Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'ne dahil bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ehemmiyetli açıklamalarda bulundu. Akademideki eğitimlerini başarıyla bütünler 763 zabit ve 2 bin 937 astsubayı kutlama kartı fail Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluş zamanı 2016 bulunan ve bugüne Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademimizden 33'ü arsıulusal mektepli peyda etmek az daha yekûn 23 bin 546 evladımızı izinli ettik. Bugün izin luğu canlı rastgele öğrencimiz, harfiyen selefleri kabilinden Türkiye'nin en flaş edep bilimi bilimi kurumlarından birinde edep bilimi bilimi aldılar. Bu yapı altında bulundukları müddet süresince evlatlarımız, mesleksel becerileri indinde akademik, içtimai ve aydın taraflarını de geliştirdiler. Pratik ve kuramsal anlamda koyu bir eğitimi alınlarının akıyla bitirerek üstlenecekleri vazifeye müheyya duruma geldiler. Yeni mezunlarımız Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarımızın değişik kademelerinde fariza alarak faziletkâr vecibe şuuru süresince milletimize aşkla bakım ettiler, bundan sonraları da bakım edeceklerdir” niteleyerek konuştu.
“Bu biçimde dipdiri, imanıyla, itikadıyla bir gömlek yetişecek"
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi erinç mütekellim Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin üstlendiğiniz sorumluluğu, şerait ne olursa olsun gerçekten hesabına getireceğine içten inanıyorum. Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarımızın gelecekteki komutanlarını yetiştiren bu akademide, bilhassa tahsil edilen eğitimi sonuç aşama önemsiyorum. Buradaki gençlerimizin en kalifiye biçimde yetişmesini milletimizin huzuru yanında, vatanımızın bekası açısından da dirimsel ehemmiyette görüyorum. Öyle ki, şu gördüğünüz akademinin rastgele yönden, fiziksel mekan kendisine inanıyorum ki, herhalde dünyada baş döndürücü bir tomar nadide ülkede, ihtimal benzeşim vardır. Burası bambaşka, bu fiziksel mekana eş olan, hakeza bir yüksekokul namevcut ve buradan da eserleri görüyorsunuz. Bu biçimde dipdiri, imanıyla, itikadıyla bir gömlek yetişecek. Komutanlar ordusu yetişecek. Onlar da ne Gabar'da, ne Cudi'de ne Tendürek'te, ne Bestler Deresi'nde bugüne genişliğinde ne yıldırıcı bırakmadıysalar bundan sonraları da bırakmayacaklar” dedi.
Güvenlik güçlerinin önemine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yangın mı var, jandarmamız, polisiyle, asayiş korucularıyla bütünü oradalar. Sel felaketi mi var, oradalar. Helikopterlere o çatıların üzerinden, o kıygın vaziyette bulunan sıkıntı zedeleri ne kurtardıklarını, siz altın herhalde monitör ekranlarında izlediniz. İşte onlar bizim polisimizdi, jandarmamızdı ve bütünü rastgele muhtelif fedakarlığı ortaya koydular. Fedai dirilik ettiler ve gözü buğulu anneleri, babaları kurtardılar” ifadelerini kullandı.
“Komşularının yanı esna baş döndürücü açık bir bölgede ortaya çıkan krizlerin negatif yansımalarını en bir tomar hisseden diyar Türkiye'dir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu biçimde bitmeme etti:
“Her güneş tanık olduğumuz olaylar bizlere şu doğruyu hatırlatmaktadır, Türkiye, 3 kıtanın kesişme noktasında toprak alan, mühim önemi görülmedik faziletkâr bir coğrafi pozisyona sahiptir. Asya'dan Afrika'ya, Kafkasya'dan Avrupa'ya uzanan açık bir bölgede, yaşanmış bulunan fenomen bizi direkt etkilemektedir. Afganistan'da 40 senedir bitmeme fail iç karışıklıkların, Libya'daki ardı ardı kesilmeyen ahi kavgasının, Yemen'de çözüme kavuşturulamayan çatışmaların, Suriye'de 11 senedir bitmeme fail kıygı ve saldırıların, Balkanlar'da baştan alevlenmeye süregelen gerilimlerin, Afrika'da rastgele sene beniz binlerce cana dünyalık bulunan kıtlık ve fakirliğin, Kafkasya'da körüklenmeye çalışılmış bulunan kundak girişimlerinin, velhasıl komşularının yanı esna baş döndürücü açık bir bölgede ortaya çıkan krizlerin negatif yansımalarını en bir tomar hisseden ülke, on paralık şüphesiz, şu ülkemiz, yurdumuz Türkiye'dir.”
“Komşularımıza biberli düşmüşse, kapılarımızı, pencerelerimizi kapatıp ‘bana ne' diyemeyiz”
Türkiye'nin etrafında yaşananlara kelimesiz kalamayacağı mesajını sağlayan Erdoğan, “Birileri ne derse desin, coğrafi konumu, kültürel ve beşeri bağları itibariyle, ülkemizin buralara sırtını kan dolaşımı lüksü yoktur. Komşularımıza biberli düşmüşse, kapılarımızı, pencerelerimizi kapatıp ‘bana ne' diyemeyiz. Yüzyıllar süresince cihana kazı dağıtmış bir ecdadın torunları olarak, ‘bize ne Kudüs'ten, bizlere ne Filistin'den, bizlere ne Suriye'den, Irak'tan, Yemen'den, Türkistan'dan' diyemeyiz. Hele hele, batılılar kabilinden ‘bana ne başkalarının acısından, menfez yaşından' on paralık diyemeyiz. Çünkü biz, tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle ün salmış, iri bir devletiz. Biz, vicdanıyla, merhametiyle seçkinleşme etmiş iri bir milletin evlatlarıyız” dedi.
“Mazlum ve mağdura koyun açmak, bizim vicdani görevimizdir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Ne diyor şair, ‘bir vakitler tığ de millet. Hem ne milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, tabiiyet nedir, öğretmişiz'. Zorluklara aldırmadan, gereği her neyse onu yapmak, onu hesabına getirmek, mazlum ve mağdura koyun açmak, bizim vicdani görevimizdir. Dahası dili, kültürü, kökeni, meşrebi ne olursa olsun, bu bölgenin ahali halkları, birbirlerinin kardeşleridir, birbirlerinin akrabalarıdır. Birinin yaşamış bulunduğu acıya ötekinin aldırmaz kalması, rastgele şeyden önceki bu kadim, vahdaniyet ve sıhriyet hukukuna aykırıdır. Bizim Filistin'le, Suriye'yle, Irak'la, öbür dost, ahi halklarla ilişkimizi eleştirenler, Türkiye'nin hemen coğrafi konumundan değil, bire bir sürede ahacık bu zamanı ve beşeri derinliğinden de habersiz bulunan gafillerdir.”
“Elbette güneş gelecek, gün bunları yargılayacak ve hükmünü verecektir”
Türkiye'nin aut politikasını eleştirenler erinç mütekellim Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet birisi, parça genişliğinde zamanı bilgisi olup da hala ‘Türkiye'nin Suriye'de ne işi var' diyorsa, tehlikesiz olun ülkemizin kötülüğünü istiyordur. Haritayı önüne koyup da hala, ‘Irak'la nite yakından ilgileniyoruz' niteleyerek soran kimesne varsa, Türkiye'nin fenalığını düşünüyordur. Yunanistan'a meydana getirilen askeri yığınağı görmüş bulunduğu halde, hala defans sanayii atılımlarımızı eleştiren varsa, mühim ön görüsünü yitirmiş demektir. Başkaları 10 bin kilometre öteden gelip, Suriye'ye, Irak'a, Libya'ya dahil olurken neva çıkarmayanların, Türkiye'nin uç ötesi harekatlarını erek alması şayet husumetten kaynaklanmıyorsa, basiretsizliğin işaretidir. Kardeşlerim, 10 bin kilometre öteden, ülkeme ve ülkemde teröristlere tırlarla, şayet cephane getiriyorsa, şayet buraya halis muhlis araç, materyal getiriyorsa ve onlarla uç ötesi bizlere harekât yapıyorlarsa, onlara tığ müstelzim yanıtı uç ötesinde yaptığımız anlaşmayla, uç çizgisinin 30 kilometre ötesine genişliğinde müstelzim yanıtı veriyoruz. Bundan tasalı oluyorlarsa, on paralık kusura bakmasınlar, onlar tasalı olacak, tığ de yolumuza bitmeme edeceğiz. Elbette güneş gelecek, gün bunları yargılayacak ve hükmünü verecektir” niteleyerek konuştu.
“Eğer bizlere taraf icra vekili bulunduğu devir taraf bakana, kusura bakmasınlar herhalde tığ de arızasız bakmayız”
“Yabancı basına Türkiye'yi, ülkemizin defans sanayii hamlelerini yakınma edenlere tığ hemen acıyoruz. Biz İHA'larımızı da yapacağız, SİHA'larımızı da yapacağız, Akıncı'larımızı da yapacağız, harp uçaklarımızı da yapacağız, helikopterlerimizi de hazırlamaya bitmeme edeceğiz” niteleyerek defans sanayii dair adımlar atılmaya bitmeme edileceği mesajını sağlayan Erdoğan, “Son 20 senedir bulunduğu gibi, bugün de onları özlük hırsları, özlük sığ hesaplarıyla beraberinde bırakıp işimize bakıyoruz. Kimse, Yunanistan'da 10-15 Amerikan üssü var niteleyerek eleştirmiyor, kimesne Batı, Yunanistan'a tahaşşüt yapıyor niteleyerek eleştirmiyor. Ama en küçük bir neva çıkmış bulunduğu zaman, ‘Türkiye, Yunanistan'ı zılgıt ediyor'. Hayır, şayet bizlere taraf icra vekili bulunduğu devir taraf bakana, kusura bakmasınlar herhalde tığ de arızasız bakmayız” dedi.
“Amacımız, DOĞRU komşularımızdan başlayarak, çevremizde bir barış ve teşrikimesai kuşağı tesis etmektir”
Türkiye'nin arabuluculuk rolünü Rusya-Ukrayna cenginde baş döndürücü hâlâ çelimli bir halde öne çıkardıklarını kaydeden Erdoğan, “Biz kimseye, nazar boncuğu ülkeye düşmanlık beslemiyoruz. Tam tersine, rastgele ülkeyle rastgele toplumla beklenen bulunan en iyi, en ileri, en içten ilişkileri ihdas etmek ve yükseltmek istiyoruz. Amacımız, DOĞRU komşularımızdan başlayarak, çevremizde bir barış ve teşrikimesai kuşağı tesis etmektir. Birileri çeşidinden şuurlu kendisine bölgemize giydirilen ahi kavgası ve düşmanlık üstüne müesses şaşkın gömleğini yırtıp atmakta kararlıyız. Özellikle sonuç dönemde, bu yönde sert baş döndürücü müspet aşama attık. Kimi mevzularda ağız tatsızlığı yaşadığımız ülkelerle, ilişkilerimizi kazan-kazan ve aykırı hürmet temelinde, baştan rayına oturttuk. Türkiye'nin, arabuluculuk rolünü Rusya-Ukrayna cenginde baş döndürücü hâlâ çelimli bir halde öne çıkardık” ifadelerini kullandı.
“Artık yıldırı tehdidi nereden geliyorsa, nerede bir yıldırıcı var ise kaynağında kuvvetsiz duruma getiriyoruz”
Türkiye'nin diplomatik, kazançlı ve askeri başarılarıyla menfez doldurduğunu tamlayan Erdoğan, “Ülkemizi, diyalekt ve global meselelerde, yalan ve el sahibi yaptık. Çözümün anahtarını elinde tutan, mühim bir pozisyona yükselttik. Çatışmaların, istikrarsızlıkların fire olmadığı, sıkıntılı bir bölgede Türkiye, diplomatik, kazançlı ve askeri başarılarıyla menfez doldurmaktadır. İçimizdeki bazıları anlamasa da, bellek ve anlayış sahibi el âlem Türkiye'nin bu hamlelerini görüyor, damıtma ediyor. Ülkemizin asayiş politikalarında bulunan paradigmaları muhavvil başarıları, inkar edilemez bir gerçektir. Artık terörün kapımıza dayanmasını beklemiyor, yıldırı tehdidi nereden geliyorsa, nerede bir yıldırıcı var ise kaynağında kuvvetsiz duruma getiriyoruz” niteleyerek konuştu.
“Bölücü yıldırı örgütüne tarihinin en ağırbaşlı darbelerini indiriyoruz”
Terörle savaşım mevzusuna da yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristlerin bir fasıl cirit oyunu attığı dağlarda bundan sonraları vatandaşların yıldırı tehdidinin korkusunu hissetmediğini vurgulayarak, “Türkiye'nin harekât derinliğini Suriye'den Irak'a genişliğinde uzattık. Kendilerini en güvenli hissettikleri alanlarda bile, yarıcı yıldırı örgütüne tarihinin en ağırbaşlı darbelerini indiriyoruz. Bunu da yabancılar kabilinden sivil-terörist ayrımı gözetmeden, götürü imha hesabına adeta bir cevahirci titizliğiyle, kılı kırk yaran bir hassasiyetle yürütüyoruz. Askerimiz, polisimiz, jandarmamız, istihbaratçımız, asayiş korucumuz ehliyetli bir eş güdüm süresince akıntı ederek, yıldırı örgütlerine soluk aldırmıyor. Öyle ki, bir fasıl teröristlerin cirit oyunu attığı dağlarda bundan sonraları yurttaşlarımız yıldırı tehdidin korkusunu hissetmeden, aileleriyle beraberinde piknik yapmanın huzurunu yaşıyor. Teröristlerin saldırılarından çevre envestisman alamayan bölgelerimiz, bugün turizmden sanayiye, rastgele bölgede zirveleri zorluyor, ihracatta, istihdamda rekorlar kırıyor” dedi.
“Sahil Güvenlik Teşkilatımızca yakalanan kesintili muhacir sayısı 245 bine ulaştı”
Son dü yılda Yunanistan çeşidinden botları batırılarak ölüme bırakma edilen 41 bin insanoğlunun yaşamını kurtardıklarını dile getiren Erdoğan, şunları aktardı:
“Türkiye, hemen terörle mücadelede değil, kusur örgütleri ve kesintili göçle mücadelesinde de muvaffakiyet çıtasını sabah akşam yukarıya taşıyor. Sahil Güvenliğimizin yılgı çabalarıyla, Ege'de ölümlerin önüne geçtik. Son dü yılda, Yunanistan çeşidinden botları batırılıp ölüme bırakma edilen, bir çok çok avrat ve bebek 41 bin insanoğlunun hayatını, oldu tığ kurtardık. Sahil Güvenlik Teşkilatımızca yakalanan kesintili muhacir sayısı 245 bine ulaştı. Jandarma teşkilatımız da uç bölgelerimiz bilhassa peyda etmek üzere, kesintili göçle ve insanoğlu kaçakçılarıyla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Aynı şekilde, narkotik baronlarına ve gençlerimizin geleceğini araklayan işitme tacirlerine de menfez açtırmıyoruz. İnsanımızın huzuruna, vatanımızın bütünlük ve bütünlüğüne kast fail ahali odaklara erinç müstelzim rastgele tedbiri alıyoruz. İnşallah, siz kıymetli ziyaretçilerimizin de katılımlarıyla birlikte, değişik cephelerde verdiğimiz bu kızgın mücadelemizi bundan sonraları baş döndürücü hâlâ güzel ve çalışan biçimde yürüteceğiz.”
“Türkiye'nin bir hâlâ vasilik girdabına sürüklenmesine izin etmedik”
“Sizlerden, devletimize iri bir aşkla bakım ederken, şu kadim ülkeyi katiyen aklınızdan çıkarmamanızı istiyorum. Devleti korumanın yegane yolu, bağrından çıktığınız milleti korumaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu biçimde bitmeme etti:
“İnsanımıza yukarıdan bakanların, insanımızı hor, değersiz görenlerin, kendini toplumdan izole edenlerin ne bu ülkeye ne de millete faydası dokunur. Türkiye, kendini kanunların, hukukun ve demokratik prensiplerin üzerinde görenlerden baş döndürücü çekmiş bir ülkedir. Bizler, bire bir sürede el erki dışı yöntemlerle, ulusal iradenin ve siyasetin tasarım edilmiş bulunduğu acı eyyam yaşadık. Hamdolsun, 2002'den itibaren yaşama geçirdiğimiz reformlarla, Türkiye'nin bir hâlâ vasilik girdabına sürüklenmesine izin etmedik. 15 Temmuz ihanetinde, milletimizle beraberinde dal omuza verdiğimiz savaşım yardımıyla ülkemizde, merkezinde hukukun, çıplak iradenin insanoğlu haysiyetinin bulunduğu görülmemiş bir sistemi nesir ettik.”
“Sizlere güveniyorum ve diyorum ki, cümle beraberinde yegâne millet, yegâne bayrak, yegâne vatan, yegâne devlet”
Jandarma zabit ve astsubaylara seslenen Erdoğan, “Sizlerden, bu toy zamanın ruhuna makul bir şekilde, insanımızın canına, malına, asliye kazı ve hürriyetlerine el uzatanlara erinç ivazsız bir vakfe sergilemenizi bekliyorum. Yine sizlerden, görevinizi seçim ve mevzuat çerçevesinde yaparken, yurttaşlarımıza erinç tamamen şefkatli davranmanızı bekliyorum. Milletimizin hakkını dulda noktasında en önemsiz bir dermansızlık göstermeden, sorumluluklarınızı hesabına getireceğinize inanıyorum. Devletin ve milletin emri, hizmeti, hiyerarşisi haricinde bir kavuşum tasallutuna girmeyeceğinizden şek duymuyorum. Sizlere güveniyorum ve diyorum ki, cümle beraberinde yegâne millet, yegâne bayrak, yegâne vatan, yegâne devlet” niteleyerek konuştu.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı'nda meydana gelen izin törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı esna Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanı Tuğgeneral Murat Bulut'un yanı esna izinli bulunan zabit ve gedikli öğrencilerin aileleri katıldı.
Dönem birincileri diplomalarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden aldı. Mezuniyet töreni kapsamında Jandarma Merasim Bölük Komutanlığı'nın tüfekli hareketler gösterisi, Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliği'nin gösterisi, merasim geçişi ve JÖAK ile Jandarma Havacılık Başkanlığı çalışanının kuleden gerileyiş gösterisi, şualı ay şimal gösterisi ile JÖAK ile Jandarma Havacılık Başkanlığı çalışanının üzüm salkımı geçişi gösterisi gerçekleştirildi.
Huzeyfe Tarık Yaman
İLGİLİ HABER
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sona erdi 
