USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

28 Şubat’ta başörtüsüz sıralardan, başörtülü akademisyenliğe

Türk politik evveliyatına "postmodern darbe" adına güzeşte 28 Şubat sürecinde, üniversiteyi başörtüsü çıkarttırılarak kıraat etmek durumunda bırakılan Bedia Kocakoğlu (43), seneler sonraları doçent hekim adına başörtüsüyle girmiş olduğu üniversitede akademisyenliğini

28 Şubat’ta başörtüsüz sıralardan, başörtülü akademisyenliğe
15-01-2023 13:08
Türk politik geçmişine "postmodern darbe" yerine güzeşte 28 Şubat sürecinde, üniversiteyi başörtüsü çıkarttırılarak kıraat etmek mecburiyetinde bırakılan Bedia Kocakoğlu (43), seneler sonradan doçent hekim yerine başörtüsüyle girmiş olduğu üniversitede akademisyenliğini sürdürüyor.Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sağlamış olduğu baş örtüsü özgürlüğünden çevre teşekkürname fail Kocakoğlu, “Devlet birlikte babadır. Biz bu zamanda ata duygusunu hissettik. Cumhurbaşkanımızın da dü kız evladı mevcut ve onların da başları örtülü. Bir babanın kız çocuklarına ehil çıkışı üzere bizlere ehil çıkışını gördük. İnsan babasına teşekkürname etmez de ne yapar?” niteleyerek sordu.

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi bulunan 43 yaşındaki Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, Türk politik geçmişine "postmodern darbe" yerine güzeşte 28 Şubat sürecinde başörtüsü sorununu yaşayanlardan. İlköğretim ve ortaöğretim yaşamını Alanya ilçesinde bütünler Koçakoğlu, peşi esna Konya Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandı. Üniversite birlikte numara sınıftayken 28 Şubat süresine balya mevrut Koçakoğlu’na, derslere başörtülü giremeyeceği belirtildi. Koçakoğlu, kıraat hevesini yarıda artırmak istemeyip derslere başını açarak girmeye bitmeme etti. Üniversiteyi tamamladıktan sonradan araştırı görevliliği imtihanını başarıyla güzeşte Koçakoğlu, faziletkâr lisans ve doktora eğitimini de Konya’da tamamlayıp gine memleketi Antalya’ya döndü.

15’in üstünde işaret yazdı

Şuanda Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Doçent Doktor yerine akademisyenliğini sürdüren Koçakoğlu, bu proses bünyesinde 15’in üstünde işaret yazdı. Kitaplarından birlikte tanesi de 28 Şubat periyodunu özetleyen 'Anlamsızlığın manası Postmodernizm' isminde sanlı yapıtı oldu.

Kekeme oldu, konuşmayı unuttu

Yaşam öyküsünü İhlas Haber Ajansı’yla (İHA) paylaşan Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, önemsiz yaşlarda okumaya aşırı düşkün bulunduğunu ve yolda bulmuş olduğu gelişigüzel kağıt parçasını eve götürerek okuduğunu anlattı. İlkokul okurken sebebini bilmediği biçimde keke problemi yaşadığını ve bunu yaşamının geçmiş intizar noktası yerine gördüğünü tamlayan Koçakoğlu, “Küçük ayrıntılar henüz allahsız olur. Sürekli dalavere geçilen ve dikkate alınmayan birlikte bebek olmaya başladım. Kendimi geride ve dışlanmış birlikte bebek yerine hissettim. Özgüvenimi ağız ağıza bitirdiğimden, kekeleme bundan böyle konuşamamaya dönüştü. Bu beşinci dershane bitene derece bitmeme etti. Ailem beni okutmama düşüncesindeydi. Okulda yada dışarıda değil karı ortamında de kekeliyordum. Onlara ne derece aşırı kıraat etmek istediğimi söylemeye çalıştım ve aileme sağlıksız yamalak lisanımla, ‘Beni okutmazsanız eğer, Allah beni yanına çağırıp kimden şikayetçisin’ niteleyerek sorduğunda okutmadıkları düşüncesince aileme söylerim dedim. Çok etkilendiler ki müsaade verdiler” niteleyerek sahn hikayesine başladı.

“Aynalara konuşarak toy doğan birlikte bebek üzere konuşmayı öğrendim”

Ortaokulda da ayrımsız problemin ilerleyerek sürdüğünü tamlayan Koçakoğlu, laflarına şöyleki bitmeme etti: “Sınav kağıtlarında aşırı doyurmak ancak lal birlikte çocuktum. Yine ikinci intizar noktası o devirde birlikte öğretmenimiz beni sözlüye kaldırdı. Bir istifham sordu konuşamadım. Bilip anlatamamak en iri ıstırap. İlk o fasıl hissettim bunu, tek devir da unutmadım. Yine dalavere geçtiler, güldüler. ‘Öğretmenim o konuşamaz ki onu niçin sözlüye kaldırdınız ki?’ niteleyerek dalavere geçtiler. O çağ okulu bıraktım. Raporlar makbuz kalmayayım diye. Doktorlarla görüşüldü. Doktorlara gittik tedavisi olmadığını ve ruhsal birlikte mesele bulunduğunu söylediler. Bir adet doktor, ‘kızım sen aşırı cin fikirli birlikte kızsın, birlikte gözgü bul kendine aynanın karşısına geç harfleri kelimeleri uzata uzata çıkarmaya çalış aynaya üzerine kitaba üzerine işaret oku’ dedi. Dışı mülevven plastik bulunan aynalardan makbuz bana ve ego gözgü karşısında aylarca sözcük kelime, kod şifre toy doğan birlikte bebek üzere konuşmayı öğrendim. Artık ortaokulu bitirdiğimde iri miktarda görüşme problemimi yenmiştim. Liseye geldiğimizde ise aşırı henüz dobra tabir ediyordum kendimi. O kekelik ve konuşamama dönemi, sokağa çıkamamama, dost edinememe ve oyunlara katılamama etken oldu. Bu beni henüz da kitapların içerisine itti. Kendime kitaplardan toy birlikte evren kurdum. Bu evren da beni yazın okumaya itti. Başarılı birlikte öğrenciydim ancak geçmiş tercihimde edebiyattı. Liseyi bitirdiğimde Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandım.”

“Başörtüm güçlükle çıkartılırken enjeksiyon boğazımı çizdi, çizilen obje kalbim ve adamlık onurunun ta kendisiydi”

Üniversitenin birlikte numara sınıfında 28 Şubat geçmişine balya geldiğini aktaran Koçakoğlu, yaşamış olduğu emekli günleri ise şu ifadelerle anlattı: “Birinci sınıfın ikinci zamanında 28 Şubat patladı. Özellikle benim gibi, hayatında polislerle on paralık beniz yüze gelmemiş, neşeli ortamlara girmemiş garip birlikte kız çocuğunun karşılaşmış olduğu şey. Selçuk Üniversite’sinin önündeki duvarlara derece geliyorsunuz, suçluymuş gibi, yurt haini, yıldırıcı üzere o duvarlardan dipdam alınmıyorsunuz. Görevliler, ‘başınızı sokakta açın, ondan sonradan girin’ diyordu. Allah’ın emrini tutmadım diye, üzülüyorsunuz ve dini sorgulama yapmıyorsunuz. Bir de sokağın ortasında başınız açtırılarak utandırılıyorsunuz. Bu duyguyu yaşamayan bilemez. Allah’a erinç hissettiğiniz mahcubiyetin ötesinde kuldan perde duygusu, camianın uğrunda başını açıp kişilerin sizi seyirlik birlikte gereç üzere temaşa duygusunun verdiği ıstırabı, yaşamayan tek biçimde anlayamaz. Bir çağ utanıp sokakta başımı açmamak için, duyurulmayan bilinmeyen duvarın yarığından girip bahçede açmaktı. Tam ilerlerken vazifeli görmüş oldu beni. Büyük birlikte kusur işlemişim üzere ikiz eş geldi ve başımı açmanı haram bulunduğunu söyleyip başörtüsünü başımdan sertçe çekti. Başörtünün geçit bölümüne enjeksiyon takılır kaymaması için. O esna çekilmiş olduğu düşüncesince enjeksiyon boğazımı yarıp kanattı. O günden beri enjeksiyon takamıyorum. İğnenin çizdiği obje geçit falanca değildi, o çizilen obje kalbimdi, insanoğlu onurunun ta kendisiydi.”

“Öğrencilerim beni sesimden tanıdı”

Mazlum kişilerin sesi olmak, inanılmış olduğu doğrular yoluna topluma soluk olabilmek düşüncesince öğretim üyesi olmayı hedeflediğini aktaran Koçakoğlu, 2015 senesinde doçent unvanıyla üniversitedeki geçmiş başörtülü dersinde yaşamış olduğu his kırcı dakikaları paylaştı. Koçakoğlu, “Kapıdan dipdam girdiğimde öğrencilerim beni tanıyamadı. Sesimden tanıyabildiler. Başı açık, bağlı dört başı mamur dershane ayrımsız anda gözleri kırcı kırcı ayağa kalkıp dakikalarca alkışladılar. Gözyaşlarıma bilgili olamadım. Neden alkışladıklarını sorduğumda ‘özgürlüğü’ alkışladıklarını söylediler. Herkes bunun birlikte hürriyet davası bulunduğunun farkında. Siz bunu intihap kampanyası, oy alacağız, vay helalleşeceğiz niteleyerek kullanmayın. Millet canının derdinde. Biz özgürlüğümüzün derdindeyiz” niteleyerek konuştu.

“Biz Cumhurbaşkanımızda birlikte bakanın kız çocuklarına ehil çıkışını gördük”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Antalya ziyaretinde mikrofon alıp teşekkürname ettiğini tamlayan Koçakoğlu, bunun politik birlikte özellik olmadığını, hanımefendilerin özgürlüğü ile ilgilendiren birlikte özellik bulunduğunu vurguladı. Koçakoğlu, “Biz 28 Şubat mağduru hanımlar Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürname ederken, birlikte politik tümen liderine teşekkürname etmiyoruz. İnsani birlikte görüngü gerçekleştiren, bizim kalbimizi onaran birisine teşekkürname ediyoruz. Bunu politik gereç olmaktan çıkarıp, içtenlikle elini taşın dibine koyan her insana bizim şükran borcumuz olacak. Samimiyetle dayanak bulunan her insana tığ teşekkürname edeceğiz. Çünkü bu bizim içimizde aşırı ciddi birlikte travmadır. Devlet birlikte babadır. Biz bu zamanda ata duygusunu hissettik. Cumhurbaşkanımızın da dü kız evladı mevcut ve onların da başları örtülü. Bir babanın kız çocuklarına ehil çıkışı üzere bizlere ehil çıkışını gördük. İnsan babasına teşekkürname etmez de ne yapar?” niteleyerek sordu.
Koçakoğlu, baş örtüsü mevzusunun anayasal garanti dibine katılması icap ettiğini de laflarına ekledi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Fatih Karagümrük3436-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler