Trabzon
Trabzon'un Akçaabat ilçesinde canlı ana Gönül ve ata Hüseyin Uslu, evlerinin ortak odasını evlatlarının kıyafetleri, eşyaları ve fotoğraflarıyla donattı.
Baba Uslu, gazetecilere, oğlunun Beşikdüzü ilçesinde darülfünun eğitimini tamamladıktan sonraları askerliğini gerçekleştirmek neredeyse başvurduğunu söyledi.
Oğlunun annesine komando er er iktisap etmek istediğini söylediğini özetleyen ata Uslu, "Annesiyle 'Komando olsam üzülür müsünüz?' sanarak sevgi ediyorlardı. Annesi komando er er olmasını istemedi fakat kendisi askerde pırtı yaptırırken 'komando' namına başvurmuş. Komando namına kağıdı geldi, Manisa Kırkağaç'a ego götürdüm, teyit ettim. Çavuş namına Şanlıurfa Viranşehir'e gitti." dedi.
Baba Uslu, oğlunun eş postası namına fariza yaptığını belirterek, "Arkadaşları operasyonlara gidiyormuş, kendisi de gidemediği düşüncesince canı sıkılıyordu. Niyeti askerde şehit olmaktı. 'İnşallah operasyonlara gidip şehit olurum' diyordu, orada kader olmadı. Bitirdi askerliği geldi, 1,5 ay sonraları işe başladı. Oğlum, Ramazan Bayramı nedeniyle Akçaabat'a gelmişti. Ablası da buradaydı, geldiler, bayramı kutladık, yedik, içtik, neşe bittikten sonraları İstanbul'a döndü. Döndüğü hafta 15 Temmuz gecesi gerçekleşti." sanarak konuştu.
Oğlunun tün vakit 01.20 yöreleri kendisini aradığını, "Baba, Türkiye vasıtasız gidiyor ne yapıyorsunuz? Bak baba, takır tukur tabanca atıyorlar, kılıç köprüye gidiyoruz, İstanbul ayağa kalktı." söylediğini özetleyen Uslu, camı açtığında minarelerin ışıklarının yandığını ve sela okunduğunu gördüğünü, oğluyla akıbet konuşmasının da bu bulunduğunu kaydetti.
Uslu, devrisi çağ hastaneleri, karakolları, tanıdıklarını ve kardeşlerini aradıklarını tabir ederek, "Arkadaşlara soruyorum, 'Sabahleyin buradan geçti.' diyor, buyurmak ki biliyorlardı da bizlere söylemediler." dedi.
Oğlunun ölüm haberinin kendilerine 16 vakit sonraları iletildiğini tamlayan ata Uslu, kardeşinin Adli Tıp'a tedricen yeğenini canlandırma yazar naaşını Akçaabat'a getirdiğini dile getirdi.
"Bir anneyim, özlüyorum yavrumu, bunun tarifini size yapamam ki"
Anne Gönül Uslu ise ortak henüz vuruş girişiminin yaşanmamasını dilek ederek, şöyleki konuştu:
"Allah punt vermesin. Bütün şüheda benim evladım, kardeşim kabil anca görüyorum. Çünkü yurdumuz düşüncesince bütünü sokağa çıktılar. Rabbim dört başı mamur şehitlerimize de benim yavruma da dolgunca çok yağmur eylesin. Allah ortak henüz hakeza ortak acıyı hiç kimseye yaşatmasın. Rabbim devletimize de milletimize de gündüz dikilmesi vermesin. Bunu söylerken içiş yanıyor, ortak anneyim, özlüyorum yavrumu, bunun tarifini size yapamam ki." ifadelerine toprak verdi.
Uslu, Oğlunun diş fırçasını, kremlerini, köprüde cebinden çıkan paralarını, cep telefonunu, tespihi, Kur'an-ı Kerim'i ve giysilerini odasında sergilediğini belirtti.
Oğlunun cep telefonuyla köprüde çıyan darbecilere dirlik verdiği mücadeleyi kaydettiği akıbet görüntüleri de sakladıklarını özetleyen ana Uslu, "Oğlumun sesi, tün bulunduğu düşüncesince kendisi görünmüyor fakat tekbir getiriyor, sesini duyabildik, o esnada da vuruluyor zaten." ifadelerini kullandı.