USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Armatür fabrikası üzerine Su Müzesi kurdular

Başakşehir'de binlerce salname musluk, aş damı eşyaları ve tas kabilinden zamanı eserler, armatür fabrikasının içinde sergileniyor. Fabrika sahibi üç kardeşin 30 yılı çok süredir toplamış olduğu eserler, 22 Mart Dünya Su Günü'nde ‘İstanbul Su Müzesi' yerine ziyarete a?

Armatür fabrikası üzerine Su Müzesi kurdular
05-02-2022 12:29

Başakşehir'de Adell Armatür fabrikası sahibi kardeşler Recep Ali Topçu, Dr. Ercan Topçu ve Ergün Topçu, 30 yılı fazla süredir biriktirdikleri musluk, aş damı eşyaları ve tas kabil zamanı su kültürü eşyalarını sergiliyor. Yaklaşık 5 bin metrekarelik fabrikanın yukarı katında bulunan müzede Roma, Osmanlı ve Bizans devri eserleri arazi alıyor. Türkiye, Almanya, İtalya ve Ortadoğu pazarına armatür ve valf üreten Adell Armatür Fabrikası ortamında arazi meydan İstanbul Su Müzesi'nde su kültürüne dayalı bin 500'e yaklaşan işaret sergileniyor. UNESCO Dünya Su Müzeleri donanması üyesi bulunan müze, bulunan koleksiyonu itibarıyla hayattaki en ehemmiyetli su müzesi şekilde onama ediliyor. İstanbul'u ve Türkiye'yi tanıtmaya müteveccih ehemmiyetli değerlerden bir tanesi bulunan İstanbul Su Müzesi, sürdürülebilir müşterek toplumsal yazık projesi şekilde geçmişten günümüze mevrut su ve sıcak kültürünü tanıtmayı, kaybolmaya beniz tutmuş değerleri güneş ışığına çıkarmayı hedefliyor. Müze 22 Mart Dünya Su Günü'nde ziyarete açılacak.

“UNESCO Dünya Su Birliği'nde de makalelerimizle söylemeye çalışıyoruz”

Müzede bulunan "Su Kardeşi" isminde yapıtı tanıtıcı Adell Armatür Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ali Topçu, "Biz tematik müşterek koleksiyona sahibiz. Aslında hoppadak işaret depolamak istemiyoruz. Onunla mevrut medeniyeti, o değerlerimizi günümüzden geleceğe taşıyoruz. UNESCO Dünya Su Müzeler Birliği'ne üyeyiz şu anda. 'Su Kardeşliği' sanarak müşterek mottomuz var. Kur'an-ı Kerim'de, ayeti kerimede 'Hayat sahibi gelişigüzel şeyi sudan yarattık' diyor Allah-u Teala. Biz tamamı insanları, ağaçları, kuşları tamamımız su kardeşleri şekilde onama edip, bizim yaratıcımızın yarattığı şekilde onama ediyoruz. Böylece 'Su Kardeşliği' sanarak müşterek terim oluştu. Herkese gönlümüz açık. UNESCO Dünya Su Birliği'nde de makalelerimizle söylemeye çalışıyoruz. Şirket şekilde müze projemizle beraberce hoppadak işaret depolamak değil, bunla bu arada uygarlık değerlerimizi geleceğe de taşıyalım ve dünyanın elan iyileşmesi hesabına müşterek ilke ortaya koyalım" ifadelerini kullandı.

Müzede bulunan felah tasları üzerine bilgelik sağlayan Topçu, "Suyun erke taşıdığını, aktif bulunduğunu ecdadımız biliyormuş. Onlar, Kur'an-ı Kerim'in gücünü su ile felah tasları üstünden taşıyarak şahısların iyileşmesine yardım sunuyorlardı. Tasların üstünde felah ayetleri var, dualar var zira su canlı. Japon ilim adamları da suyun aktif bulunduğunu ispatlıyor. Şifa tasları ile suyu ayetlerle buluşturarak insanlığın canlıların felah bulmasını sağladılar" dedi.

 

“Osmanlı çağında elan aşırı nebati motiflere arazi verilmiş”

İstanbul Su Müzesi Kurucu Başkanı Dr. Ercan Topçu, müzede bulunan zamanı muslukları tanıttı. Topçu, Osmanlı çağında tarikatları stilize fail Mevlevi, Kadiri, Bektaşi başlıklı muslukların elan evveliyat Roma ve Selçuklu çağında çelimli efsanevi motiflerinin kullanıldığını anlatım etti. Osmanlı çağında musluklara elan aşırı nebati motifler yapıldığını dile getiren Dr. Topçu, "3 bin salname proses ortamında aşırı değiştirilmiş motifler görüyoruz. Anadolu'da burada emektar medeniyetlerin izlerini görüyoruz. Musluk ustaları evvel dönemdeki dini ritüellerden, tabiattan ve evvel kültürlerden esinlendi. Farklı zamanlarda zanaat akımlarından da yararlanma ederek musluklar ayrı ayrı biçim ve tasarımlarla buluşmuştur. Dini ritüeller şekilde bilfarz burada 'Stilize Mevlevi' başlıklı muslukları görüyorsunuz. Daha başlangıçta Roma çağında ve Selçuklu çağında stilize çelimli efsanevi motifleri, aslan, dragon kullanıldığını görmekteyiz. Osmanlı çağında bunlardan kaçınılmış. Daha aşırı nebati motiflere arazi bırakılmış ve sonuç zamanlarda Mevlevi sikkeleri kabil şeyler kullanılmış. Su uygarlığı dediğimiz devir fondan çeşmeden suyun evlere taşınması da arazi alıyor. Daha başlangıçta evlerde lağım döşemi yoktu. Evlere su çekmek düşüncesince beğenilen su kapları bununla mevrut kültür, su ve şifa, yıkanma, sıcak kültürü objeleriyle kalmayıp bunları destekleyen fotoğraf, belge, dokümanları da bu müzede topladı" biçiminde konuştu.

“Burada içilen suların hastalara elleme geleceği inanılıyor”

İstanbul Su Müzesi danışmanı, Madeni ve Tombak Eserler Uzmanı Güner Liman ise, müzede ayazmalara da arazi verildiğini belirterek şunları kaydetti:

"Burası ticari müşterek müessesedir. Biz İstanbul'da bu tür müzeleri, büyüklük müzeleri haricinde iş adamlarımızdan gördük. Koç, Sabancı ailesi kabil nice fasile bu müzelere önderlik etti. Topçu ailesi de, öz istihsal mevzuları bulunan Su Kültür Varlıklarını şu demek oluyor ki muslukları ve vanaları üreten müşterek firmadır. Geçmişe hürmet şekilde gine öz mevzusuyla dayalı su firez varlıklarını topladı. Burada enteresan bulunan hakeza müşterek iş adamının, istihsal meydana getirdiği bölgeye koyu müşterek hürmet duyup eskiden yapılmış yüzlerce yapıtı toplayıp müşterek müze kurmasıdır. Müzede Anadolu'daki gelişigüzel kültürden gelişigüzel dinden yapıta arazi verildi. Şifa tasları, Türk hamamlarındaki asar kabil gayrimüslimlerin kullandığı Ayazmalardaki eseler de müzemizde arazi alıyor. Dini inançlar yüklenmiş su kaynakları ve kültürlerin aşırı türlü eserleri müzede arazi alıyor. Burada içilen suların hastalara elleme istikbaline inanılıyor. Bazı sularda var ki belli başlı hastalıklara da elleme geldiği inanılıyor. Dolayısıyla kılıç burada da İstanbul'da muammer insanlarımıza gine müşterek hürmet olması nedeniyle dini inanışlarını yansıtan firez varlıklarına da arazi verdik. Osmanlı çağında meydana getirilen müşterek işaret altınla kaplanmış. Biz buna tombak diyoruz. Bu sebeple hayattaki ayrımsız sistemle meydana getirilen gayrı bakır ürünlere kılıç tombak diyemiyoruz. Ancak bizim sanatımızı kültürümüzü yansıtan eserlere tombak diyoruz. Burada da aşırı dobra tombak asar var" ifadelerini kullandı.

Osmanlı'da evde abdest onama etmek düşüncesince beğenilen ibriklerin uçları kıble istikametini gösterir halde bırakılıyordu. Çünkü misafirler kıbleyi sorgusuz sualsiz ibriğin gösterdiği yöne namazlarını kılıyorlardı. Abdest tahsil edilen şadırvanlar, cenneti temsilen sekizgen şekilde yapılıyordu. Şadırvanının kıble istikameti namına mevrut bölümüne lavabo konulmuyordu abdest alanın sırtını kıbleye dönmemesi için. Sebil kültürü nesir edilen çeşmelerde suyu sitayişkâr şiirlere arazi veriliyordu. Buna benzeri nice firez İstanbul Su Müzesi'nde vesikalarla anlatılıyor.

 

İrfan Altıkardeş - Zehra Baykal - Alper Suat Tutaşı
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Beşiktaş3554+6
5Başakşehir FK3452+7
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3449-3
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13MKE Ankaragücü3539-3
14Samsunspor3439-7
15Fatih Karagümrük3436-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler