Ankara
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, "Üzülerek görüyoruz ki birtakım arsıulusal çıplak ve siyasi teşkilatlar ile ecnebi ülkeler de aut politikalarına özellik ederek ilçe bağımsızlığı dair idrak tekvin ve Türk yargısı üzerinde röfle düşürme gayreti ortamında olabiliyorlar. Bu kesimlerce meydana getirilen yorumlar genellikle iç işlerine karışma şekilde tebarüz yazar türel gerekçelere dayanmadığından bildirme edilemez buluyoruz." dedi.
Danıştay Başkanlığı konuşma salonunda planlı Danıştayın 154. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni'nde mütekellim Yiğit, Türk milletinin DOĞRU birlikte ahbaplık ve kazı anlayışına erbap olduğunu, adaletin tecellisinin hoppadak mahkemelerden beklenmemesi icap ettiğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, camianın huzuru, ulusal el donanması ve kazı anlayışı ortamında birlikte ahbaplık devleti bulunduğunun tabir edildiğini aktaran Yiğit, bunlarla bağdaşmayan engelleri kaldırmaya çalışmanın da devletin esas erek ve görevleri ortada sayıldığını bildirdi.
Milletlerarası ilişkilerde kazı ve muadele ilkelerinin görmezden gelindiğinin de birlikte esas bulunduğunu tamlayan Yiğit, dört başı mamur milletlerin denk temsiline mebni birlikte memleketler arası sistemin geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Yiğit, sonuç senelerde küsurat arsıulusal barışma ve çatışmaların da adalete çerden çöpten arsıulusal mekanizma olduğunu, bunların ortadan kaldırılmasının acemi birlikte arsıulusal sistemin kurulmasıyla beklenen olabileceğini kaydetti.
Yargı yetkisini kullanan mahkemelerin büyüklük yerine değil, budun yerine değişmeyen verdiğini dile getiren Yiğit, "Şüphesiz ki ilçe mercilerinin sonuncu hedefi, adaleti sağlamaktır." ifadesini kullandı.
Küreselleşen dünyada maşeri vicdanın millî sınırları aştığını ve üniversal birlikte format kazandığını bildiren Yiğit, ilçe kararlarında üniversal ve türel değerleri gözetmeyi mübrem kılan bu durumun arsıulusal sözleşmelerin de birlikte gereği bulunduğunu söyledi.
Yargının özgür olduğuna, yargıçların, ilçe dışı sevimli gurur ve örgütlerden, yazılı, görsel ve içtimai iletişim araçları mecralarından, davayla ilgilendiren menfaatleri olabilecek taraflardan korunmaları gerektiğine dikkati çekici Yiğit, şu halde bitmeme etti:
"Aynı halde yargıçlar denk yahut fevk düzeydeki meslektaşlarının etkilemesine, talkın ve talimatlarına muhatap olmamalıdır. Üzülerek görüyoruz ki birtakım arsıulusal çıplak ve siyasi teşkilatlar ile ecnebi ülkeler de aut politikalarına özellik ederek ilçe bağımsızlığı dair idrak tekvin ve Türk yargısı üzerinde röfle düşürme gayreti ortamında olabiliyorlar. Bu kesimlerce meydana getirilen yorumlar genellikle iç işlerine karışma şekilde tebarüz yazar türel gerekçelere dayanmadığından bildirme edilemez buluyoruz."
Devletin zaafa düşürülmesinin ahbaplık düzeninin zaafa düşürülmesi anlamına geleceğini, terörün sonuncu amacının devleti zaafa indirmek bulunduğunu vurgulayan Yiğit, sonuç senelerde bölen örgütün etkisizleştirilmesinin milletin yüreğine su serptiğini anlattı.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) çalışanlarının büyüklük organlarına sızarken şahısların esas haklarını ayaklar dibine aldığını tamlayan Yiğit, "Bu itibarla terörü yahut yıldırı örgütlerini, bunların mensuplarını ve kullandıkları formül ve söylemleri meşrulaştırmak, sıradanlaştırmak, körpe görmek, görmezden gelmek, ekonomi donanması ortamında olmak, meydana getirilen uğraş yöntemlerini özemek derece davranışlar terörün vasıtalı yoldan desteklenmesi niteliğindedir ve bu tavırları almak beklenen değildir." niteleyerek konuştu.
Danıştay Başkanı Yiğit, ahbaplık devleti anlayışının temelinin, insanoğlu kazanmak dolayısıyla erbap bulunulan hakları garanti dibine aldığını belirterek, devletin enerjisini kullanan amme çalışanlarının, bu rolü yürütürken, insanoğlu haklarını boşlama yahut ihlal edecek iş ve işlemlerden kaçınması gerektiğine aksan yaptı.
"Devletimizin namına sığınanlara sağlamış bulunduğu imkanlar, insanoğlu hakları anlayışımızın göstergesidir"
Terörle mücadelenin, esas kazı ve özgürlükler korunarak yürütülmesi icap ettiğini vurgulayan Yiğit, FETÖ'nün çarpış teşebbüsü sonra bulunduğu gibi, yılgı koşulların ortaya çıkması halinde, esas kazı ve özgürlüklerin hedefe akla yatkın şekilde türel çerçevede sınırlandırılmasının da beklenen bulunduğunu kaydetti.
Artık iç hukukun ayrılmaz parçası bulunan arsıulusal insanoğlu hakları normlarının da ayrımsız bilinçle yorumlanması icap ettiğini tabir fail Yiğit, konuşmasını şu halde sürdürdü:
"Kimi arsıulusal kuruluşlar, bazısı topluluk ve evkaf yıldırı örgütü personelleri düşüncesince insanoğlu hakları savunucusu kesilirken, yıldırı faaliyetleri kararı dirilik veren, vurulan siviller düşüncesince kelimesiz kalmaları ayrımcılığın en açıkça örneğidir. Batı'da çabucak küsurat ecnebi ve muhacir kini da insanoğlu hakları alanındaki ayrımcılığı ve tepme standardı gözler önüne sermektedir. Devletimizin ve milletimizin, dirilik güvenliklerinden fikir ederek namına sığınanlara, tek değişiklik gözetmeksizin meydana getirdiği yardımlar ve sağlamış bulunduğu imkanlar, insanoğlu hakları anlayışımızın en açıkça göstergesidir. Devletimize ve milletimize müteveccih insanoğlu hakları dalında yorum yapılırken bu hususların görmezden gelinmesi düşündürücüdür."
Anayasa değişikliği çağrısı
Zeki Yiğit, Türkiye'de türel düzenlemeleri, milletin gereksinimleri ve beklentileri gözetilerek, üniversal ahbaplık değerleri ve insanoğlu hakları ekseninde güncelleyen çabaların görmezden gelinemeyeceğini belirterek, fakat meydana getirilen dört başı mamur çalışmaların, Anayasa ile belirlenen söve ortamında yapılabildiğini söyledi.
Mevcut anayasanın ise birlikte çarpış sonrası yürürlüğe konulduğunu hatırlatan Başkan Yiğit, şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne denli nice maddesi değiştirilmesine karşın halen çağcıl kazı ve özgürlüklerin ihyasını değil, bu çerçeveyi zapturapta düzlük birlikte anlayışı ve o zamanın ruhunu barındırmakta, bu nedenle pratikte arıza ve tıkanıkların yaşanmasına etmen olmaktadır. Bu nedenle kalın pıtrak ahbaplık ve demokratik mefruşat haricinde kudret ve çelim arayışında bulunan oluşumlara olanak ve cesurluk verici cılız yönleri bulunmaktadır. Oysa anayasa, birlikte milletin bugünü ve geleceği ile alakalı kararıdır. Yürüyeceği yolun haritasıdır. Toplumsal yaşamın gelişigüzel sektörü ve topu topu maşeri erkek oyuncular düşüncesince yasal ekonomi kurallarıdır. Vatandaşlar düşüncesince istikrarlı, öngörülebilir, insanoğlu haklarına mebni birlikte içtimai ve tüzel düzen, güvenlik, hürriyet ve hayat demektir. Temennim odur ki bu göz açısının yansıtıldığı birlikte anayasa alıştırmak beklenen olur."
Yiğit'ten Danıştay üyelerinin fariza süresinin baştan belirlenmesi talebi
Danıştayın iş yüküne bağlı bilgiler verici Yiğit, uyuşmazlıkların yargıya geçiş etmeden çözülmesinin ehemmiyetli olduğunu, uyuşmazlıkların yönetimsel barış usulü ile çözülmesinin ve uçucu sorun usulünün, yönetimsel yargının iş yükünü hafifleteceğini anlattı.
Yiğit, Danıştay üyelerinin fariza süresinin kanunla 12 sene ile sınırlandırıldığını anımsatarak, ilgilendiren anayasa hükmünün yürürlükten kaldırılmasının Danıştay görüş birliğinin sağlanması ve dizge çalışanlarının deneyimlerinden faydalanmaya bitmeme edilmesi açısından ehemmiyetli bulunduğunu belirtti. Zeki Yiğit, Danıştay inceleme hakimlerinin atanması dair da Danıştay başkanlığının görüşünün alınmasını da istedi.