Mevlana Kültür Merkezinde planlı Şeb-i Arus programına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Konya Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tören düzeni mensupları, evcil ve ecnebi baş döndürücü sayıda çağrılı ve yurttaşlar katıldı.
Programda mütekellim TBMM Başkanı Mustafa Şentop, iyiyle kötünün, hakla batılın savaşının çağ de sürdüğünü belirterek, "Kötülük evvel bulunduğu denli çağ de kıtalar arası dolaşıyor ve örgütlü. Küresel modern Moğollar çağ de ayrı ayrı yıkımlara imza atmakla meşgul. İşgal, açlık, savaş, iç harp ve ayrıksı trajediler, çağ de dünyamızın ne eyvah ki ‘alışılmış' görüntüleri arasında. Ama tığ alışmadık, alışamadık bu görüntülere. Değişik şekillere bürünerek, organize global fenalık bizim üzerimize de gelse, ayrıksı mazlum ortak toplumun dair de gelse; lüzum diplomatlık masalarında, lüzum sahada, gerekse ayrıksı halis muhlis platformlarda reddediyoruz, dirlik koyuyoruz ve elimizden geldiği denli kavga ediyoruz. Rumeli'nin ve Anadolu'nun ruhunu mayalayan Alp Erenler, Horasan erleri, müessis bilgelerimiz Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli, Mevlana Celaleddin Rumi bizlere bu yurt özelinde ve yer kabuğu genelinde ortak obje bıraktılar. Bizi ortak arada markajcı ortak şey. Bu değerler manzumesi, bizim kötülüğe, zulme alışmamıza icazet vermiyor, icazet etmiyor. Alışmadık ve alışmayacağız. İnsanın kişiye kulluğunu reddediyoruz. Azgınlığı, haksızlığı ve kötülüğü reddediyoruz. Sadece yüksek yaratıcının uğrunda eğilen bu eren millet, can diplerinin evvel bulunduğu denli çağ de farkında. ‘Gel' çağrısına uyup yüzyıllardır bu şehre, bu yeşil kubbenin dibine geliyoruz” dedi.
“Mevlana'nın ayraç etmiş bulunduğu denli yaradana hürmetimizden çevre yaratılmış olana hürmet duyarız”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Anadolu topraklarında şahısların din, dil, ırk, anlayış ayrımcılığı olmadığını belirterek, "Bizim fikir kodlarımızda müşterilerini renginden, ırkından, dilinden naşi küçük görmek yoktur. Bizim ticaretimizde komşumuzdan, dostumuzdan, arkadaşımızdan hâlâ ortak tomar tashih buyurmak düşüncesince değme şeyi mubah gören ortak davranış yasal görülemez. Bizim gönlümüzde, kalbimizde bizim denli yaşamayan, düşünmeyen ortak insanoğlunun hasım görülmesi sanarak ortak obje katiyen olmamıştır. Tarih süresince ne evvel ne çağ kişi varlığımızın gerekliliği adına ortak ötekine gerekseme duyulmamıştır. Düşmanlık algısı bizim başkaları malı sebebimiz değildir. Çünkü biz, toprağın, çiçeğin, hayvanların, insanların, yaratılmış bulunan değme şeyin sahibinin Allah olduğuna inanır ve bu liberalizm doğrultusunda Mevlana'nın ayraç etmiş bulunduğu denli Yaradan'a hürmetimizden çevre yaratılmış olana hürmet duyarız. Bizim en iri farkımız budur. Dünyanın topu topu değiştirilmiş kültürlerine dirlik hürmet ve tolerans içinde davranmamıza hastalık bulunan anlayışın altında bu liberalizm yatmaktadır. Mekke'den Balkanlar'a, Afrika'dan Endülüs'e, Orta Asya'dan Anadolu topraklarına uzanan bu ruhun tesirini gedmek isteyenlerin çağ dünyayı getirmiş bulunduğu derece ortadadır. Günümüzde evren nüfusunun hoppadak yüzdelik bütünlük kesiminin serveti 7 bilyon insanoğlunun servetinin toplamına eşittir. Dünya genelinde parlak suya ihraz problemi canlı şahısların sayısı 3 milyara yaklaştı. Sömürgecilik, kolonyalizm, harpler zımnında kestirmece 1 milyara DOĞRU insanoğlu kesat karşısında yaşantı savaşı vermektedir. Milyonlarca insanoğlu konutlarını ayrılma yazar hicret buyurmak durumunda kalıyor. İnançları, düşünceleri, derisinin rengi zımnında milyonlarca insan, adamlık onuru ayaklar dibine alınarak ayrımcılığın değme türlüsüne sunulan bırakılıyor. İnanıyoruz ki yer kabuğu bu denli zulmü, adaletsizliği ve kaosu kaldıramaz. Hiçbir insanoğlu bu denli kötülüğü hafriyat etmiyor. Çocukların, kadınların, yaşlıların, mazlumların uykularına bomba seslerinin zevcelik etmesini benimseme etmiyoruz ve tığ buradan, Konya'dan, Anadolu coğrafyasından insanlığa sesleniyoruz, bundan sonra bu kaosa ortak son verilmeli. Çatışmalara, savaşlara, bencilliğe, sömürüye, ayrımcılığa dirlik şahısların hâlâ iri üzüntüler yaşamaması düşüncesince dünyada bazısı şeylerin değişmesi icap ettiğini haykırıyoruz. İşte çağ bizlere sakıt en ehemmiyetli görev, insanlığın kadın bulunduğu bu sesin dünyanın ciharıyek beraberinde yankılanması düşüncesince bu değiş mührünü vurmaktır. İnanıyoruz ki hâlâ ortak tomar bomba, savaş, işgal, yaş değil; dünyayı sevgi, tolerans ve hafriyat güzelleştirecektir. Bize aşkı, kardeşliği, merhameti anlattığı için, bu toprakların hamurunu muhabbetle yoğurduğu düşüncesince Mevlana'ya tükenmez şükranlarımı sunuyorum” biçiminde konuştu.
Vali Vahdettin Özkan da, “İnsan, kainat, sahn ve ahiret yolculuğu tasavvurunu lisan penceresinden betimleme fail Mevlana Celaleddini Rumi, topu topu vakitlere ve bireylere seslenme fail âlemşümul ortak kalıt bırakmıştır. Hazreti Mevlana; halis muhlis insanlığı bağrına basmış ve topu topu adamlık çeşidinden koyu ortak teveccühle karşılanmıştır. Onun bireylere başvuru etmiş bulunduğu yol; manayı, varlığın asıl sahibini, özbeöz dostu aramaya ait ortak yoldur. Bu vesileyle 749. Vuslat Yıldönümünde Hazret-i Mevlana'yı rahmet ve saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, “Şüphesiz ki Hazreti Mevlana denli Allah dostları, yaşamlarında bulunduğu gibi, vefatlarıyla da bizlere baş döndürücü giranbaha hikem bahşeder. Hazreti Mevlana'nın, kişi ahiret yolculuğu gecesini ‘Şeb-i Arus', kısaca ‘düğün gecesi' adına tanım etmesi, bu mesajların en can alıcı olanları arasındadır. Her yıl, dünyanın değiştirilmiş coğrafyalarından beniz binler, vuslat heyecanıyla şehrimize geliyor. Konyamız da, kapılarını peşine denli misafirlerine açıyor; Hazreti Mevlana'nın çağrısına lisan verip gelenleri ahbapça bağrına basıyor. Hazreti Mevlana'yı, Hakk'a vuslatının 749. senesinde rahmet ve saygıyla anıyorum” sanarak konuştu.
Konuşmaların peşi sıra sanatkâr Ahmet Özhan dinleti verdi.
Enver Furkan Çelebioğlu - İbrahim Yetkin - Arda Akın Akkoca
