Istanbul
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk TV canlı yayınında gündeme bağlı soruları yanıtladı.
Türkiye'nin sınırında terörle uğraş operasyonları yapılmasaydı, sınırın dibinde yıldırı yapılarının birer devletçik şeklinde mevcut olacağını vurgulan Çelik, "Biz ya buna cezaevi yumacaktık ve ya bu yapıları namevcut edecektik. DAEŞ ile ilgilendiren dizi eylem yapınca birlikte dayanaklık etmek geliyor lakin PKK operasyonlarında gelmiyor." niteleyerek konuştu.
Suriye ve Irak'taki akım tarzına bakılınca PKK'nın, yıldırı örgütünü aşan birlikte beyin kabilinden yönlendirildiğinin görüldüğünü tamlayan Çelik, şu biçimde konuştu:
"Rusya-Ukrayna Savaşı ortaya çıkmasaydı, bizim sınırlarımızdaki hareketlilik, yıldırma şimdi da büyüyecekti. Neticede sınırımızdan itibaren 30 kilometre derinlik karışma iktisap etmek üzere, yıldırma olduğunda Türkiye açısından yeğleme değil varoluşsal zorunluluktur bunu darbelemek ve dağıtmak. Hiç kimsenin 'Bu yıldırı örgütü değildir.' niteleyerek argümanı bahis konusu olamıyor. Türkiye'nin bu biçimde yıldırı örgütleriyle muhatap olması durumunda, 30 kilometre derinlik dahil, bunu vurmaktan ve dağıtmaktan ayrıksı birlikte seçeneği yoktur."
Çelik, semt halklarıyla ve umum gruplarla okunabilen temasları bulunduğunun altını çizerek, "Türkiye'nin ulusal güvenliği sağlaması açısından bu askeri operasyonlar lacerem sürdürülecektir. Bu proses uzadıkça yıldırı örgütleri şimdi baş döndürücü yerleşmeye başlıyor. Buradaki aşina talih ve maşer yapıları şişman tehditle karşılaşıyor. O devir Suriye ile görüşmek, diyalog kapılarını baştan ayırmak semt düşüncesince mecburi bakış açısı yerine gündeme geliyor." şeklinde konuştu.
"Suriye'nin arsa bütünlüğünü önemsiyoruz"
Suriye'nin arsa bütünlüğünü önemsediklerini, yıldırı örgütünün Suriye düşüncesince de Türkiye düşüncesince de birlikte yıldırma oluşturduğunu dile getiren Çelik, Türkiye'nin çevresinde katı talih yapılarının bulunmasının ehemmiyetli bulunduğunu kaydetti.
AK Parti'nin kanun çalışmasının semere etabına geldiğini tamlayan Çelik, şu biçimde konuştu:
"Anayasalar esasında türel koda erbap politik metinlerdir. Devletin birlikte bakıma kimliğidir, popülasyon cüzdanıdır. Temel hukuk dair Cumhurbaşkanımız plebisit tercihinin kullanılmaması şeklinde tercihte bulundu. İdeal olanı Meclis'te çözülmesi gerekir. Çözülmediği devir kavram bakımından milletin iradesinin değişmeyen vereceği etaba gelebilir. Türkiye'nin esas hukuk meselesinde can güreşinden çıkmasıdır mesele."
"Böyle birlikte manken Türkiye'yi sekte eder"
Çelik, muhalefetin "6'lı Masa tipi model" ürettiğine aksan yaparak, "'Cumhurbaşkanını da başbakanı da el seçsin.' diyorlar. Böyle birlikte manken Türkiye'yi sekte eder. Bu modelde geride bıraktığımız vasilik biçimleri devir içerisinde baştan ortaya çıkar. Siyasetin doğasına aykırı. 'Bu çerçevede göreve mevrut kişi, 6'lı Masa ile danışma şeklinde yönetecek.' deniyor. Devlette hakeza birlikte düzenek yok. Siyasi literatürde bunun ismi politbürodur. Bu, güçlendirilmiş vekil dizge değil, güçlendirilmiş 6'lı Masa sistemi. Türkiye'nin başına şişman vasilik belaları açabilecek birlikte şeyi içerisinde barındırıyor. Buradan çıkan obje siyasetsizliktir. Dünya siyasetinin çabuk akmış olduğu birlikte çağda Türkiye'nin gerekseme duyduğu tek şeyi çözemez. Bu genişliğinde ruzname oluşturup da bu genişliğinde eneze metnin ortaya çıkması da Türkiye açısından dobra birlikte obje değil." ifadelerini kullandı.
"Uzun zamandır 'Erdoğan gidecek, Cumhur İttifakı gidecek' propagandası pompalandı." diyen Çelik, şu biçimde bitmeme etti:
"Sonuç yerine 6'lı Masa'dan birlikte obje çıkmadı. Geçmişte eleştirdiğimiz vekil sistemin peşinde birlikte levha çıktı. Biz neye bakarız? Cumhurbaşkanımız illere gidiyor, oradaki vatandaşımızın ilgisine bakarız. Hafta sonu Urfa'ya gidiyor. Çok canlı geçecek. Deniyordu ki, 'Moral avantaj o tarafa geçti.' Hayır, bu mahsus kesimler kabilinden açılan birlikte şeydi. Ekonomi dair iktidara geldiğimizden bugüne genişliğinde şişman muvaffakiyet var. Vatandaşımıza aksi yansıyan durumların izole edilmesi düşüncesince çabuk ve çelimli adımlar atılıyor. Cumhurbaşkanımız da 'Yılbaşından sonraları enflasyonun düşmeye başladığını göreceğiz.' dedi. "
"Kim çıkarsa çıksın bizim açımızdan ayırt etmez"
Çelik, 6'lı Masa'nın cumhur reisi adayına bağlı soruya, "Adı sabık her insanın adaylığı dair rahatız. Karşınızda biri tez ile çıkıyorsa 'Ben namzet olacağım, kazanacağım, erinç tarafa şu bedelleri ödeteceğim.' diyorsa onuru bulunan politika 'Çık karşıma' diyecek. Kılıçdaroğlu'nun çıkmasını istemeyenler ne diyorlar? 'AK Parti Kılıçdaroğlu'nun çıkmasını istiyor.' diyorlar. Kim çıkarsa çıksın bizim açımızdan ayırt etmez. Seçim herhangi birlikte öğür düşüncesince zorlayıcıdır. Milletimizin takdiriyle olacak iştir. Hepimizin başımızın üstündedir. Ben politikacı parametrelere, toplumla buluşmamızın gücüne, ürettiğimiz siyasete bakarım. Teşkilatlarımızın, arkadaşlarımızın çalışmalarının eriştiği yere bakarım. Bu anlamda baktığımda hiçbiri bizi zorlamaz." niteleyerek cevap verdi.
Vatandaş menfaatlerini eleştirdiğinde siyasetlerini rötuşlu etmeleri icap ettiğini anladıklarını tamlayan Çelik, "Cumhurbaşkanımızın milletvekilleriyle meydana getirdiği toplantılar bu odaklıdır. Buradaki iş şu, politika aşağıdan fevk yapılır. Toplumsal talebi politikacı temsile yöneltmek olayıdır. Uzun birlikte kuvvet dönemimiz var. Takdir aldığımız konuları, eleştirildiğimiz mevzuları bütünlüklü görüyoruz. Biz, toplumdan mevrut beğeniler, eleştiriler, tepkiler, sitemler dair en çelimli uyartı sistemine sahibiz. Sensörlerimiz en erdemli kapasiteyle çalışır." niteleyerek konuştu.
"Yine birlikte zihni asap projesiyle erinç karşıya kalmaktan korkuyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 Aralık'ta yapacağı açıklamaya bağlı soruya ise Çelik, şu biçimde karşılık verdi:
"Yine birlikte Zihni Sinir projesiyle erinç karşıya kalmaktan korkuyorum. 3 Aralık bizim düşüncesince Şanlıurfa'yı tabir ediyor. 6'lı Masa özlük içerisindeki tartışmaları ayrım birlikte yere bağlayamamış birlikte bina yerine duruyor haricen bakıldığında. Anayasa tekliflerinde de memleketin, milletin, ülkenin gereksinimlerinden çok, 6'lı Masa'nın dengeleri yerine ortaya gelmiş. Bugün bakımından kuma birlikte namzet çıkarabilecekleri etaba mevrut kabil görünmüyorlar. Biz önümüze gelebilecek herhangi birlikte çeşitli muadele karşısında özlük siyasetimizi yürütecek kapasiteye sahibiz. Bunlar onlar açısından ağırlık oluşturacak şeyler lakin bu aşama ehliyetsizlik karşısında üzülmemek muhtemel değil."
"EYT derinliğine seneler çözülmeyen problem"
Asgari ücretle ilgilendiren yapılacak düzenlemeye yer veren Çelik, şunları kaydetti:
"Vatandaşımızın erinç karşıya kalmış olduğu sorunlarla ilgilendiren yerine ezdirmeyecek güncelleme, makul birlikte giderek ve rakamla yapılıyor. Herkesin mutmain olabileceği birlikte rakamla kesinlikle yapılacaktır. gereksinim duyulduğu anda bu karışma gene gerçekleşiyor. Bu daim meydana getirilen birlikte çalışmadır. Kabinenin gündeminde bulunan birlikte mevzuda benim bağlayıcı birlikte obje söylemem siyaseten ve kurumsal yerine akıllıcasına olmaz. Hassasiyetin esası şu; vatandaşımızın bu gelişmeler karşısındaki kazanımlarını koruyacak, bunlar karşısında ezilmesini engelleyecek müdahalenin yapılacağı kurda ele alınıyor."
Çelik, EYT'nin derinliğine seneler çözülmeyen birlikte buru bulunduğunu hatırlatarak, "Son etaba geldiğini söyleyebiliriz. İyi birlikte biçimde çalışıldı. Bu, seneler zarfında kilitli birlikte konu. Bizden esbak dönemden devraldığımız problem. EYT'li yurttaşlarımızın talepleri var. Yıllar zarfında çekmiş olduğu sıkıntıların giderilmesine çevrilmiş beklentileri var. Bunun mütenasip değer noktasının bulunması düşüncesince çalışılması gerekiyor. Sonuç yerine gündeme alınmıştır. Cumhurbaşkanımız hal iradesini ortaya koymuştur. Bakanlık çalışmasını yapmıştır, semere etaba gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'deki en çelimli demokratikleşme paketlerinin mimarıyız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Kürt meselesi benim meselemdir" niteleyerek en erdemli iradeyi ortaya koyduğuna ayraç fail Çelik, şunları tabir etti:
"Biz bu mevzuda en ihtilalci adımları attık, demokratikleşmenin dozunu artırdık. AK Parti buradaki tıkanıklıkları çözen kâm ortaya koydu. Geçmişte yaşanmış bulunan sorunları ast alta yazın, çözümünün bütünü Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı çağında gerçekleşmiştir. Türkiye'deki en çelimli demokratikleşme paketlerinin mimarı biziz. Daha az demokrasiden meydana gelen dava mevcut ise şimdi baş döndürücü demokratikleşmeyle çözülecek dava mevcut ise bunun patenti bizim elimizdedir. İki adet kutuplaşmayla tarumar olacak arsa değil burası. Seçime giderken dünyanın herhangi birlikte durumunda gerilim yükselir. Biz çerçeveyi koruruz, husumete dönüşmesine katiyen izin etmeyiz. Seçime genişliğinde revan süreçte bu tartışmalar yaşanır, kutuplaşmalar olur. AK Parti ve Cumhur İttifakı açısından söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik niteliklerine bozma getirilmesine izin etmeyiz."
"Türkiye ile Mısır yakınlaşması bölgenin geleceği açısından gerekli"
Çelik, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile mülaki gelişmek istediğinin hatırlatılması üzerine, "Muhalefet partilerinin başkaca musahabe trafiği oluşturmasının devletten devlete alışveriş açısından müspet birlikte semere doğurmayacağını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamış sonuçta. Muhalefet partilerinin şimdi mesul davranıp, devletten devlete düzenlenen ilişkilerin olgunlaşmasını beklemeleri şimdi hayır olur." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Mısır arasındaki yakınlaşmanın bölgenin geleceğinin akıllıcasına istikamette tutulması açısından semere aşama lazım bulunduğunu özetleyen Çelik, "Bunlara birlikte günde değişmeyen verilmiyor. Sabah uyanıp da ayrıksı politikaya giriliyor niteleyerek birlikte obje yok." dedi.
Çelik, Deniz Baykal'ın umumi başkanlığı çağında CHP'nin aut politikayla ilgilendiren ulusal meseleler olduğunda hükümete dokunca vermeyecek pozisyonlara nazarıitibar gösterdiğine dikkati çekerek, "Türkiye'nin karşısındaki devletin yanı sıra arsa kabul etme şeklindeki levha semere çağda ortaya çıktı. Azerbaycan'daki kardeşlerimizin yanı sıra tevakkuf dair da tenkit CHP'den geldi. Doğu Akdeniz'deki politikaya 'maksimalist' dediler. Libya meselesinde öyle. Suriye meselesinde, PYD/YPG meselesinde beyanları ortadadır." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna'daki savaşın endamsız müddette bitmeyeceğine aksan karşılayıcı Çelik, "Bütün düzlük okumalarla uğraş edeceğiz bununla birlikte Türkiye'yi burgaç zarfında akıllıcasına istikamette avlamak düşüncesince dünkü politikalar geliştireceğiz." niteleyerek konuştu.
"Bir dört başı mamur yerine yaklaştığımızda bu meseleyi çözebiliriz"
Çelik, iyesiz köpeklerle ilgilendiren birlikte soruya ise şu biçimde cevap verdi:
"İnsanlıktan nasibini almamış biri hayvana zulmettiği devir buradaki yaklaşım, 'Sokakta çocuklarımız saldırıya uğramasın, hazırlık kabul etmek lazım.' diyenlere hücum etmek şeklinde olursa işin içerisinden çıkamayız. Cumhurbaşkanımız bununla ilgilendiren hal bulunması anlamında izahat yaptı. Onlarca çocuk, savunmasız hanımlar şişman başağrısı çektiler. Burada muhtemel bulunan performansla belediyeler kabilinden çözülmesi gerekiyor. Barınaklar düşüncesince gerekseme mahsus araziler ve öteki mevzularda talepte bulunmalılar. Hükümet, belediye, sivil polis polis toplum, saldırıya uğrayan çocuklar, hayvanseverler birlikte dört başı mamur yerine yaklaştığımızda bu meseleyi çözebiliriz. Bu iş bizim gündemimizde."
