USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Bakan Bozdağ: Eğer İsveç NATO'ya tahavvül etmek istiyorsa lafında durmalıdır

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bu olup bitenlerin Türkiye-İsveç ilişkilerine dokunca vereceği tartışmasızdır. Eğer İsveç NATO'ya dönüşmek istiyorsa lafında durmalıdır." dedi.

Bakan Bozdağ: Eğer İsveç NATO'ya tahavvül etmek istiyorsa lafında durmalıdır
16-01-2023 15:05
Yozgat

Bozdağ, Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaretinde matbuat personellerinin gündeme birlikteliğin sorularını yanıtladı.

Bir matbuat personelinin "İsveç'te Cumhurbaşkanımıza müteveccih saldırının peşi sıra İsveç'in 4 FETÖ üyesini iadeli etmediği ortaya çıktı. İsveç'in NATO üyeliğine tasdik verilmektedir mi?" şeklindeki istifham üstünde Bozdağ, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği düşüncesince başvurma ettiklerini anımsattı.

Bozdağ, Madrid'de meydana getirilen zirvede Türkiye, Finlandiya ve İsveç ortada müselles birlikte uyuşma metninin imzalandığını hatırlatarak, "Hem Finlandiya hem İsveç bu uyuşma metni çerçevesinde Türkiye ile teşrikimesai ve el donanması süresince olmaya, Türkiye'nin terörle mücadelesine dayanak noktası vermeye, devletlerinde teröristleri barındırmamaya, hususiyet sistemlerini terörle mücadeleyi çalışan birlikte biçimde yürütecek biçimde rötuşlu etmeye ve Türkiye'ye çevrik defans ambargolarını kaldırmaya değgin lafları oldu." ifadelerini kullandı.

"İsveç eyleme dahil olan teröristleri belirleme yazar yakalamalı"

Bu devletlerin çabucak suçluların iadesinde değil, sert baş döndürücü mevzuda Türkiye'ye lakırtı verdiklerini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Bir de bu sözlerin adına getirilip getirilmeyeceğini izleme fail müselles birlikte izleme mekanizması da kuruldu. Karşılıklı ziyaretler, görüşmeler yapıldı. İsveç hükümeti bazısı adımlar da attı lakin sonuç yaşanmış olan hadisat gösterdi ki İsveç hükümeti verdiği sözlerin gereğini adına getirmedi. Çünkü İsveç'te Sayın Cumhurbaşkanımızın maketini asan teröristler bunu İsveç polisinin müsaadesi ve gözleri uğrunda yaptı. Bir yıldırı grubu hisse senedi yapıyor ve Türkiye Cumhurbaşkanı'na taşlama ediyor ve orada galiz birlikte demonstrasyon yapıyor. Hem İsveç polisi buna cevaz ediyor bununla beraber bu olup biteni seyrediyor. Bu Türkiye açısından benimseme edilemez birlikte durumdur. İsveç bununla alakalı mukteza girişimleri yapmalıdır. Bu eyleme dahil olan teröristleri belirleme yazar yakalamalı, yargıya konfirmasyon etmeli ve bunların hesabını yargıya vermesini sağlamalıdır."

Bakan Bozdağ, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da bu hadiselerle alakalı anket başlattığını, Türkiye'nin bu mevzunun takip edeni olacağını bildirdi.

"Eğer İsveç NATO'ya dönüşmek istiyorsa lafında durmalıdır"

İsveç hükümetinin iadesi mergup teröristlerin iadesini de bugüne derece gerçekleştirmediğine yer veren Bozdağ, şu biçimde bitmeme etti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsen insan vererek istediği teröristler oldu. Buna karşın iadeli anlamında kararlar çıkmadı. Biz İsveç hükümetinden baş döndürücü açık birlikte biçimde teröre erinç Türkiye'nin beraberinde davranış almaya, terörün para kaynaklarını kesmeye ve teröre tolerans yayınlayan uygulamalara sonuç vermeye, teröre erinç yasaları çalışan birlikte biçimde uygulamaya, şayet yeteri yasalı organizasyon olmadan yasalı düzenlemeleri terörle savaşım etmeye makul bir vaziyete getirecek biçimde değiştirmeye, teröristleri iadeli etmeye ve böylece Türkiye'ye verdiği lafı tutmaya birlikte eş elan çağırma ediyoruz. Bu olup bitenlerin Türkiye-İsveç ilişkilerine dokunca vereceği tartışmasızdır. Eğer İsveç NATO'ya dönüşmek istiyorsa lafında durmalıdır. Çünkü Türkiye, Cumhurbaşkanımız verdiği güya durur. Bizim lafımız ne? Bize verdiğimiz taahhütleri adına getireceksiniz, NATO'ya girişinize ara sınav vereceğiz. Eğer laflarını adına getiremezlerse NATO'ya antre vizesini Türkiye'den alamazlar. Teröristlerle el donanması süresince olanlar, teşrikimesai süresince olanlar yada onların eylemlerine delik yumanlar, cevaz edenler yada polisin nezdinde hisse senedi yapmasına cevaz verenler Türkiye'den NATO üyeliğine cevaz vermesini beklememelidir. Eğer onları tashih etmek istiyorlarsa bundan hakeza bu cins hadiselerin tekrarına cevaz vermemeleri gerektiği denli Türkiye'nin taleplerini adına getirmeye nazarıitibar göstermeliler."

"Cumhurbaşkanının anayasada toprak düzlük tek yetkisi ve rolü devredilemez"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, birlikte gazetecinin "6'lı masadan birlikte izah gelmişti; 6 umumi reis bey imza atmadan cumhurbaşkanının değişmeyen alamayacağı yönünde. Böyle birlikte cümle sürdürülebilir mi?" sorusu üstünde de Türkiye'de Anayasaya ve kanunlara layıkıyla icra yetkisi ve görevinin cumhur reisi kabilinden kullanıldığını ve adına getirildiğini hatırlattı.

Yürütme yetkisi ve görevinin çabucak cumhurbaşkanına ilgilendiren bulunduğunu ve tek kişinin, kaynağını anayasadan almayan birlikte mevki yetkisini kullanamayacağının altını çizen Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu anayasal asıl karşısında 6'lı masanın çevresinde oturanlar, anayasayı namevcut sayan birlikte yorum yapıyorlar. Esasında onlar Türkiye'de mebus hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğinin de aradan ilkokul sene geçişine karşın hala bilincinde değiller denli konuşuyorlar. Sanki cümle varmış da mebus sistemin anlayışıyla Türkiye'yi yöneteceklermiş denli birlikte yorum yapıyorlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde icra yetkisi ve rolü özellikle Cumhurbaşkanına aittir. Bir kat bunu görmeleri lazım. Bu yetki, yasayla, protokolle, taahhütle, lafla birinden alıp birine verilemez. Cumhurbaşkanı'nın anayasada toprak düzlük tek yetkisi ve rolü yasayla da protokolle de taahhütle de cumhur reisi yardımcısına da yardımcılarına da yada rastgele birlikte bakana, bakanlara devredilemez. Çünkü anayasamıza layıkıyla icra ve rolü kuma kullanılamaz. Ortaklık benimseme etmez ve bölünmez."

Bakan Bekir Bozdağ, 6'lı masadakilerin anayasayı da aldığı kadar okumadıklarını, dediklerinin hiçbirini yapabilmelerinin çalışarak beklenen olmadığını belirterek, laflarını şu biçimde sürdürdü:

"Bunların bitirdikleri beyanın özü, 'biz anayasayı çalışarak azda olsa ilga edeceğiz' diyorlar. Yani anayasayı çiğneyerek şayet ulus bizlere birlikte salahiyet verirse anayasaya karşıt birlikte yönetimi Türkiye'de ortaya koyacaklarını kanıt ediyorlar. Bu benimseme edilemez birlikte durumdur. Anayasa ortada. Ben onun düşüncesince buradaki her insana söylüyorum. Siz karşınıza bakın, anayasaya bakın, kanunlara bakın. 'Efendim iç tüzükle yaparmışız, şununla yaparmışız.' Belli ki iç tüzüğü de okumamışlar. Anayasayı da aldığı kadar okumamışlar. Dediklerinin hiçbirini yapabilmeleri çalışarak de beklenen değil. Yasa adına da beklenen değil. Altı insan birlikte araya doğacak yahut da masa dışından biri olursa yedi insan olacak. Bunların süresince birlikte reis bey yok. Herkes eşit. Bir değişmeyen alınacak, denktaş imza lazım. Orada hacısı hocası denktaş görüşe sahip. Eşitlik iyi birlikte şey. Uzlaştık. Ne ala diyelim ki uzlaşamadık, anlaşamadık, ihtilafı ki söyleyecek? Son lafı ki söyleyecek? Her yerde idare yerleşmiş mevcut lakin rastgele kurulun da birlikte başı var. Her yerde danışma mevcut lakin rastgele istişarede de ihtilaflar çıkar, görüşler farklılaşır lakin böylece birlikte değişmeyen çıkar. Ya oy nisabıyla alırsınız yada biri der ki hakeza olsun der. Şimdi ego bilemiyorum 6'lı masada güruh nisabı varmı muhtemelen değil. Karar nisabı mevcut mı? Belli değil. Eğer güruh ve değişmeyen nisabı mevcut ise ağız tatsızlığı ona layıkıyla halledilebilir lakin olmadan o devir sonuç lafı ki söyleyecek? Son lafı söylediklerinde ötekiler ona itaat edecek mi?"

"Kukla birlikte cumhur reisi vadediyorlar"

Bozdağ, 6'lı masadakilerin cumhurbaşkanının kendilerinin rızasını almadan iş yapmayacağını söylediklerini aktararak, şunları dile getirdi:

"Halka, 'bize itaat edecek. Bizim rızamızı alarak iş yapacak. Bizim egemenlik erimiz denli akım edecek, anayasadaki salahiyet ve görevlerini bizim kullanmamıza cevaz verecek birlikte cumhur reisi size vadediyoruz' diyorlar. 'Eğer Cumhurbaşkanı seçilir de bizim dediklerimize uymazsa yasamayla yada seçimle cumhurbaşkanını gözdağı etmeyi vadediyoruz' diyorlar. Kriz çıkarmayı, gürültü çıkarmayı, kargaşa çıkarmayı millete vadediyorlar. Türkiye'ye eli ayağı ilişkin birlikte cumhur reisi seçtirmeyi vadediyorlar. Fiilen anayasayı ilgayı vadediyorlar. Türkiye'de politik dengesizlik vadediyorlar. Yani seçime giderken milletten 'bizim yöneteceğimiz birlikte cumhurbaşkanı' seçin diyorlar. Yani yönetmeyi vadediyorlar. Türkiye'yi yönetecek zeki birlikte Cumhurbaşkanı vadetmiyorlar. Yönetebilecekleri birlikte cumhur reisi vadediyorlar. İşin filhakika altılı ganyan masadakilerin egemenlik eri denli onların talimatlarına uyacak iradesiz, kudretsiz, zayıf, eli ayağı bağlı, kukla birlikte cumhur reisi vadediyorlar."

Bozdağ, milletin eli ayağı bağlı, ağzı bağlı, altılı ganyan masadaki liderlerinin ağzının içerisine bakan, onların karşısında esasi duruşa güzeşte iradesiz, zayıf, kukla bir tanesini cumhur reisi seçeceğine belki vermediğini vurguladı.

"Türkiye'nin kavgaya gereksinimi yok. Türkiye'nin huzura ve istikrara gereksinimi var."

Milletin zeki cumhur reisi istediğini dile getiren Bakan Bekir Bozdağ, laflarını şu biçimde tamamladı:

"Türk milleti sandıkta bu kuklacıları da kuklalarını da hesabını görecektir. Millet zeki cumhur reisi istiyor. Hele Sayın Cumhurbaşkanımız gibi, dünyaya saha okuyan, bu milletin menfaati düşüncesince rastgele şeyi hücre düzlük böylesi zeki birlikte cumhur reisi varken onun bunun kuklalığını benimseme etmiş birine haysiyet edeceklerine, cevaz vereceklerine belki vermiyorum. Bırakın birlikte ülkeyi birlikte tecim odası, birlikte dernek, birlikte vakıf, birlikte bakkal üstelik başkansız yönetilemiyor. Bunlar başkansız başsız birlikte idare vadediyorlar. Başsız birlikte idare olabilir mu? Başkansız birlikte idare olabilir mu? Şimdiden de gürültü çıkarsa gözdağı ediyorlar. 'Seçime gideriz, elini ayağını bağlarız. Şöyle yaparız, hakeza yaparız' niteleyerek de konuşuyorlar. Allah bunlara vesile vermesin. Yani Türkiye'nin kavgaya gereksinimi yok. Türkiye'nin huzura, istikrara ve istikamete gereksinimi var. Bunlar Türkiye'nin huzurunu, istikametini, istikrarını duman etmek istiyorlar. Türk milleti buna cevaz vermeyecektir. Altılı masanın hesabını sandıkta halkımız görecektir inşallah."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler