İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra Teşkilatı Hizmet içi Eğitim Semineri'ne eklenmek bu şeklinde Balıkesir'in Ayvalık ilçesine geldi.
“Sivil maşer DOĞRU talih geleneğimizden bizlere miras”
Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra Teşkilatı Hizmet içi Eğitim Semineri'nde mütekellim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçmiş kendisine sivil zabıta polis topluluğun önemine değindi. Soylu, “Hizmet içi terbiye programları -dün ortak halde de anlatım ettim; Aydın'da başta Güvenlik Dairemizin eğitimindeydim, sabahleyin nedeni ile oraya gittim- bizi hakkıyla bahtiyar ediyor. Çünkü rastgele bölgede değiş canlı ortak dünyanın ihtimal de en hareketli, en devim bilimi coğrafyalarından birindeyiz. Size ortak nicelik vereyim; 1950 senesinde halis muhlis hayattaki şehirlerin nüfusu 750 milyon, 2018'de dünyada şehirlerin nüfusu 4,2 milyar. 2018 senesinde bu 4,2 milyarla evren nüfusunun yüzdelik 55'i kentlerde yaşıyor. 2050 senesinde yüzdelik 68'i yaşayacak. Yani evren çabucak şehirleşme dalında ihtimal de bundan evveli yüzyılda beklemediği ortak halde ilerlemektedir. Birçok bölgede çoğumuz aşıyoruz ve tanık oluyoruz. Dolayısıyla kuruluşlar ve eşhas kendisine da değişim yapmak ıskalama lüksümüz tabii ki yok. Hem değiş tıpkı zamanda dünyanın evrildiği yeri tıpkı zamanda bu evren bünyesinde kendimizi akla yatkın tanımlamalıyız. Farklarımızı, yıldırma ve avantajlarımızı akla yatkın kendisine analiz buyurmak durumundayız. Mesela siz değerli ziyaretçilerimizin konusu bulunan sivil zabıta polis toplumla ilgili kendisine batıyla aramızda şu halde ortak ayırt var. Batıdaki sivil zabıta polis topluluğun yükselişindeki esas güdeleme hassaten İkinci Dünya Savaşı'nın etkisiyle ülkelere bağlanan umutların gereksiz çıkması ve o alanın doldurulmasına müteveccih idi. Bizde ise sivil zabıta polis maşer motivasyonunun deposu çelimli talih geleneği süresince sivil zabıta polis topluma maruf ve sivil zabıta polis maşer düşüncesince ihtimal de bırakılan ortak özgürlükçü ve demokratik bölgeye varlığıdır. Bu nedenden dolayı Osmanlı'daki loncalar ayan, vakıf kabilinden yapılardan oluşan sivil zabıta polis maşer talih birlikteliği çağdaş hayattaki sivil zabıta polis maşer ve talih ilişkisine iyice benzer. Hatta Osmanlı'daki vakıf sistemi kûhi el altında memleketimizdeki sistemle az hâlâ ağız ağıza ayrımsız işleyişe sahiptir. Köklü talih geleneğimiz sivil zabıta polis maşer dalında da bizlere çağdaş zamanlarla ahenkli ortak miras. Yani Osmanlı'daki vakıf sistemiyle bugünkü vakıf sistemi birbirine doğrudan yalnızca benzeri ortak vakıf sistemi. Onun düşüncesince ahenkli ortak kalıt ve ekin bırakmıştır. Elbette ki bu anın gücü, buranın ortak özgürlükler piyasası olması, kendine alakadar ortak ağırlık piyasası olmasıdır” niteleyerek konuştu.
“Terör örgütleri sivil zabıta polis camiası sömürme etmeye çalışır”
Sivil topluluğun yıldırı örgütleri kabilinden kullanıldığına nazarıitibar çekici Bakan Soylu, bunun önlenmesi düşüncesince çalışmalara bitmeme edildiğini söyledi. Soylu, “Bilhassa bizim kabilinden koyu yıldırı ve vasilik faaliyetlerinin bulunduğu ortak ülkede bu alanın korunması meselesi tabii ki fazla hâlâ ehemmiyetli ortak bir vaziyete geliyor. Bu piyasası sömürme buyurmak talip yapılara, buraya çıkmak talip ve bura üstünden vesayete korumak talip yapılara huzur ayık olmalıyız. Bir halde sivil zabıta polis maşer sahasının güvenliğini, buradaki el erki ve özgürlüğün güvenliğini peylemek durumundayız. PKK, FETÖ, fazla köktenci gruplar, bitim birim binalar sivil zabıta polis maşer sahasını sömürme etmeye çalışır. Bu günden geçmişimize baştan sona bu arada bakalım; 15 Temmuz öncesine bakalım. Bu gündüz PKK'nın Türkiye bünyesinde mal deposu bulmada zorlanmasının esas nedenlerinden ortak tanesi belediyelerdir. Ama ortak yandan da sivil zabıta polis maşer örgütleri üstünden hem parayı hem insanoğlu kaynağını devşirmesinin başta buradaki arkadaşlarımızın ortaya koyduğu iradeyle engellenmesidir. Şimdi ortak yandan belediyelerdeki kaynak; insanoğlu ve servet kaynağının, geri hizmet kaynağının transferinin engellenmesi gayrı yandan da sivil zabıta polis maşer kanalıyla onu sömürme ederek, esasen el erki ve hürriyet sahasını sömürme ederek, insanoğlunun kendine alakadar ortak düzlük kendisine bulduğu, o müteşebbis kendisine görmüş bulunduğu o piyasası sömürme ederek ortak yıldırı örgütünü beslemektir. Aynısı FETÖ. Hakkari'de yahut Şırnak'ta kurulmuş, hâlâ ortak salname bulunan sanki bebek ve eş derneklerine Norveç, Danimarka, bilmemene krallığı yahut Türkiye bünyesinde mevcut ortak grup büyükelçilikleri, bizimle tek hevesi sıfır İskandinav ülkelerinden 1 milyon Avro yahut 900 bin dolar kabilinden blok bağışların gitmesini, gürbüz yalnızca 1 sene gitsemini, öncesinin ve sonrasının olmamasını. Oysa tığ sivil zabıta polis toplumla da uğraşıyoruz. Siz sivil zabıta polis maşer dair üstatsınız. Bunların ortak defa gündeme gelmesi tabii ki tıpkı zamanda binlerce kilometre öteden olması bambaşka ortak eylemin işaretidir, ayraç fişeğidir. Tam da PKK'nın tahaşşüt meydana getirdiği ortak devir diliminde dikmesini ki acep alışılagelen ortak halde açıklama eder” ifadelerini kullandı.
“By-Lock yazışmalarında milyonlar havaya uçuyordu”
Yabancı devletlerin yıldırı örgütüne dayanak sağlayıcı sivil zabıta polis maşer kuruluşlarına iane yaptığını anlatım fail Soylu, “Görevlendirme yaptığımız belediyeler yol, park, ekin merkezi, köprü, küçüklere düzen piyasası yaparken niçin bu Amerika'dan, Avrupa'dan, İskandinav ülkelerinden 5 kuruş servet gelmedi. Biz İdlib'te iane kampanyası düzenlerken, Afrika'da su kuyuları açarken ne hikmetse bu ülkelerden tek kimesne bizi arayıp 5 ekü da tığ gönderiyoruz demedi. Bir vakfın çeşit karikatürcü ekibi mevcut ya Türkiye'deki, merkep yüküyle servet alıp da bu ülkenin yöneticilerine küfreden, aşağılamaya etkin eşhas mevcut ya ego onların hakeza neler yazdıklarını sonuç 4 yılda ağız ağıza çıkarttırdım. İnsan olsalar utanırlar lakin onlar insanoğlu değiller. Elin oğlu seni parasıyla kullanacak, senin ülkene ve ülkenin halis muhlis attığı adımlara huzur istediği kabilinden lakırtı söylettirecek, bu ülkenin bayrağına, değerlerine değil bambaşka devletlerin bayraklarına ve değerlerine editör olacaksın sonradan da adın aydın, gazeteci, çeşit olacak. Ciğerleri 5 kuruş etmez, karakterleri 5 kuruş etmez insanoğlu bunlar. Onun düşüncesince işimiz fazla zor. Bir yandan kolay, ortak yandan zor. Avrupa'dan Amerika'ya denli hepsi garp avrolarını, dolarlarını siz denetlediniz LGBTİ derneklerine aktardılar, akıttılar. Yani Türkiye'nin ortak eksiği bu muydu? Neden? Aile yapımızı darmadağınık etmek, değerlerimizi ortadan kaldırabilmek için, en demokratik, en özgürlükçü ve en elçi sahamızı kullanmaya çalıştılar. Keza FETÖ ayrımsız şekilleri bu kol namüsait ortak akışla kullandı. Buradan toplayıp; bayanların bileziklerine varıncaya denli toplayıp gayrimenkul dışındaki kasalarına gönderdiler. By-lock yazışmalarının deşifresini hatırlıyorum, milyon dolarlar havada uçuşuyordu. Bir tanesi ‘ne denli verelim' diyor, başkası diyor ki ‘ ne denli gerekiyorsa, ne denli isterlerse' diyor, uç yok. Kurdukları yahut sızdıkları ayrımlı yapılarla mektepli yurtlarından derneklere denli rastgele yerden –teşbihte vebal olmaz- rastgele yerden bunu yapmışlar, hortum kabilinden çekmişler. Dolayısıyla bizim sivil zabıta polis maşer alanındaki bu kapasiteyi akla yatkın çözümleme çeşit rastgele ayrışık istismardan, örgütsel faaliyetten, bu ülkenin güvenliğine, ahlakına müteveccih ortak tedbir bünyesinde olanların yuvalanmasından korumamız lazım. Ve yalnızca millete hizmet, proje, düşünüm üreten, gençlerimizin önünü açan ki sabık Teknofest'e gittik ve Cumhurbaşkanımız da oradaydı. Yani çoluk soy sop akış cereyan geliyorlar. Ama ona fazla akış edilmesi, bu ülkenin gençlerinin teknolojiyle ortak arada bulunmasına üzülürler. Ülkede eksik, aksak ortak iş mevcut ise onun tartışılabildiği, ihtimal de delalet edilmiş bulunduğu tığ müstevi kendisine işlevlerini artırmamız lazım. Onlara da maneviyat kesmek lazımdır” dedi.
“Sen FETÖ'nün kasetleriyle ortak partiye çöktün”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3600 ek belirtke meselesiyle alakadar meydana getirdiği izahat karşılık sağlayan Bakan Soylu, “Özellikle siyasetin içerisindeki aktörlerin bu yapılarla taraf yana durup durmadıklarını, onlara cesurluk verip vermediklerini de dobra izleme edilmesi lazım. Mesela bu gündüz Sayın Kılıçdaroğlu gene ortak grup ifadeler kullanmış. Polisimizin 3600 meselesi üstünden sanki tenkit yapacak. Doğrudur, 3600 ek belirtke bizim taahhüdümüzdür. Taahhüdümüzün de sonuna denli arkasındayız ve gerçekleştireceğiz. Bundan rastgele ortak halde sarf-ı göz etmemiz tabii ki beklenen değildir. Bu sözümüzü namına bildirmek düşüncesince de Sayın Cumhurbaşkanımızın emriyle arkadaşlarımız çalışıyor. Ancak söze buradan girip, sonuç yıllardaki başarılarıyla huzurumuzu, güvenimizi en fevk seviyeye çıkaran Türk Polis teşkilatını siyasetin içerisine çekmek, onu siyasetin ortak ara bulucu kabilinden belirtmek Kılıçdaroğlu'na yakışmamıştır. Doğru ortak yaklaşım değildir. Yıllarca bu tahrikleri orduya yaptılar; Türk Silahlı Kuvvetlerine, Kahraman Ordumuza yaptılar. Artık bu alışkanlıklarını bıraksınlar, kundak siyasetini bıraksınlar. Bunun üstünden de gene İstanbul'daki emektar İnönü Stadyumundaki saldırıdan dolayı, PKK'nın katliamından çevre martir bulunan polislerimiz, oradaki gayrı şehitlerimizle ilgili da fazla boşuna ortak manzume kullandı. Dedi ki beni de suçlama ederek ‘bu paranın hesabına çöktüler' dedi. Böyle ortak bilinçlilik bahis konusu değil. Bizim fazla edibane yerimizdir burası. Şehit aileleri, gazilerimiz, gazi ailelerimiz düşüncesince tığ rastgele şeyimizi feda etmeye hazırız. Onların çocukları ve kendileri bu abuhava düşüncesince rastgele şeyi feda ettiler. Bunu hakeza ehven ortak politika materyali biçimine getirmenin edepten mahrumiyet bulunduğunu düşünüyorum. İkincisi Sayın Kılıçdaroğlu; tığ bu dünyanın ve öbürkü dünyanın hesabını yaparız. Allah'a hamd olsun şehitlerimizin bizlere emaneti bulunan martir ailelerimizin, gazilerimizin ve gazi ailelerimizin rastgele devir emrine amadeyiz. Ne gereksinimleri mevcut ise da Sayın Cumhurbaşkanımızın emriyle yalnızca bu meseleyle memur bulunan ego ve benim kabilinden dostlarım değil, hepsi talih emirlerine amadedir. Biz ortak yere göçük değiliz. Ama tığ senin nereye çöktüğün biliyoruz. Sen FETÖ'nün kasetleriyle ortak partiye çöktün ve halen bitmeme ediyorsun. Bunlar kusur işlerdir. Bu alanlara dönüşmek akla yatkın ortak yaklaşım değil ehven siyasettir. Kahraman polisimize, acımasız kolluk diyenlerle teşrikimesai markajcı ego değilim. Bunu önleyen sen ve senin arkadaşlarındır. Polis devleti deyip, polisimize kımıldatma etmeye etkin basiret da ta senin zihniyetinin anlayışıdır. Bizim anlayışımız değildir. Demişim ki polisimiz kişi vazifesini servet düşüncesince yapmaz. Çünkü polislik şerefli, karakterli, yurtsever ortak meslektir. Hiçbir ana ata oğlunun birçok servet aylık aldığına bakmaz. Onun giydirilmiş bulunduğu kıyafetin ve üniformanın namusuna, şerefine ve onuruna bakar. Herkesle konuşurken de oğlunun kolluk bulunduğu o şişman onuruyla, gururuyla konuşur. Sizin mahallede bunlardan anlaşılmaz. Ne erişmek istediğimi sizin mahalle anlayamaz. Sayın Kılıçdaroğlu senin konuştuğun adamlar da anlayamaz” niteleyerek konuştu.
Bahadır Demirçeviren - Emre Binakuran
