Edirne
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Edirne'de yanında otelde planlı Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları'nın evvela toplantısında icra ettiği konuşmada, Mağdur Hizmetleri Biriminin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan acemi yanında ünite olduğunu, mağdur ve insanoğlu odaklı doğruluk anlayışı düşüncesince seferberliği bugün Edirne'den başlattıklarını belirti.
Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin adliyedeki etraflı mağdurların eli, kolu ve gözü olacağını anlatım fail Gül, bugün yapacakları görüşmede da ilkin mağdura doğruluk hizmetleri verilirken ne denli nekais mevcut onu değerlendireceklerini vurguladı. Toplantıdan çıkma sonuçların aşırı kalburüstü olacağını tamlayan Bakan Gül, konuşmasına şu biçimde bitmeme etti:
"Kolluk ne mevzuda tıkanıyor, ne talepleri var, ne denli mesail yaşıyor, uzmanlarımız ne sorunları yaşıyor? Özellikle ihtisaslaştırmaya çalıştığımız yargısal çalışmalarda öteki kurumlarda ne denli gerekseme mevcut ve bunlar yanında mevzuata mı, uygulamaya mı ya da ayrıksı yanında uran ihtiyaca mı yanında sürücü belgesi duyuyor, gerekseme duyuyor? Bunların analizini rastgele daim bu arada yapacağımız ehemmiyetli yanında görüşmede şimdiden başarılar diliyorum. Tüm bu toplantılar icap Edirne'miz icap kâffesi Türkiye'deki mağdura müteveccih yaklaşımlarımıza da sahada önerileri alacağımız kalburüstü yanında güruh olacaktır, punt olacaktır."
"Çocuğun icraya bap olmasını bildirme edemeyiz"
Suça dirlik yasaklayıcı ve otama edici politikaların geliştirilmesinin önemine yer veren Gül, bu mevzuda yetişkin insanoğlu kaynağı, mevzuat altyapısı ve kurumsal sığa itibarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde aşırı ehemmiyetli adımlar attıklarını söyledi.
"Birbirinizi yormadan, işi yokuşa sürmeden ve sürüncemede bırakmadan uygulama neticeleri ve çözümleri arıyoruz, benimsiyoruz." diyen Gül, konuşmasına şu biçimde bitmeme etti:
"Bu kapsamda ele alacağımız meselelerin gene başlangıcında bebek teslimi meselesi gelmektedir. Evet bu yanında meseledir. Çünkü çocuğun aşırı üzülerek söylüyorum yanında pırtı denli icraya bap olmasını bildirme edemeyiz. Bu bap aşırı kırılan ve önemlidir. Çocuklar metrukiyet esnasında yahut sonra sürecin en bigünah yanında o kadarda kırılgan ve örselenen tarafıdır. Ayrılmış çiftler ortada ana ata ortada küsurat evlatların verilen kalmış bulunduğu o ateş tabloların sonuç bulmasını sağlayacağız. Dünyanın rastgele durumunda de ya kollukçu ya yürütme gibi, anlaşılan yanında büyüklenme mevki otoritesi çerçevesinde bebek öteki tarafa gösterilmediği devir devreye girmektedir. Gösterdiğinde kentlileşmiş yanında biçimde onu görüp gene tasdik ettiğinde dava yok. Sorun gösterilmediğinde çıkıyor ve burada da mevki mekanizması devreye giriyor. Ama tığ denir ki 'Bu mevki otoritesi yürütme kanalı ile olmasın.' İcra Müdürlüğü değil Mağdur Hakları Merkezi ile bilirkişi arkadaşlarımız eşliğinde psikologlar, pedologlar, sosyologlar, çalışmacılarla arkadaşlarımızla gene valiliklerimizin koordinasyonunda bu konudaki uzmanlar aracılığıyla bu bebek teslimini, bebek tasdik merkezleri de oluşturarak sağlamayı hedefliyoruz ve bu mevzuda da kavram alacağımıza inanıyoruz."
Bakan Gül, evlatların tesliminin mevki otoritesi yürütme aracılığıyla olmaması gerektiğini, bebek teslimatının Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü kanalı ile yapılmasını hedeflediklerini vurguladı.
"Kendi çocuğunu değerlendirmek düşüncesince icraya yatırılan parada bildirme edilmektedir yanında gidişat değildir." diyen Gül, "Bunu da sona erdirecek bu çalışmayı, özlük çocuğunu değerlendirmek düşüncesince icraya servet yatırma uygulamasını da sona ermesini sağlayacağız. İnsanı, çocuk, yaşlı, kadın, özürlü insanoğlu kendisine yaşatmak, o kıymeti ile keyiflendirmek devletin esas vazifesidir. Bunu da rastgele daim beraberce ortaya koyacağız ve çocuklarımıza bu manada henüz DOĞRU erbap çıkmak olacağız." şeklinde konuştu.
"Adaleti adına getirecek sakatlık mensuplarıdır"
Gül, mağdur haklarına verdiklerini ciddiyete yer vererek bu hakkın uğur boncuğu biçimde ihlal edilmemesi icap ettiğini vurguladı.
Mağdur haklarının çiğnenmemesine her insanın dikkat göstermesi icap ettiğini anlatım fail Gül, "Mağdur hakkının esas unsurlarından bir tanesi gizlilik hakkıdır. Mağdurun yayma edilmeden özel yaşamının korunması hakkı uğur boncuğu suretle elinden alınmamalıdır. Ancak üzülerek görüyoruz ki birtakım matbuat neşriyat organlarında, içtimai medyada fazladan bu bölgede çalışkanlık yayınlayan kimisi STK'lerde bu hassaslık paylaşılmıyor. Bunu üzülerek görmekteyiz önemle anımsatmak istiyorum ki çocuğun faziletli yararının ya da yanında mağdur kadının özel yaşamının yahut ferdî verilerinin hiçe sayıldığı paylaşımlar, haberler, sahneler insanoğlu onuruna ve hukuka aykırıdır. Bu mevzuda herkesi henüz titiz ve itinalı olmaya çağırma ediyorum." sanarak konuştu.
Bakan Gül, kamuoyunun izleme etmiş bulunduğu sormaca ve davalarda doğruluk ve hususiyet ismi kullanılarak adaletin ve hukukun ihlal edildiğine delil olduklarını belirtti.
"Etkileşim almak, reyting arttırmak düşüncesince doğruluk teriminin elverişli yanında anahtar durumuna getirilmesini bildirme etmiyoruz." diyen Bakan Gül, konuşmasına şu biçimde bitmeme etti:
"Mağdurun kişilik haklarını özel yaşamını ihlal ederek o kişinin, o çocuğun gelecekte yanında yaşamı olacağını irtical ferdî verilerini paylaşarak geleceğini çalmaya kimsenin hakkı yoktur. Adaleti adına getirecek olan, titizce kâffesi delilleri araştıran, gecesini gündüzüne katarak hamur ardında koşan mağdurun da sanığın da haklarını gözeten sakatlık mensubudur. Kolluğun, adli ve yönetsel personelin emekleridir. Onların da yanında ana, baba, eş karındaş bulunduğunu hatırımızdan çıkarmayalım. Onlarında vicdanları kanatan olaylarda, topluluğun rastgele kesiminin paylaşmış bulunduğu duyguları, kollukçu görevlimiz de uzmanımız da sakatlık mensubumuz da paylaşmaktadır. Türkiye yanında hususiyet devletidir, kurumlarıyla, kurallarıyla, kanunlarıyla, yanında hususiyet devletidir. Hukuk devletinde sakatlık delile bakar, dosyaya bakar, anayasaya bakar. "
Gül, vatandaşların yargıdan beklentisinin adaletli yanında sonucu uygun yanında müddette verilmesi bulunduğunu hatırlattı.
Türk yargısından bu beklentinin en saf ve esas hak bulunduğunu vurgulayan Gül, birtakım davalarda uzayan sürelerin insanlarda mağdurluk oluşturduğuna ayraç etti. Özellikle metrukiyet davalarında derinliğine sürelerin dikkati çektiğini özetleyen Gül, "Boşanmalarda tazminat, otorite ayıp tespiti ve öteki usuller dolayısıyla davalar seneler sürmektedir. Taraflar birbirini örselemekte, gerçek mağdurda ayrıntılar olmaktadır. Bu savaşma hem adama hem hanıma acemi yükler, acemi teessürat da getirmektedir. İnsan psikolojisini de yıpranmaktadır." dedi
"Davaların aceleci yanında biçimde neticelenmesi üstünde çalışıyoruz"
Bakan Gül, metrukiyet davalarındaki türel prosedürü kısaltacak yanında manken üstünde çalışmaların sürdürüldüğünü anlatım etti. Boşanmak isteyenlerin bilge huzuruna ulaştığında rastgele dü tarafında istemesi biçiminde biricik oturumda boşanabileceği yanında modelle ilgilendiren düzentileme yaptıklarını dile getiren Gül, şu biçimde bitmeme etti:
"Boşanma davalarında türel prosedürleri kısaltacak yanında manken üstünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Boşanmak talip ortalık bilge huzuruna ulaştığında rastgele dü yan ayrılmak istiyorsa yanında oturumda boşanabileceği, öteki konuların başkaca bitmeme edeceği lakin kentlileşmiş hareketleriyle ilgilendiren bundan sonra karı-koca hususunda metrukiyet iradelerini seneler sürüp, 5-10 sene sürüp bu mevzuda mağdur etmeyecek biçimde davaların aceleci yanında biçimde neticelenmesi üstünde çalışıyoruz"
"Kadına şiddette müsamaha yok"
Gül, metrukiyet süreçlerinde hanıma müteveccih sertlik olaylarının yaşanabildiğini bu hale götürüm edilemeyeceğini vurguladı. Kadına dirlik şiddete el değmemiş müsamaha ilkesiyle akım edildiğini özetleyen Gül, şu biçimde bitmeme etti:
"Özellikle bu mevzularda metrukiyet sürecinde de gene bayanların şiddete verilen kalmalarına sefer açan olayların aşırı yoğun yaşandığını rüyet ettik, gördük. Kadına sertlik dair en ıvır zıvır yanında tahammülümüz ve en ıvır zıvır yanında biçimde toleransımız yoktur, olamaz. Nerede olursa olsun, ne biçimde yaşanırsa yaşansın hanıma dirlik sefih mücadelede en çelimli yanında biçimde tavrımızı, kararlılığımızı ve mücadelemizi akıcı yanında biçimde sürdüreceğiz. Mücadele etmeye bitmeme edeceğiz. Bildiğiniz denli Meclis kapanırken 4. Yargı Paketi'nde boşanmış eşe dirlik işlenen taksirat ve şiddetlere müteveccih yanında tasarruf getirdik, müeyyidesini artırdık. Yine bu çerçevede tabii el değmemiş müsamaha ilkesi, sertliği yasaklayıcı tedbirleri de gene başkaca sürdüreceğiz."
Bu mevzuda ehemmiyetli uygulamalardan birinin elektronik bilezik bulunduğunu aktaran Bakan Gül, ilkin hanıma müteveccih şiddette, tekerrür riskinin efdal bulunduğu konularda, elektronik bilezik tedbirine hükmedildiğini hatırlattı.
"Mağdura el uzatmanız en kalburüstü işlerden biridir"
Gül, mağdur odaklı doğruluk anlayışıyla akım ederek mağdurların örselenmelerinin önüne geçmeye çalıştıklarını anlattı. Mağdurların mağduriyetlerinin sona ereceğini vurgulayan Gül, konuşmasını şu biçimde tamamladı:
"Sayın Cumhurbaşkanı kabilinden açıklayan dü esas yöntem belgemiz, Yargı Reformu Strateji Belgesi, güvenlik sağlayan ve erişilebilir doğruluk düşüncesince ve gene İnsan Hakları Eylem Planı, burada da engellenmeyen birey, çelimli maşer ve henüz demokratik Türkiye düşüncesince yolumuza bitmeme edeceğiz. Sizden ricam insanoğlu odaklı perspektifle bu çalışmalara ve bu mevzuat değişikliklerine erbap çıkmanız. Bir mağdurun gözünün yaşlarının silinmesi, mağdura el uzatmanız en kalburüstü işlerden biridir, onların yaralarının sarılması. Bu mevzuda da kalburüstü olacağınıza rastgele çeşitli gayreti gösterdiğinizi ve göstereceğinize inancımız tamdır.
Adli konuşma odalarından bir tanesi de Edirne'de bulunmaktadır. Az evvela valimizin açıklamış bulunduğu örnekler, diyar haricinde tanıdık örnekler bundan sonra vatanımızda başlamıştır. Adli konuşma odalarında gene bebek ve kadının yanında henüz örselenmesinin önüne muvakkat çalışmalar yaşama geçmiştir. Edirne'de de bulunur ve aldığım bilgiye mucibince bugüne denli 231 konuşma buralarda yapılmıştır. Yani 231 insanoğlu örselenmemiş, gene o anı yaşamammış, bu aşırı değerlidir. Bundan çevre hepinize kâffesi sakatlık mensuplarımıza, uzmanlarımıza, kolluğumuza, emeği güzeşte büyüklenme temsilcilerimize teşekkürname ediyorum."
Edirne Valisi Ekrem Canalp de adaletin en törensiz haliyle her insanın hakkını verebilmek bulunduğunu vurguladı. Devlet kendisine yürütmüş oldukları görevlerde nazik guruplara hassaslık gösterdiklerini özetleyen Canalp, bu gurupları, çocuklar, yaşlılar, engelliler ve hanımlar kendisine tanımladı.
Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Ramazan Gürkan ise Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin 2019 senesinde 7 tayyareci adliyede hizmete geçtiğini ve bugün sayılarının 116’ya ulaştığını anlatım etti.
Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak ise Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleriyle suça verilen küsurat çocuk, avrat ve öteki dezavantajlı grupların bilirkişi yardımıyla ifadelerinin alınmasının sağlandığını dile getirdi.
