Kayseri
Kayseri OSB itfaiyesinde onbaşı bulunan Bekir Arı, depremin evvel haset Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi'nde, çöküntü altındaki 2 ahi ile diyaloglarını AA muhabirine anlattı.
Bölgeye ulaştıklarında hengâm kaybetmeden istirdat çalışmalarına başladıklarını tabir eden Arı, 15 sayaç süresince tuvalet gereksinimi duymamak düşüncesince kemirmek yemediklerini ve su içmediklerini belirtti.
Enkazda küsurat 10 yaşındaki Ümit ve 13 yaşındaki ağabeyi Ozan İşal'i idare etmek düşüncesince çabaladıklarını özetleyen Arı, kardeşlerin ayrı odalarda bulunduğunu, Ümit'i gördüklerini, Ozan'ın ise o an hoppadak sesini duyduklarını dile getirdi.
Ümit'in kendilerinden müşterek isteği bulunduğunu vurgulayan Arı, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Ümit, ağabeyinin kurtarılmasının sözünü arzuladı bizden. İkisi birbirinin sesini duyuyordu. Ozan da 'Kardeşim, sen çıktıktan sonradan ego de yanına geleceğim. Hiç alçalma etme, kendin evvela kurtulmaya bak' sanarak kardeşini avunan etmeye çalışıyordu. Ozan o an düşüncesince gözükmüyordu. Enkazın altındaydı. Biz Ümit'i aldık ama hastanede ölüm etti. Bunu Ozan'a söyleyemedik. Müdahaleye başladığımızda Ozan aşırı mütekait müşterek alandaydı. Ozan, 'Ağabey, olmuyorsa beni bırakın, çıkarılabilecek apayrı kimseler var ise hakkım size helal, gidin onları çıkartın' dedi. Ozan'ın beraberinde müşterek eser bulduk, 'Yer Altında Bir Şehir' isminde. O eser bizi aşırı etkiledi. Ozan'ın yabancılar düşüncesince kendisinden geçmesi, çöküntü altında bunu düşünmesi bizlere henüz müşterek tomar çabalamamız icap ettiğini gösterdi. Elimizden gelenin en iyisini hazırlamaya çalıştık. O güneş Hayrullah Mahallesi'nde 20 kişiyi çıkardık, aşırı şükür."
Tedavi görmüş olduğu Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ortopedi servisinden taburcu edilen Ozan'ın dayısının beraberinde kaldığını özetleyen Arı, depremde Ozan'ın kardeşi hayat (8) ile ana ve babasının da yaşamını kaybettiğini kaydetti.
"Anne geldim buradayım, seni kurtarıyoruz"
Kayseri OSB İtfaiye Müdürü Hüsamettin Kazi ise Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkası sıra alana cereyan ettiklerini, 4 anahtar ve 13 personelle Kahramanmaraş, Hatay, Adana ve kimi ilçelerde 8 güneş çalıştıklarını, İskenderun Limanı'ndaki yangına da engelleme ettiklerini söyledi.
Kazi, Kahramanmaraş'ta evvel gördükleri manzaranın aşırı biçimsiz olduğunu, AFAD koordinasyonunda Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi'ne gittiklerinde, vatandaşların "canlı var" suç duyurusu üstüne müşterek enkazda çalışmaya başladıklarını anlattı.
Orada ağlayan müşterek kişinin, sonsuz yanlarına gelerek, taraf taraftaki çöküntü altında müşterek deli dolu bulunduğunu ve havadan müşterek halde çıkartılabileceğini dediğini özetleyen Kazi, şunları kaydetti:
"Biz orada nağme aldığımız kullanıcılarını kurtarmaya mücahede ederken geç saatlerde o arkadaşın bahsetmiş olduğu enkaza da gittik. Maalesef aşırı ağırbaşlı koşullar altında müşterek enkazdı. İki dizinden aşağısı bina bloğunun altında. Sonra şu dikkatimi çekti, enkazda mevcut isim yanımıza mevrut vatandaşın annesiymiş. Orada, 'Anne geldim, buradayım, seni kurtarıyoruz.' diyince aşırı etkilendim. Anneyi kurtardık. İnsanlar orada özlük adını unutmuş, 'anne' demeyi unutmuş, hakeza manzaralar yaşadık. O beni aşırı etkilemişti."
Aynı bölgedeki enkazdan çıkardıkları Özbekistan tabiiyetli Abdullah isminde gencin hastanede ölüm ettiğini, enkazın başlangıcında sabaha derece muntazır öğretmeninden öğrendiklerinde aşırı üzüldüklerini dile getiren Kazi, deprem bölgelerinde karmakarışık havas yaşadıklarını aktardı.