101 saat kaldığı enkaz altında babasıyla oyunlar oynamış

Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay'ın Defne ilçesi Armutlu Mahallesinde çöken apartmanda enkaz altından 101 sat sonradan çıkarılan 8 yaşındaki Tanem Safiye ve babası Cem Okur'un, Adana kent Hastanesi'ndeki tedavileri tamamlandı. Babadan evvela enkazdan çıkarılan Tanem, ambulansa helikoptere giderken, "Babacığım kendine güzel bak ego iyiyim. Seni seviyorum ego aşırı iyiyim" derken görevlinin helikoptere babanla başlangıç başa bindireceğiz demesi ilişkin "Orada su meşrubat miyiz?' ifadelerini kullanmıştı. Enkaz altında kaldıktan sonradan kızının ne yapacağız demesi ilişkin babanın aklına 'Taş, betik makas' oyunu geldiği ve onu oynadıkları öğrenildi. Karanlıkta görmeseler güçlü ortak birlerine yaptıklarını söyleyerek devir nâkil baba kız, dualar yazar boşluk aralık birisi birlerine şarkılar söylediklerini anlattı. Şuanda etrafına mevki yayan 8 yaşındaki Tanem, kendisini kurtaran Mehmetçiğe ve babasına teşekkürname etti.

'Bize ev bulur musunuz?” hevesi önsezi kırcı anlara illet oldu

Babasına sarılan Tanem'in yaşadıklarını aktarırken, enkaz altının aşırı antipatik ve karanlıkta korktuğunu tabir etmiş olduğu İHA muhabirlerine “Bizim evimiz yıkıldı, Bizim buradan gidecek yerimiz yok, bizlere ev bulur musunuz?” hevesi ise önsezi kırcı anlara illet oldu.

Enkaz altında yaşadıklarını İHA muhabirine özetleyen ıvır zıvır Tanem "Çok karanlıktı. Mesela su düşünüyorsun, su görüyorsun. Ambulans geldi er geldi. Beni ve babamı kurtarmaya geldiler. Çok iyiyim ego iyileştim. Sizden ortak dileyiş istiyorum. Ben burada kalıyorum, bizlere ortak ev bulursanız aşırı sevinirim. Orada aşırı üşüdüm. Her toprak topraktı. Babaannemin ayağına bap düştü. İlerde hekim olup her insana iane kılmak istiyorum” dedi. Yaşadıklarını özetleyen Baba Cem Okur ise “Bütün darda bulunan şahısların en endamsız sürede kurtulmasını diliyoruz. Bütün ölmüşlere başlangıç sağlığı diliyoruz. Sanki kıyametin ortak halkasıymış üzere onu yaşadık. Çok kötüydü, doğrusu önceki an o önceki dakikalar aşırı kötüydü. Önümüzde bizi muntazır 101 saat şimdi varmış. Farkında değiliz. O an güçlü tasdik olmaya hazırdık” diyerek konuştu.

“O an 'Evlerimiz olsa hepsini satsam ve kızıma su alsam' dedim”

Yarım mt. bölgede dirim mücadelesini aktaran Okur “Su yok, ortak nesne yok. Zifiri karanlık, gömüldük yani. Biz gayrisıhhi metrelik yükseklikte yaşamda kaldık. Beş bükülmüş binamızda 3 büküm üstümüze düştü. Apartmanın fevk sert bizlere oturdu. Bizim çatı da yere düşmüş olduğu devir tavanın yüksekliği yerden çabucak ortak gayrisıhhi metreydi. Biz çabucak sürünerek yerde kaldık. O muazzam 5 gün, 5 yüzyıl gibiydi. Zifiri ışıksız var. Sıkıntılı ortak proses o karanlık. Çünkü sana ayrımlı şeyler yansıyor içinize. Bir havasızlık. Günün yirmi dört saatini susuz geçiriyoruz, yetmiyor. İkinci yirmi dört, üçüncü yirmi dört, dördüncü yirmi dört. Boğazında emdiğin o yaşlık kuruyor. Artık oradan içki gelmeye başlamış olacak neredeyse. Çünkü sona eriyor ora mosmor güya yırtılıyor. İnsanoğlu aha bundan sonradan o anda ortak nesne ayırt ediyor. Kızım su istediğinde 'Keşke ortak güruh evim olsa hepsini satsam ortak su alabilsem' diyerek düşündüm. Tanem benim düşüncesince aşırı ehemmiyetli ortak konumdaydı, o an canım ortak yana, evren ortak yana onun psikolojisi ortak yana. O durumun alışılagelen ortak proses bulunduğunu ve bunu en endamsız sürede atacağımıza lakırtı verdim" ifadelerini kullandı.

Baba-kız enkaz altında oyunlar oynamış, afsun etmiş

Enkaz altında kızının 'Ne yapacağız?' diyerek sordurulmuş olduğu devir aklına şimdi evvela oynadıkları oyunun geldiğine nazarıitibar çekici baba Okur, "Bir oyun kurduk kendisiyle. Daha evvela oynadığımız ortak oyundu. Taş, kâğıt, dirsek oyunu vardı. Onu oynadık. Zifiri ışıksız görünmeksizin. Yani kılıç görmüyorduk bunu oynarken. Sadece neticeyi söylüyorduk. Sonra ego liet söylüyordum ona. O bana liet söylüyordu. Dua ediyordu. İşte az buçuk da masal okuyorduk. En akıbet anlarda ortak dost 'Cem abi orada mısın?' dedi. Ben de 'Evet, abi kurban olayım sana' dedim." O da 'Şu anda kadrosu çağırıyorum' dedi. Güvenlik güçlerimizden Allah razı olsun. Gönüllü insanlarımız da vardı. Vallahi önceki evvela 'Tanemi alalım' dedik, evvela Tanemi aldılar” diyerek konuştu.

Beril Solmuşgül - Elif Ayşenur Bay