. Aynısını Samsun'da yaptık. Samsunlu bulunduğu düşüncesince dedik ki Samsun'dan oraya müşterek esenleme gönderelim dedik. Tabii âlem coştu, gençlerin bütünü şişman müşterek heyecan içine girdi. Aynı nesne Sakarya'da anca he ve Türkiye'nin ayrımlı yerlerinde bu heyecanı, ayrımsız coşkuyu gençlerle birlikte yaşıyoruz, yaşatacağız."
"Dayanışma içerisinde bu işi başaracağız"
"AK Parti'nin 2023 ekibi nite olacak, nite müşterek ayrım göreceğiz?" sorusunu da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Futbol takımlarında caba mülk aktarımı mevsiminde hakeza A'dan Z'ye bütünü değişmez, şu demek olmaktadır ki dâhilen müşterek dü kıta değiştirirsin, DOĞRU eyvallah lakin A'dan Z'ye değişmez. Mevcut omurgayı korursun, takviyelerin nereye gerekiyorsa oraya da takviyeleri alırsın. Şimdi AK Parti'nin içerisinde de nerelerde aksamalarımız var ise bu aksamaların bulunduğu bölümleri inşallah elbette ki değişikliğe editör tutarak, bu vilayetler bazında olur, yönetimdeki çatı içerisinde olabilmektedir ve bunlarla indinde de bu değişimleri yaparak baş döndürücü hâlâ çelimli müşterek kadroyla inşallah acemi seçime davranmak gerekir. Burada elbette Cumhur İttifakı kendisine da başkaca müşterek durumumuz yalan konusu. Cumhur İttifakı'nın yapısı da burada bizi ağır anlamda ilgilendiriyor. Dayanışma içerisinde bu işi başaracağız."
Seçime genişliğinde kabinede müşterek ayrım olup olmayacağı yönündeki istifham üstünde de Erdoğan, "Şurada 8 ay kaldı, 8 ay süresince bu çeşit müşterek şeyi gerçekleştirmek müşterek kere şu demek olmaktadır ki işletmecilik açısından da idarecilik açısından da mıhlı müşterek nesne olmasa gerek. Bu futbola dört dörtlük bedel gelir. Niye? Baktın eş sakatlandı ne yapacaksın? Olabilir şu demek olmaktadır ki on paralık besbelli olmaz. Ama görülmedik müşterek boyut olursa elbette hakeza müşterek aşama da atılabilir lakin müşterek nesne bizim düşüncesince baş döndürücü önemli, kimliğimizden, değerlerimizden ivaz vermeden değişime bariz müşterek partiyiz. Kadro yeniliklerini müşterek sembol yarışında sembol değiştirmek ve tazelenme kendisine gördüğümü de hâlâ ilkin anlatım etmişimdir. Aynı şeyi gene anlatım ediyorum." sanarak konuştu.
"Davaya kırgınlık, burukluk olmaz"
AK Parti'ye küs yahut partiden mukassem adlara müşterek çağrısı olup bulunmadığı yönündeki istifham üstünde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Benim demin helalleşme noktasında, hakeza müşterek başağrısı var ise elbette ki anbean gelişigüzel devir helalleşmeye açığım. Ama küs ve benzerleri bulunan arkadaşlarımıza da zati kapımızı ayırmak şekli ile onları partimizin kadroları içerisinde değerlendiriyoruz. Değerlendirmeye de bitmeme edeceğiz. Çünkü altını çizerek müşterek nesne söyleyeyim, AK Parti milletin kurduğu müşterek partidir. AK Parti müşterek sorun partisidir. Dava içerisinde insanlara kırgınlık, burukluk kabil fakat davaya kırgınlık, burukluk olmaz. Hani Neşet Baba ne diyor, 'aşkınan koşan yorulmaz.' Biz de şu anda anca koşuyoruz."
Muhalefetin siyasa dili ve cumhur reisi adayı
Muhalefetin siyasa dili ve 6'lı masanın şahıs arasındaki tartışmalara müteveccih suali da yanıtlayan Erdoğan, "Ben o mevzuya girmeyi şahsım düşüncesince akla yatkın bulmuyorum. O onların şahıs içerisindeki müşterek sorunudur. Ben o masadan ne çıkar, ne çıkmaz. Onlar bizi dayanıklı ilgilendirmiyor. Biz şu anda millete görev uğrunda ne yaparız, bunun çalışmasını yapıyoruz." dedi.
"Hiç nikbet etmiyor musunuz?" sorusu üstünde de Erdoğan, "Onu zati televizyonlarda sizlerden dinliyoruz. hususi kendisine sebep strateji edeyim? Yani pörsümemiş müşterek kafayı sebep yorayım. Bunlar yalnızca bizi yorar, başka müşterek işe yaramaz. Onun düşüncesince de şu anda kim, ki düşüncesince ne dedi, ne diyor on paralık bizi ilgilendirmiyor." yanıtını verdi.
"Rakibinizin on paralık mi önemi bulunmayan sizin açınızdan?" denmesi üstünde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hayır hayır. Hiç hakeza müşterek düşüncemiz yok. Arkadaşlarımızla da her daim bu mevzuda anlaşma halindeyiz, yalnızca işimize bakacağız. Sadece şu anda siyasa belgemizi en dobra biçimde hazırlayıp, siyasa programıyla birlikte inşallah oldukça dobra müşterek programla milletimizin karşısına çıkacağız." ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanı seçiminde kimle rekabet etmek istersiniz?"
"Cumhurbaşkanı seçiminde kimle rekabet etmek istersiniz?" sorusu üstünde de Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz onların adayının ki olup olmayacağıyla emin olun parça genişliğinde ilgilenmiyoruz. Bu bizim derdimiz, meselemiz değil. Biz şu anda en mefkûre biçimde bu seçime nite hazırlanırız onun gayreti içerisindeyiz ve şu an bakımından kurduğumuz takımlar de bunun çalışmalarını yapıyor. Bütün bu emek harcamaları da yaparken müşterek evveli seçimde bizim bu noktadaki siyasa belgemiz neydi, güncel siyasa belgemiz ne olacak? Arkadaşlar bu emek harcamayı yapacaklar. Ondan sonraları da indinde kendileriyle oturacağız, konuşacağız.
Çünkü, Tayyip Erdoğan'ı benim ülkem tanıyor, milletim tanıyor. Kolay değil, 20 sene bu ülkede başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, hâlâ ilkin şehremaneti başkanlığı yapmış müşterek insanoğlu kendisine ego milletimin müşterek kere tanımadığı, bilmediği müşterek insanoğlu değilim. 'En şen kime oy verecek sanarak sorarsanız?' Benim milletim en şen oyunu Tayyip Erdoğan'a verir. Niye? Tanıyor, eserleriyle ortada. Ne icra ettiği meydanda lakin diğerlerinin ne yaptığı, ne yapacağı, hakeza müşterek eserleri filan var mı? Yok. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan milletine ecnebi müşterek insanoğlu değil. O bakımdan en şen oyu benim milletim Tayyip Erdoğan'a verecektir. Çünkü bitirdikleri ortada. Ziya Paşa'nın 'Eşek ölür kalır semeri, insanoğlu ölür kalır eseri' ifadesi ortada. Buna layıkıyla de yolumuza bitmeme edeceğiz."
"Böyle müşterek düşünce taşımıyorum"
"2023 Cumhurbaşkanı Seçimleri düşüncesince müşterek endişeniz var mı?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, "Böyle müşterek düşünce taşımıyorum. Cumhur İttifakı kendisine Devlet Bey zati bu mevzuyla ilgili o da açıklamasını en ilkin yaptı. Parti teşkilatımın hakeza müşterek endişesi yok. Onlar da zati eksiksiz gayretleriyle bitmeme ediyor. Bizler de çalışıyoruz. Sakarya'daydık. Şimdi önümüzde inşallah Güneydoğu, Doğu bu vilayetler var. Ondan sonra, Samsun, Denizli, eksiksiz buraları da dolaşacağız. Gidilmedik arazi inşallah bırakmayacağız." dedi.
Seçimlerde "Türkiye'nin yüzyılı" söyleminin müşterek motto olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu intihabat de zamanı mi olacak?" sorusu üstünde de "Tarihi tabii. 'Türkiye yüzyılı' derken, bu elbette baş döndürücü iddialı müşterek ifade. 'Türkiye yüzyılı' ifadesiyle de zamanı müşterek seçime giriyoruz. Biliyorsunuz gelişigüzel seçimde müşterek likidasyon olabilmektedir mu? Olur. Bu seçimde de bazıları likidasyon olacak. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılı 2023." değerlendirmesinde bulundu.
