Hatay
Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat'ta meydana mevrut depremlerden en çok etkilenen illerden Hatay'da çöküntü tahammül emek harcamaları bitmeme ederken, gayrı taraftan yaşamın adım adım normale dönmesi düşüncesince ameliyat yürütülüyor.
Kebap dair çalışkanlık yayınlayan iş bölgeleri depremde yıkılan 32 yaşındaki Ufuk Daşçı, ortak müddet ayrı kalmış olduğu memleketine dönüp ekmeğini adeta taştan çıkarıyor.
Hatay'ın merkezinde, Cumhuriyet Meydanı'nda yıkılan emektar sedir binası uğrunda Asi Nehri'nin kıyısında kavrulmuş tezgahı açan Daşçı, tavuk şiş, Adana kavrulmuş ve köfte pişirip satarak hem geçimini sağlamaya çalışıyor aynı zamanda şehrin vazgeçme edilmemesi çağrısında bulunuyor.
"Birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz"
Ufuk Daşçı, AA muhabirine, Antakya'da doğup büyüdüğünü ve 32 senedir bu şehirde yaşadığını söyledi.
"Asrın felaketi"ni canlı memleketini vazgeçme etmeyeceğini tamlayan Daşçı, "Memleketimi bırakmadım. Elimizden geldiğince kişilere asistan olmaya çalışıyoruz. Birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Yapacak da ortak obje yok. Allah'tan mevrut ortak şey. O sebepten ortak biçimde ayakta tutunmaya çalışıyoruz." sanarak konuştu.
Daşçı, kavrulmuş dair çalışkanlık yayınlayan iş noktayı ve şubelerinin yıkıldığını aktardı.
Hayatın bitmeme ettiğini vurgulayan Daşçı, duygularını şöyleki dile getirdi:
"Artık meydana getirecek ortak obje yok. Bir yerden yaşama bitmeme etmeye çalışıyoruz. Eski meclisin beraberinde ortak toprak açtık. Ekmeğimizi ortak biçimde esasen taştan çıkartmaya çalışıyoruz. Depremden evvel 20 çalışanımız vardı. Elimizden geldikçe haricen gelenlere, askerimize, polisimize, bekçimize asistan oluyoruz. Sağ olsunlar onlar da bizlere dayanaklık etmek oluyor. Onlar da hem bizi koruyor aynı zamanda ekmeğimize sodyum klorür katıyorlar. Depremden sonradan Hatay'dan gittim. Şehrimden 10 gündüz ayrı kaldım, esasen geldim. Yani burada çadırda berhayat kızarmak fark bana hâlâ mevki veriyor. Memleketimde kazanmak en güzeli. Memleketimi bırakmayı düşünmüyorum."