USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

'28 Şubat' polis bir babanın en acı günü

Üzerinden 25 sene geçse de 28 Şubat'ın acı hatıraları zihinlerden silinmiyor.

'28 Şubat' polis bir babanın en acı günü
02-03-2022 10:08
Türk siyasal geçmişine "Postmodern darbe" alegori güzeşte 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üstünden 25 sene geçse de eskiden yaşanmış bulunan sıkıntılar hala geçmiş üzere akıllarda tazeliğini koruyor. 28 Şubat sonrasında Refah Partisi kapatıldı. Adeta İslam'a harp açık üzere kimi icraat ortaya konuldu. İmam dil cambazı liseleri mezunlarına katsayı uygulandı, başörtülülerin mutluluk müesseselerinde emek vermesi ve darülfünun okumaları yasaklandı. Üniversitede gailesiz kızların başörtüsünü çıkarmaları düşüncesince “ikna odaları” kuruldu. Eşi başörtülü bulunan nice insanoğlu fişlendi, fakülte ve dini terbiye verici firmalar kapatıldı. İnsanların kurban derilerini vakıf ve derneklere bağışlamasına bile müsaade verilmedi.

Üzerinden 25 sene güzeşte 28 Şubat postmodern darbesiyle Türkiye, en ışıksız dönemlerinden birini yaşadı. Başörtüsü takıp, salat kıldıkları düşüncesince okullara alınmayıp eğitimleri gayrisıhhi kalan, birtakımı başlamadan sonlanmış bulunan ve bu nedenle hayatları kararan binlerce öğrenci, hatırlarında karaca bigün alegori küsurat 28 Şubat'ı ne unuttu, ne de unutturdu. O çevrim terbiye hakları ellerinden tahsil edilen binlerce gailesiz gelişigüzel sene 28 Şubat'ı dip bir mahzunane hatırlıyor.

25 sene geçmiş kızının hafızlık icra ettiği Kur'an kursunun kapısına anahtar vurmaya gittiği günü ve o gün yaşadıklarını seneler sonraları kaleme meydan zorun polis memurunun acı hatıraları 28 Şubat'ın acımasızlığını bir kez hâlâ gözler önüne serdi. Yıllar sonraları İhlas Haber Ajansı muhabirinin eriştiği zorun polis Geylani Akan, ilişkin bulunmuş olduğu karakoldan kendisi üzere polis memuru bir arkadaşı ile baş başa gittiği Kur'an kursunu ve orada o gün yaşadıklarını şöyleki anlattı:

“Hayatımın en çirkin hatıralarından biri 28 Şubat oldu. 28 Şubat'ta Bursa'da polis memuruydum. İmam dil cambazı ve Kur'an kurslarının önlerinde meydana getirilen zulmü görseydiniz, şu an Rusya'nın Ukrayna'ya zulümden farkı yoktu. Öyle bir gadir ki 13 ve 14 yaştaki dallar nereye kaçaklarını bilmiyorlar. Kimileri arabaların önlerinde ayakları kopuyor. Kimileri cop yiyor. Neymiş suçları önder hatipte okumaları. Biz de Bursa'da Zümrüt Evler semtinde Güzide Kur'an Kursu'na tığ bir başkomiser dü polis valiliğin talimatıyla kapatmaya gidiyoruz. Ben yolda giderken başkomisere dedim ki bin kıta adamın yapamadığı, bir yiğit kadının icra ettiği kursu kapatmaya gidiyoruz. Kursun önüne gittik. Televizyoncular neymiş bir utku nail gibiydi.

Biz basının arasından 6'ncı kata çıktık. Güzide dudu 60 yaşından bir tomar idi. Bizi alıcı elimizde telsiz belimizde silahla görür görmez kadıncağız bayrağı tuttu, ‘Bu vatana bayrağa hainlik mi ettim. Yetim evlatları alıp burada yetiştiriyorum. Ne yaptım benim kursumu kapatıyorsunuz.' O ağlarken yanımızdaki bizim arkadaşlarımız da ağlıyor. Dedim ki ego buradaki talebelerden birisinin babasıyım. Ben Halime'nin babasıyım. Sizin kursunuzun 3 kıta kapısı var. Ana kapıya damga vuralım. Kapatmak arzu edenler muradına ersinler siz geri kapıdan gene görevinizi yapın dedim. Böyle diyince ayağa kalktı 'bu kardeşlerimizi dü cihanda ermiş eyle' dedi. Bu posta de sevinçle ağlamaya başladı” dedi.

“28 Şubat paşası Necmettin Erbakan'ın mezarından kusur dilemiş”

“Hiç şimdiye derece duyulmayan bir bilinçlilik erişmek istiyorum” niteleyerek konuşmasını sürdüren Geylani Akan, “28 Şubat'ta elebaşlarından paşalardan biri bizim bir arkadaşımızın kardeşinin hususiyet bürosuna gitmiş. ‘Ben 2 yol rahmetlik Necmettin Erbakan'ın mezarına gittim. Ondan kusur dilerim. Helalleştim' dedi. Bu beyefendi Erbakan hocaya dünyanın çilesini çektirmişler. Mezarından kusur diliyormuş. Erbakan mezarında senin dediğini nerden duyacak. Hadi duydu diyelim. Seni afetti. Bu budun seni affeder mi? Allah'ın nezdinde bu yapmış olduğunuz zulümler affedilir mi? Hiç farkı yoktur, 60 ihtilali her neyse Mart Muhtırası aynıdır. 80 ihtilali aynıdır. 28 Şubat aynıdır. Aynı mantalitenin müşterilerini bunlar. Allah bunlara okazyon vermesin” halinde konuştu.

“İmam hatipten aldım apayrı liseye verdik, o da bilge oldu”

O devirde kurstan kabul geçirmek mecburiyetinde kalmış olduğu kızı ve oğluyla ilgilendiren bilgiler verici Geylani Akan, “Kızım 2021 senesinde iyi Kur'an-ı Kerim kıraat yarışmasında Türkiye birincisi oldu. Orada siz kızın önüne sekil çekiyorsunuz. Kur'an öğrenmesin diye. Böyle zeki bir evladı yoksun geçirmek istiyorsunuz ancak Allah kapıları açıyor. Yine 28 Şubat'ta kıygın evet oğlum. İmam hatipten aldım apayrı liseye verdik. O da bilge oldu” ifadelerini kullandı.

Emekli polis memurunun 28 Şubat hatıralarında anlattığı Kur'an kursunun kurucusu Güzide Birinci'nin binlerce kız öğrenciyi yetiştirip dünyanın nice namına hafızlık yapmaları düşüncesince gönderilmiş olduğu ortaya çıktı. 63 salname yaşamını iyi ahlaklı ve inan sahibi gençlerin ulaşması düşüncesince ilme vakfeden Birinci'nin 28 Şubat darbesinin peşi sıra rahatsızlanıp yaşamını kaybetmiş olduğu öğrenildi.

O zamanki ismi Güzide Hanım Vakfı Kız Kur'an Kursu olan, darbenin ve kapatılmaların yaşandığı zamanın peşi sıra Yeşil Yatılı Kız Kur'an Kursu alegori değiştirilen vakıf 25 sene geçmiş üzere bilim yaymaya bitmeme ediyor. Kurucuları Güzide Birinci'nin izinden revan talebeleri yaşları 4 ile 6 ortada mütebeddil 110 çocuk, 25 beşinci sınıf öğrencisi, 30 hafta sonu talebesi ve 25 ev kadınına Kur'an dersi veriyor.

Binlerce öğrenci yetiştiren Güzide hafızın kurduğu Kur'an kursunun öğretmenlerinden Hatice Algın, "Ben o çevrim rüştiye ortaöğretim talebesiydim buraya yaklaşan bir yerde oturuyorduk. 6 kıvrım binada oturmaya arazi bulunmazdı. Kendisinin sohbeti, aşkı herkesi o derece iyi ısıtırdı ki hacısı hocası gerçeklenmiş kendiliğinden bir zerre bulurdu. Bin bir hatimler de kapıda kazanç dağıtılırdı hacısı hocası o ekmekten bir zerre alabilmek düşüncesince beklerdi. 28 Şubat hepimizde çirkin hatırat biriktirdi ancak iyi şeyler de oldu. Kursun kapısına anahtar vuruldu.

Burada kızı koruyan bulunan bir polis abimizin yaşamış olduğu görüngü mevcut hala dimağımızda polisler ağlaya ağlaya kapıya anahtar vurmuşlar ancak geri kapıdan sarıklı hanımın hizmetleri bitmeme etmiş. Hani ashap diyor ya 'anam, babam, canım sana feda olsun ey Allah Resulü', ahacık hakeza bu zamanda muammer anasını, babasını canını bu yolda bağışlamış birisidir Güzide hanım. Tek başına bir kadın alegori bu binayı yapmış. Hala da görev vermeye bitmeme ediyor. Buranın gelişigüzel taşında afsun mevcut gelişigüzel zerresinde Allah'ın ismi var. Kendisi on paralık mücerret on paralık evladı olgunlaşmamış ancak dünyanın gelişigüzel yerinden Güzide koruyan dediğinizde bir tanımış olduğu behemehâl çıkar" niteleyerek konuştu.

Güzide Birinci'nin yaşamda küsurat beş altı tanıdığından biri bulunan 60 yaşındaki yeğeni Orhan Erbay ise yaşamını ilme vakfeden teyzesini şöyleki anlattı:

"Teyzem Güzide Hoca dudu çivi başına bir ekoldü. O çetin zamanlarında yegâne Renault 12 otomobili vardı. Kendisi şoförlüğünü yapardı. Tek hiçbir eksiksiz Kur'an kurslarını dolaşır evlatların kâffesi iaşelerini çıkarmaya çalışırdı. Çok çalıştı, gayret etti onun o aşkı da talebelerine bulaşma etti. Güzide Birinci sarıklı dudu o çevrim Kur'an hizmetine iri güç gösterdi. Birçok koruyan talebenin yetişmesine kılavuz kaptan oldu. Günümüzde de bu koruyan talebeler devraldıkları bayrağı ileriye çekmek düşüncesince himmet gider etmekteler. Cıvıl cıvıl etkin o Kur'an bahçesinin hizmetleri 28 Şubat'ta sekteye uğradı. 15 sene derece ora gereksiz kaldı. O çevrim devletin başındakilerin kararıyla Kur'an kursları boşaltıldı. Talebeler baştan sona çantalarıyla baş başa dışarıya atıldı.

Güzide hocamız da o devir aşırı huzursuz olmuştu. Yine ihvan hizmetler bitmeme etsin niteleyerek uğraştı ancak ora kapanmış oldu ve derinlemesine seneler ev alegori kullanıldı. O devirde bir polis abimiz vardı. Kızı Kur'an kursunda işyar dü arada kalık rolü gereği Kur'an kursunu kapamaya mevrut ancak sağolsun sarıklı kadına araştırma görevlisi olmuş. Günümüzde bundan sonraları aşırı şükür olanaklar bir tomar bundan sonraları bu cins hizmetler düşüncesince mutluluk isteklendirme ediyor. Demek ki bunları da berhayat olmak gerekiyormuş.

Hayatın yaşanışı hakeza erişmek ki bigün doğacak bazıları bir bilinçlilik meydana getirecek hâlâ sonraları öbür yan doğacak bir şeyler hazırlamaya çalışacak. Hakla batılın savaşı bu hakeza bitmeme edecek erişmek ki. İnşallah doğruluk galip sağlık Güzide hocahanımın da ruhu rahatlar sevinç içinde olur. Bizler de ayrımsız halde rahatlar sevinç içinde oluruz inşallah."

Süleyman Aydın - Hakan Gönül - Emre Baba
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Sivasspor3751-8
8Alanyaspor3650+3
9Çaykur Rizespor3649-8
10Antalyaspor3748-5
11Adana Demirspor3744-3
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3716-47
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler